tanışmak bölüm 8

459 66 8
                                    

Gözleri mi açar açmaz. Bulunduğum odanın üçgen camından içeri girip odanın ortasını delecek gibi yerle temas eden güçlü güneş ışığının içinde geçiş töreni yapan toz zerrelerini izlemeye başladım. Sanırsam uzun süredir uyuyordum. Yattığım yerde büyükçe esnedim. Yavaşça doğrulup parlak kumaşla kaplanmış yorganı ittim. Önce sol ayağı mı ,sonra ise sağ ayağı mı ahşap yer döşemeleriyle buluşturup ayaklandım.

Dünki kıyafeti dün odaya gelirken yağan yağmura yakalandığım için odaya geldikten sonra değiştirip yatmıştım. Ama giydiklerim babaannemin gecelikleri ne benziyordu bu yüzden kendimi sürahi hanım gibi hissediyordum. Uzun dolabın önüne gelip kapağını açtım ama içinde giyecek pekte bir şey bulduğum söylenemez di.

Aramalarımın hüsranla sonuçlanmasıyla yatağıma geri dönüp yorganın içine girdim.
Fazla geçmemişti ki kapı çalınıp içeri bir kadın girdi . Ve o an.

Güzelliği mi söndüren güzellik.

Uzun sarı saçlar ve muazzam bir fizik . Ya yüzünün kıskanılacak botutta ki keskin ve kusursuz hatları. Nefes kesicilikte düştüğü yeri delen bal rengi bakışları. Sanki güzellik yarışmasında birinciliğe koşuyor mübarek.

Içeri girip bir şeyler söyledi ama anlamadım. Konuştukları bu dil kendilerine özgü bir dil diye düşünürken kadının yüzüne baktım incelercesine.
Okadar güzel bir tebessüm etti ki şaşırdım. Bir tek özelliğiyle bile her erkeği kendine aşık edebilirdi.

Kalın etli dudaklarını tekrar araladı .

"Günaydın Peri"

Şaşırmıştım bu kadında legolas gibi dilimizi biliyordu. Aslında şaşırmam yersizdi yaşadıklarımdan sonra bu kadar ufak noktalara hemde.

"Günaydın "Sesimde kendimden geçtiğimi anlatan bir melodi saklıydı.

"Otura bilirmiyim? "Beyaz teninin doğasından sim varmış gibi canlı ve ışık saçan zerreler olduğuna her bahsine girebilirdim.

"Sorman hata." Şaşırıyordum bu kadar kibar olmalarına. Benim yerime burdan bir kız istanbula düşseydi kesin bin bir bela başına gelirdi. Cevabıma icraeten kibarca kapıya yakın duran koltuğu andıran sandalyeye hafif bir kuş tüyü misali oturdu.

"Burda kaldığın süre zarfında seninle ben ilgileneceğim. Şimdi sana kıyafet getirttiriyorum birazdan burda olur . Gelir gelmez hazırlanman gerekiyor." Cümlelerine güzel gülüşüyle nokta koyup Gözlerim e baktı.

"Önce bi tanışsaydık"merak ediyordum adını. Bura hakkında bilgi verebilecek tek kişiymiş gibi geliyordu bana. Yakınlaşmalıydım ki sorularım cevap bulsun. Yoksa beynim çatlayacaktı cevap aramaktan.

"Tabiki ben argenis" ben legolas 'ın kuzeniyim. Aslına bakarsan tanışmıştık önceden.
Gözlerim gerildi
"Sanmıyorum. Tanıştığım birini unutmam üstelik ben buraya geleli çok olma dı ."Kendimden emindim.

Çok alçak tonlarda bir kahkahayı gırtlağından çıkarıp yüzü mü bal rengi bakışlarıyla ablukaya alıp
Kalın dudaklarına bir sırıtış yerleştirip tekrar konuştu.

"Geldiğin gece tanıştık. Hatırlamıyor olabilirsin ."
Sesinde bir alayın halay çektiğini sezdim. Utandım kendim den.

Acaba o gece ne oldu? Yüzüne bakıp "Ben " tekrar sustum. Söyleyemiyordum ki . Hem hangi yüzle soracaktım ben o gece ne gibi saçmalıklar yaptım diye. Argenis ne sormak istediğimi anlamıştı ki gözlerini üstümden çekip odanın üçgen pencerelerine çevirdi bal rengi bakışlarını.

"Sen "dedi ve oda benim az önce yaptığım gibi sustu. Bir kaç saniye sonra bakışlarını tekrar bir ok gibi üstüme gönderdi. Bakışları bana acıdığının kanıtı niteliğine sahipti. Deliyordu.

"Aşk acısı çekiyorsun heralde"olduğum yerde kalakaldım. Sözleri keskin bıçaklarla bilenen bir odun kıymığı gibi kalbimi delip orda kaldı. Evet bu sözler kapatmak istediğim yaramı deşmişti. Onu unutmaya çabalıyordum çünkü evlilik yolunda birbirimizi kaybetmiştik. Zamanla yıkılan bir aşk olmuştu bizimkisi. Onun tabiriyle aramızdaki sevgi bitmiş peri masalı sonlanmıştı.

On yılın hazin sonu ...

Daldığım düşüncelerden argenisin sesiyle başımı çıkardım.

"Sormamam gereken bir şey mi sordum?"sesi meraklıydı.

"Bitmiş bir aşk hikayesi benimkisi de sen nerden biliyorsun ki?"pürdikkat vereceği cevabı beklemeye başladım.

"O gece legolas a yapışıp intikam için benimle evlendiye saatlerce ağladın. Ustelik legolas a yapışıp kocaman bir öpücük kondurdun dudaklarına. "Gülüyordu ve o güldükçe bende yerin dibine girip çıkıyordum. Yaptığım şeyleri az çok tahmin etmiştim ama barbi bozuntusuna evlilik teklifi de neyinnesiydi? Dudaklarına yapışıp öpmek de cabası.
Afallamıştım ve büyük bir şok geçiriyordum.
"Bunu gerçekten yapmış olamam . Şaka değilmi?"inanmıyordum duyduklarıma inanamıyordum.
Argenis bakışlarını ciddileştirerek
"Kocamın üstüne yemin ederim. Oldu mu? Inandın mı? "Sesi keskindi.
Tamda o sırada kapı tıklatıldı ve içeri Argenis in aksine daha erkeksi giyimli bir kadın elinde kıyafetlerle girdi.
Argenis kıza bakıp tebessüm etti. Kız elindeki kıyafetleri bana doğru getirip ayak tarafımdan yatağın üstüne bıraktı. Yakından bakınca bu kadının da güzelliği de bi hayli dikkat çekici duruyordu. Bir an içimden kendi kendime aklıma gelen bütün küfürleri a dan z ye sıraladım. Adamın yaşadığı yer güzel cenneti kalkmış adama evlenme teklif ediyorum ne zekâ ama.

"Teşekkür ederim "mahcup bir ses tonunda söylemiştim bunu.
Ama eminim beni anlamadı bile. Genede başını hafif sallayıp Argenis e döndü ve onuda selâmladıktan sonra odayı terketti. Argenis ayaklanıp yüzüme yumuşak bir ifadeyle baktı ve dudaklarını araladı.
"Kalk hazırlan biriyle tanışacaksın. "Dedi ve ben cevap dahi vermeden odadan çıktı.



LEGOLAS VE URMICCAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin