Bölüm 20: Kibarlar ve Kalaslar

61 6 7
                                    

Yiğit ve Sevda yıllardır hasret çekip kavuşan iki aşık gibi uzun uzun bakışmaya devam ederken yanlarından geçen bir hasta yakını onlara:

-Taze taze, dumanı üstünde aşk var! Buyrun ablalar abilerrr.. 

diye takılınca Yiğit gülümsemekle yetinse de Sevda çok utandı ve hemen Yiğit'in avucunun içinde kaybolan elini çekti. Kafasını hafifçe kaldırıp

-Çok mu belli oluyor abi yeni olduğumuz, dedi.

-Belli olmaz mı aşkınızdan çiçek açtı buralar. Ama sevin gençler, aşkınıza sahip çıkın. Sevmek dünyanın en güzel eylemi! 

diyerek uzaklaştı.

Karşılıklı kısa bir sessizlikten sonra dayanamayıp ikisi de birer kahkaha attı.

-Duydun mu kız, aşkınıza sahip çıkın dedi. Sahip çık bana.

-Yiğittt!!!

-Tamam tamam sustum. Yeter ki şu gül yüzünü yukarı kaldır artık.

-Elimde değil napiyim utanıyorum. Hem senin kadar tecrübeli değiliz gönül işlerinde Yiğit Bey, sizden öğrenecek çok şeyimiz var.

-Daha ilk günden lafı gediğine oturtmaya başladı benim kız. 

Sevda alttan Yiğit'in ayağına vursa da o hiç aldırış etmedi. Hatta ellerini açıp bir de dua etti.

-Hey güzel Allah'ım şu biçare Yiğit kulun sert bi kayaya tosladı, sen sabır ihsan eylee.

Ve Sevda'dan sert bir tekme daha...

-Hşştt amin desene kız.

Sevda Yiğit'in pes etmiyceğini anlayınca mecburen olaya dahil oldu ve o da ellerini kaldırdı.

-Bu tuhaf, inadı kaf dağını aşan, ayrıca da biraz yanarlı dönerli kuluna sevdalandım diye asıl bana sabır ihsan eyle Allahımm.

-Bak ya daha ilk günden erinden şikayetçi olan hatun mu olurmuş!

Biraz kahvaltı bolca didişmenin ardından el ele odaya çıktılar. Birazdan doktor kontrole gelip Yiğit'in ne zaman çıkabileceğini söyleyecekti. Doktor'u beklerken Sevda Yiğit'in eşyalarını toplamaya başladı. Yiğit ise romantik bir film izler gibi suratına yerleştirdiği aptal bi gülümseme ile sevdiği kadını izliyordu. Evet evet gülen gözlerine bakılırsa bu, izlediği en romantik filmdi... 

Doktorun içeri girmesiyle sanki biri Yiğit'e "hoop kestuk" komutu vermiş gibi hemencecik toparlandı. Sevgisini göstermekten çekinmiyordu elbette ama bi ağırlığının olduğu ortamda da aşık liseli bir ergen gibi görünmek istemiyordu.

-Merhaba Yiğit Bey, nasılsınız?

-İyim doktor, çok iyim. Beni bir an önce taburcu edersen daha da iyi olacağım.

-Sonuçlarınız gayet iyi Yiğit Bey, dilerseniz hemen çıkışınızı gerçekleştirelim.

-Evet, lütfen...

İşlemler tamamlanırken Yiğit gelip kendilerini alması için Emre'yi aradı. Kısa bir süre sonra işlemler bitmiş Emre'de kapının önüne gelmişti. Emre uzaktan Yiğit'i ve elini tuttuğu kızı görünce şok oldu. Uzak oldukları için kızın yüzünü seçemese de bu tabloyu gördüğüne göre kız çok önemli olmalıydı Yiğit için. Çünkü Yiğit'i hiç böyle görmemişti. O, birkaç saçma takıntısı dışında işkolik bir patrondu. Dışarıda ise yaptığı esprilere millet gülmekten kırılsa da dudağı bile kıpırdamayan cool bir adamdı. Sahi kız Yiğit'in takıntılarından haberdar mıydı?

Yiğit ve elini sımsıkı tuttuğu kız yaklaştıkça Emre şok üstüne şok yaşıyordu. Gördüğü kız birkaç gün önce şirkette tanıştığı yeni mimar Sevdaydi. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 19, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

4 CANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin