kalmak bölüm 7

485 78 12
                                    


Karnımı doyurup . Legolas a baktım. Yemeği mi yemem fazla zaman almamıştı çünkü çok yiyen biri değildim. Fazla yemek yemenin zarar olduğunu düşünüp öğünlerimi azar azar yerdim .

O ise hiç yememişti ve çardağın mermerden olan oturaklarına dik bir şekilde oturup buz kesmiş bakışlarıyla titrememe neden olmakla meşguldü.

"Sorularıma başlaya bilirmiyim? "Titrek bakışlarımın ardından konuşmuştum.

"Neden bu kadar az yedin?"

Sorduğum sorunun cevabı bu değildi.
Şaşırmıştım. Şaşkın bir şekilde tekrar konuştum

"Doydum"

"Bu kadarcık yemekle mi?"

"Evet bi sorun mu var?" Gerçekten şaşırmıştım.

Oturduğu yerden bakışlarını üstümden çekip doğa harikası görünen dağlara çevirdi.

"Hayır yok . Sorularına başlaya bilirsin. Ama en fazla 5 soru hakkın var gün boyu seninle uğraşamam. "Sesi çok soğuktu.

"Ama sınırlama olurmu? Bir sürü sorum var benim."isyan edercesine haykırmıştım.

"4 "tekrar bakışlarını bana çevirerek söylemişti.

Bir süre dişlerimi sıkarak tısladım. Bir tek kelime bile etsem 3 e ineceğini bildiğim için hiç konuşmayıp soru cevap faslına geçmeye karar verdim. Sormak istediklerim o kadar çoktu ki
nasıl bu kadar kötü olabiliyordu ki. Hangisini ilk olarak sorsam diye düşündüm ve buldum. Gerçi çokta zor olmadı en çok cevabını almak istediğim soruyu bulmak.

"Benim buraya gelmemi nasıl sağladın?

Sorup merak içinde dilinden dökülecek cevabı beklemeye başladım . Sabırsızlanıyordum.
O ise rahat tavırlarla konuşmaya başladı.

"Bu sorunun cevabını bende bilmiyorum."

"Nasıl yani. Saçmalama. Sen getirdin şimdide bilmiyorum diyorsun."gene sinirlenmiştim ve buda sesime yansımıştı.

"Inanmaya bilirsin . Ama gerçekten bilmiyorum" yüzünde doğru söylediğini düşündüren bir ifade vardı.

"Ben "dedi ve bir kaç saniye suskunca gözlerimin içine baktı . Sonra tekrar konuşmaya başladı.

"Aslında ormanda geziyordum. Org ların ne kadar yakınımıza geldiklerini ölçmek için "diyor du ki sözünü kestim.

"Orglar ormanda ki çürük patlıcanı andıran o yaratıklar mı "

"Evet onlar"
Sesi bu sefer sakin ve sıcaktı.

"Eeee"dedim sabırsızca.

"Ayrık vadiden çok uzaklaşmıştım . Bir grup org peşime düştü bir çoğunu hakladım ama hepsinden kurtulamadım. Sonunda saklanmak amacıyla suya daldım. "Derin bir iç çekip tekrar dudaklarını araladı .
"Sudayken başımı kaldırdım. Orgları kontrol etmek amacıyla. Gölün üstünde bir kız çocuğu belirdi bana elini uzatıyor bir yandan da ağlıyordu. Hızlanıp sudan ona uzanıp elini tuttum ve suya çektim. Amacım o çocuğu orglar dan kurtarmaktı.
Gel gör ki suya çektikten sonra seni farkettim. Sonrasını sende biliyorsun."

Bir kaç dakika öylece kaldık.

Duyduklarım beynimi zorluyor düşüncelerimin sarpa sarmasına neden oluyordu. Sanki kafamın içinde bir kedi vardı ve o kedi paslanmaz çelikten olan tırnaklarıyla beynimi tırmalıyordu.

"ıkinci sorun . Biraz hızlı ol. Gün boyu seninle mi uğraşıcam."sesi cümlelerinin aksine yumuşacıktı.

"Buradan çıkış var dedi rothilion.Gerçekten var mı? "
Sesim titriyordu.

"Hayır yok "

"Nasıl yani?"göz lerim gerilmiş bir vaziyette korkuyla sormuştum bu basit soruyu.

Hayat bana heralde en büyük zarını oynuyordu.

Dişlerimi sıkıyordum bu da diş köklerimden yüksek bir nidada acı nüksettirdi. Iki kulağımın arasında olan mesafe boyunca dağıldı yüzüme bu acı. Sonra ise yüzüm düştü içim de tarifsiz bir korku peydahlan dı. Gözlerim tuzlu suyla dolup taşıyordu ki legolas 'ın iki dudağının arasından kulaklarımı çınlatan küçük çaplı bir kahkaha şelale misali çağladı.

"Şaka şaka. Korkma burda kalmazsın."sırıtıyordu.

"Senin bu yaptığına " diyordum ki sözümü büyük bir neşeyle kesti.

"Biliyorum sizde eşek şakası derler . Çok zevkli değil mi?" Çok tatlı sırıtıyordu bu adam. Gülüşü güneş ışığı gibiydi ısıtıyordu içten içe.

"Hıhı bayıldım şakana. Ama bizde kötü şaka yapana başka bir söz de var biliyormusun."sinirlemmiştim.

"Hayır ne ki o söz "merakla sormuştu.

"Neyse söylerdim de terbiyem müsaade etmiyor bu söze."Deyip cümlemi sonlandırdım. Bir müddet sessizce oturduktan sonra sessizliğin rengini bozan benim sesim olmuştu.

"Sorumun cevabını alayım. Tabi doğru olanını. "Sitemkâr bir cümle oluşturmuştu. Dudaklarımdan dökülen sözcükler.

Mavilerini dikti gözlerimin içine.

Bir an boğulduğumu sandım okyanusun maviliklerinde.

"Burda kalmaktan neden korkuyorsun bu kadar. Kalamazmısın?derin düşüncelerle konuşmuştu bunu yüzünün her zerresinden anlamak mümkündü.

"Benim burda kalmak için bir nedenim yok."kararlılıkla söylemiştim bunu.

Yüzüme baktı ve hızlıca ayaklandı

"Geldiğin yolu bilebilirsin . Odana git."elleri titriyordu.
Kızmıştı ama kızması için bir neden yoktu.

Sözünü tamamlayıp hızlıca geldiğimiz yolda gözden kayboldu.

Öylece olduğum yerde kalakalmıştım.

Çözemediğim kör düğümlerle......

LEGOLAS VE URMICCAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin