göz hareleri bölüm 4

631 99 14
                                    

Multi :bir sonraki bölümde bahsi geçen yer olacak.

Nereye gidiyorduk böyle o önde ben arkada saatlerdir yürüyorduk. Dayanamayıp yere çöktüm, bir kaç adım daha atıp arkasını döndü barbi bozuntusu. Bu nasıl bir erkekti ya kız güzelliği vardı yüzünde. Ya saçlarına ne demeli panten reklamlarındaki modelleri kıskandıracak kadar tarifsiz güzellikteydi.

Arkasını döndüğün de bakışları mı farketmiş olacakki sol eliyle saçını tutup altın sarısı saçına baktı. Tekrar bakışlarını bana çevirdiğinde mal mal sırıtıyordum.

Kendine gel peri kızım karşındaki erkeği kesiyorsun. Sen bu gün lere kalacak kız mıydın. Sarışın erkekler ilgi alanıma gitmiyordu ama karşımdakini ufak ufak kesiyordum.Beynimdeki saçma düşünceleri kovalayıp bir silkelendim.

Hem etrafı inceliyor hemde bir şeyler söylüyordu. Ingilızce değildi, fransızcada bu iki dilide çok iyi konuşuyordum. Ama bu adamın dilinden anlamıyordum. Oturduğum yerde elleri mi arkama doğru koyup yayılmış bir şekilde sırıtarak konuştum.

"Bak kardeş nece konuşuyorsun bilmiyorum ama şu kılıkla karşım da durma kamera şakasına benziyorsun."söylediğim sözü mantık kılıfına sokunca beynimde şimşek çaktı kesinlikle bu bir kamera şakası diye düşündüm. Barbi bozuntusuna bakıp güldüm.

"Yoksa Demet Akbağ'la çok aramızda nın gelecek bölümüne beni mi seçti Demet hanım ?"gülüp etrafa göz gezdirdim. Kamera arıyordum aklımca.

Barbi bozuntusu bana boş boş baktı ve derin bir iç çekip arkasını dönüp yürümeye başladı. Arkasın dan bağırdım. Aldırış bile etmeyip yürümeye devam etti. Etrafa göz gezdirip saklanan kimse var mi diye baktım tekrar ama kimsenin etrafta olmadığını anladığım da hayal kırıklığına uğrayarak koşarak barbi bozuntusuna yetişmeye çalıştım.

Yanına gelince nefesim kesilmişti. Önüne geçtim. Gözlerine bakıp öfkeyle konuştum.

"Manyak mısın ya beni hangi cehenneme götürüyorsun aldığın yere geri bırak beni ne halt yemeye beni suya çektin bilmiyorum ama gerçekten korkuyorum olanlardan."sesim titriyordu.

Önce arkama doğru gözlerini kırpmadan bir iki dakika baktı . Bende baktığı yere baktım görüşüme ağaçlardan başka bir şey girmedi. Tekrar yüzüne çevirdim bakışlarımı.

(Elf gözlerin ne görüyor LEGOLAS😂😂😂)

Bir anda kendine gelip gözlerimin içine bakıp aynı anda elimi tuttu. Ne yaptığını anlayamamıştım bir elime bir yüzüne baktım. Ne olduğunu anlamadan koşmaya başladı ve benide peşinden sürüklercesine çekiyordu. Eli çok sıcak ve yumuşaktı bir an içimin titremesine neden oldu. Bir şeyden kaçıyor gibiydik.

"Neden kaçıyoruz ruh hastası?" Nefes nefeseydim.

Bulunduğumuz yer ormanlıktı ve ağaçlar çok yaşlı görünüyorlardı. Yakından gür su sesi geliyordu sanki ama görünürde şelale yoktu. Neyin
içine düşmüştüm ben böyle, korkuyordum. Yarim saatten fazladır koşuyorduk ve açlıktan ölmek üzereydim.

Hava kararmaya başlamıştı. Barbi bozuntusu durunca bende durdum.Arkamız da ne olabilir düşüncesiyle arkama baktım. Gördüğüm şeyle gözlerim az kalsın yerinden fırlayacaktı. Barbi bozuntusu bıraktığı elimi tekrar tuttu bir kaç adım ileri beni çekip karşıdan akan şelaleyi gösterdi. Sonra aşağıyı işaret edip beni kendine çekti.

"Hayır hayır ölmek istemiyorum. Ben atlamam ordan manyak herif."

beni dinlemeyerek

Kollarını sırtıma doladı. Gözlerimin içine baktı ve bedenlerimizi boşluğa bıraktı. Düşerken uçurumdan, bakışlarım gözlerinin okyanus derinliklerine düşmüştü çoktan.

Gözleri gökyüzünden de mavi gözleri düştüğüm uçurumdan bile ufuksuz dalgalanan göz hareleri ....

⏺⏺⏺⏺

Derinlerden gelen sesler. Göz kapaklarımın açılmamak için verdiği anlamsız mücadele. Ölü taklidi yapan güçsüz bedenim. Sonrasın da beliren kapkara boşluk.....

LEGOLAS VE URMICCAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin