Arkadaşlar kitabı tekrardan yazacağım yaşanmışlıklar olacak içinde ama korkmayın hepsi değil tabi. Karakterler de gerçek karakterler olacak .yaşayış tarzları kişilikleri aynı. kısaca bu benim hayatım denebilir, yada hayal dünyam yada olmak istediğim veya olacaklar her neyse işte inş beğenirsiniz. eleştirin yorumlayın yada eklemekistediğiniz fikirlerinizi söyleyin özelden de mesaj atabilirsiniz. Şimdi tek yapmanız gereken elinize kahvenizi ve sigaranızı yada vazgeçilmez favorimiz çikolatayı alın ve okumaya başlayın...
Nasıl bir şehirdeydim ben böyle.Neden hep üstü örtülen cinayeter. Neden kimse birşey yapmıyor. Anlamıyorum ve anlamadığım şeylerden korkuyorum. Kimsenin umrunda değil mi yaşananlar. Ölüm bu kadar kolay mı?, bir saniye bu soruyu kendime sorunca cevaplamak istedim. Evet ölüm çok kolay asıl zor olan yaşamak. insanlar neden yüzsüz. İyi ki annem vardı. O insan değildi sanki Allah'ın bana göndermiş olduğu bir koruyucu melekti benim için, 'O' benim annemdi, herşeyim. Yattığım yerden pantolonuma uzandım ve cebimdeki paketten bir tane sigara çıkardım. Çakmağımıda bulduktan sonra üşengeçliğime teşekkür edip sigaramı yaktım.Karanlık dünyamda karanlık odamda sigaramı içerken içeriyi aydınlatan dolunay penceremden içeri süzülüyordu;Onun ışığında ise sigaramın dumanı. Sigaramı içime çekip bir duman bıraktım dudaklarımla ona şekil veriyordum onunla böyle oynamayı çok seviyordum. o benim vazgeçilmez tek oyuncağım.Sigaramın bittiğini dudaklarımı yaktığında fark ettim. Eee o kadar oynadın bi bedeli olmalı. Benimde onun için hazırladığım hazin bi son vardı tabikide. Yerde duran su bardağının içine attım çok fazla ateşi olmasa da çıkan o sesle canının yandığını düşündüm. Üzüldüm. Benim içimde böyle yanıyordu işte her yeni öğrendiğim gizi sırları öğrendiğimde benimde içimde böyle bir acı oluyordu. Gerçeklerle yüzleşmek istemiyordum ama bi o kadarda öğrenmek istiyordum. Cevabını bulamadığım anlam veremediğim soruları tekrar düşünmeye başladım.
Bunları düşünürken uyuya kalmış olmalıyım ki odamı aydınlatan o parlak ışığın yüzüme vurmasıyla gözlerimi açtım.Elimi sağ tarafa doğru uzatıp telefona uzandım saate baktım ' hadi ama istesem bu saatte uyanamam' saat daha 6.00. nasılsa daha uyanmama çok var diyip kafayı yastığın altına gömdüm. Bir sonraki uyanmama sebep olan benim dj.li alarmlarım dı(medya). kapatmak için zorla gözlerimi açıp bakmaya çalıştım. o sırada saati fark ettim de 'yok artık o kadar olmuşmuydu cidden' evden 10 dakika içinde çıkmazsam ilk derse geç kalacaktım. 'Harika'. seri adımlarla üstümü giyindim çantamı ayarladım ve koşmaya başladım evde bu kadar ses çıkarttığım için annem bana kızıyordu. 'kaç defa geldim uyandırmaya kızıp başından gönderirsen tabi geç kalırsın, kahvaltını etmeden çıkma' annemin başıma geldiğini hatırlamıyorum bile.neyse cevap verecek zamanım bile yoktu. Koşar adımlarla evden çıktım. Annem hala arkamdan bağırıyordu, ' Kime diyorum ben'. Cevap veremeden geçemicem ' Anne şizofen olabilirmisin'. En çokta annemle şakalaşmayı seviyordum. Zaten hiçbir zaman kahvaltı yapmazdım yinede ısrarla her sabah 'kahvaltı yapmadan çıkma ' derdi. Her neyse cidden geç kalmayı istemiyordum. Nefesimi tuttum ve koşmaya başladım. Zaten yolu ezbere biliyordum kafamı kaldırmama bile gerek yoktu.
Gözlerimin kararmasıyla kendimi yerde bulmam bir oldu. Sanki kafama bir balyoz yemiştim. Burada direk falan yoktu adım gibi biliyorum.Ben kendime gelmeye çalışırken birinin sürekli isyan halinde olduğunu fark ettim. Kafamı kaldırdım.İnsan kılıklı yaratığa çarpmışım meğersem. Siyah dalgalı saçları siyah gözleri uzun ve kıvrık kirpikleri olan esmer bi oğlan çocuğuydu.Bir yaratık. Niye böyle diyorum çünkü sürekli küfür ediyordu.'Yemin ediyorum bak şu inşaata atar sikerim seni, önüne baksana' yırtılan pantolonu göstererek ' ben bu pantolana ne kadar para verdim biliyor musun sen!' daha olayın şokunu atlatamamıştım ama yinede hemen kendimi savunmaya geçtim.' Özür dilerim istemeden oldu, ne kadarsa veririm parasını küfür etmene gerek yoktu!'diyip ayağa kalktım ve insanlık namına elimi uzattım.Önce sanki elinden oyuncağı alınmış bir çocuk gibi öfkeyle yüzüme baktı sonra gözleriyle baştan aşağı süzdü beni. Havada kalan elimi fark ettim de tutacağı falan yoktu.'Yardım etmeye çalışmıştım kusura bakma.' diyip elimi indirdim tam arkamı döndüm ki bileğimden tutup beni kendine çekti ve yanlışlıkla kucağına düştüm önce 'ahh amma ağırmışsın kız sen' dedi. Bak işte şu durumda acayip sinir olmuştum bir bayana 'ağırsın' denilir mi?. ' Pordon da senin amaç??', ' bende yok sen aç' ne diyo lan bu belli ki ya terbiye almamış yada almışda terbiyesi tatile çıkmış veyaa en kötüsü terbiyesini öldürmüş olmalı. Utancımdan kıpkırmızı olmuştum kalkmaya çalıştım ama kerpeten gibi tutuyordu beni şerefsiz.'terbiyesiz!' diyip tekrar kalmaya çalıştım. Boşluğuna denk geldim herhalde kalkabildim sonunda.
Arkama bakmadan hızlı adımlarla uzaklaşmaya başladım ama oda hızlı davrandı. Arkamdan koşarak gelip tekrar bileğimi tutup kendine çevirdi.' Sen istedin böyle olmasını, bana borçlusun' ne borcuydu ki şimdi bu çok saçma ' Ne kadar istiyorsun söyle' derken cebimden para çıkarıp yüzüne tuttum. Elimdeki paraları alıp havaya saçtı. Manyaktı bu kesin başka açıklaması olamaz. Yüzüme biraz daha yaklaşıp aramızdaki mesafeyi kapattı ' Seni istiyorum.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Katil Kızı
Novela JuvenilHayat hiç bu kadar acımasız olmamıştı. Yeni yeni öğreniyorum gerçekleri. Yuzlesmem gereken şeyler vardı biliyorum ama korkuyordum."korkma ben yanındayım" kimse bana bu kadar yakın olmamıştı. Hiç kimseye kendimi bu kadar yakın hissetmemistim...