Bölüm 15: Nerdesin be Adam

127 9 7
                                    

Yeni ev hazırlıkları tüm hızıyla devam ediyordu her şey tamam bir tek Yiğit eksikti.  Bir haftadır ortalarda yoktu. Sevda defalarca mesaj yazsa da inadından, gururundan gönderememişti. Araması gereken kişinin kendisi değil Yiğit olduğunu düşünüyordu çünkü. 

Bu bir hafta içinde ailesi ve Ayaz yanında olmasa belki çoktan aramıştı ama aşk sözleri söylemek için değil bildiğin küfretmek hesap sormak için.

Ve bir haftalık aile saadetinin son gününde Ayaz daha önceden Kemal'e söz verdiği gibi piknik malzemelerini alıp sabahın erken saatlerinde geldi. Ayaz kapıyı tıklatınca açmasını hiç istemediği kişi açtı kapıyı: Ekin!

-Ekin günaydın abicim, evdekiler hazır mı?

-Günaydınmış, hava raporu vermene gerek yok, görüyoruz günün aydığını.

-Ekin sen biraz huysuz musun acaba?

-Ekin sin biriz hiysiz misin icibii..

Ayaz bozulan sinirini de alıp eve girerken Ekin'in kendisiyle olan derdini anlamaya çalışıyordu. Bu kızın neden bu kadar tuhaf olduğunu bir türlü çözememişti küçüklüğünden beri. "Gerçi şu halinin yanında küçüklüğü melek gibiymiş ama neyse" diyerek mutfağa geçti. Deniz mutfakta hazırlık yapıyordu. 

-Günaydın efendim, Kemal amcam, kızlar daha uyanmadı herhalde? 

-Ohoo Kemal amcan uyanalı çok oldu. Bi işi varmış halledip geleceğim dedi. Yarım saate gelir. Kızlardan da bir tek Ekin uyanıktı sanırım şu an o da uyuyor. 

-Ben bi elimi yüzümü yıkayıp geleyim Deniz teyze.

-Tabi oğlum, sen yabancı değilsin rahat ol.

Ayaz'ın niyeti yüzünü yıkamak değil, Sevda'yı uyurken izlemekti. Sevda'nın odasının önüne gelince zeballak Ekin'in uyumasını fırsat bilerek kapıyı araladı. Kafasını hafifçe aralıktan içeri soktu. Sevda mor rengi çiçekli pijamaları, dağınık saçlarıyla fazla güzel görünüyordu. Yatağa çapraz yatmış ve bütün yatağı kaplamış bir şekilde uyuyordu. Normalde çıt çıksa uyanan Sevda günlerin birikmiş yorgunluğundan olsa gerek kış uykusuna yatmış gibiydi.

Ayaz sessizce içeri girdi. Sevda'nın başucunda dizlerini kırıp otururken evdekileri çoktan unutmuştu. O an istediği tek şey izlediği güzel kızın saçını okşayıp, sarıp sarmalamaktı. Aptal aşık cesaretiyle elini saçına doğru uzatmıştı ki kapının çalan ziliyle panikleyerek odadan çıktı. Gelen Kemal'di. 

-Hoş geldin Kemal amca.

-Hoş bulduk oğlum sen de hoş geldin.

Kemal Ayazla sohbet ederken Deniz de kızları uyandırmaya gitti. Tek tek hepsini uyandırıp yeniden hazırlıklarına devam etmek için mutfağa geçiyordu ki Ekin annesinin arkasından seslenerek;

-Bak anne,ben bu zürafa görünümlü Ayaz'dan hoşlanmıyorum. Bu kadar sokmayın şunu içimize.

-AA ne kadar ayıp kızım, gerçekten hiç yakıştıramadım. Sen hanım hanımcık, kibar, sakin bir kızdın ne oldu sana anlamadım ki!

-Ben anlatayım annecim,o saydığın özellikler bana değil Eylül'e ait. Sen karıştırıyorsun.

Ekin gülerken annesi sinirle mutfağa girdi ve hazırlıkları tamamladı. Yirmi dakika sonra herkes hazırdı. Hep beraber iki arabayla piknik için belirledikleri alana doğru yola çıktılar. 

Kemal'in arabasında sadece Deniz vardı. Ekin, Ayazla ablası baş başa kalmasın diye direk Ayaz'ın arabasına binince Eylül de bindi ama tamamen zıt fikirle. Ekin, yol boyunca Ayazla Sevda konuşurken arka koltuktan kafasını uzatıp lafa girince ona karşı çıkan ikizi Eylül ile defalarca kavga ettiler. 

4 CANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin