Bölüm 1: İlk Evlilik

351 41 12
                                    

Üvey kardeşlerin oluşturduğu kalabalık bir ailenin çocuğuydu Kemal. Yirmili yaşlara gelince kendi kuracağı ailenin de aynı olacağından habersiz, ilk evliliğini yaptı. Tabi ki aşk evliliği değildi. Yaşadığı bölgede bir gencin kaderinin yönü, ailesinin sözünden geçiyordu ve onunki de öyle oldu. Asife adında genç bir kızla alelade bir düğünle evlendirildi.

Bir süre sonra bahtının karasından habersiz dünyalar tatlısı bir kızı oldu Kemal'in. İnsanın içini ısıtan kocaman kahverengi gözleri, kahverengi saçları ve yanaklarındaki gamzeleriyle annesinin birebir aynısıydı.Karısı ve kendisinin arasında olmayan sevdanın eksikliğinden midir bilinmez ama kızının adını Sevda koydu Kemal.

Sevda henüz üç yaşındayken annesi felç geçirdi hem de Sevda'nın gözü önünde. Annesine ne olduğunu bilmiyordu ama onun kıvrandığını görünce çok korktu. Öyle ki annesinin dizinin dibinde ağlamaktan helak oldu. Sevda'nın hıçkırık seslerini duyan Kemal koşarak salona girdi, yaptığı ilk şey kızını salondan çıkarmak oldu. Karısını sevmiyor olabilirdi ama kızının üstüne titrer onun üzülmesine müsaade etmezdi. Asife artık konuşamıyor,yürüyemiyor hareket edemiyordu. Ölümünün yaklaştığının farkındaydı. Biricik kızını, Sevdasını bırakıp gitmek istemiyordu.

Sevda, aylarca sabah uyanır uyanmaz annesinin yanına koştu, saçından öpüp yanına kıvrılıp uyudu. Ve yine bir sabah annesinin yanına koştuğunda annesinin hala uyuduğunu zannedip yanına uzandı ama bugün farklıydı, annesi buz gibiydi. Babasının yanına giderek annesi için bir battaniye istediğini söyledi. Kemal izin günündeydi ve tüm haftanın yorgunluğunu atmak istiyordu. Kızına aldırış etmeden uyumaya devam etti, ta ki Sevda babasının battaniyesini çekiştirene dek. Gözlerini hafifçe aralayıp kızına ne istediğini sordu. Annem çok üşümüş baba, üstünü örtelim deyince Kemal hızlıca kalktı ve karısının odasına koştu. Evet Asife ölmüştü.. Kızına odasına gitmesini annesinin ısınması için sobayı yakacağını söyledi. Daha çok küçüktü bunu ona nasıl söyleyebilirdi.

Sevda'nın annesiz ilk sabahıydı dünden beri annesini göremiyordu ve onu özlemişti. Annesini odada bulamayınca paytak paytak babaannesinin yanına gitti. Annem ve babam nerde babaanne dedi. Merhametten bi haber olan yaşlı kadın bilmiyorum dedi yüksek bir ses tonuyla. Sevda ağlamaya başlayınca sana oyuncak almaya gittiler birazdan dönerler dedi ve gün boyu bir tek kelime daha etmedi. Sevda akşama kadar büyük bir sevinçle bekledi onları. Artık cam kenarında uyuyakalmak üzereydi ki babası suratında ölüm sessizliğiyle içeri girdi. Normalde babasını görünce hemen kucağına atlayan Sevda olduğu yerde kalmış annesinin bir daha hiç gelmeyeceğinin hüznünü minicik göğsünde hissetmişti. Annem neden yok dedi babasına. Kemal de suratına sahte bir gülümseme yerleştirip kızını dizine oturtarak annesinin iyileşmesi için hastanede kalması gerektiğini söyledi. Sevda babasının kucağında annesini düşünürken gözleri yavaşça kapandı.
Ertesi sabah ellerinde kendisi kadar minnak pembe kurdelalı ayakkabılarıyla babasının başucunda onun uyanmasını bekliyordu. Babasına annesini özlediğini ve onu görmek için hastaneye gitmek isteyeceğini söyleyecekti ki o sırada babası uyandı. Heyecandan ezberlediği cümleleri unutmuş sadece anne diyebilmişti. Kızını elinde ayakkabılarla görünce Kemal'in gözleri doldu ama ağlamamak için kendisini tuttu. Daha ilk günlerden annesinin yokluğunu kızına hissettirmek istemiyordu. Çok uzun bir süre sabahları aynı şey tekrarlandı. Kızının göşyaşlarına dayanamayan Kemal annesinden kendisi için yeni bir eş adayı bulmasını istedi. Aslında annesi Asife öldükten yaklaşık on gün sonra "erkek adam kadınsız olmaz" diye başlayan cümlelerle Kemal'in başının etini yemeye başlamış, hatta çoktan bir gelin adayı bulmuştu. Kendisi bir yana kızı için bunu yapmak zorunda hissediyordu Kemal. Ve yaklaşık bir yıl sonra yeniden evlendi..

4 CANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin