Rüya Falcısı

Bölüm 3

Rüya, tirşe rengi gözlerini Serhat'ın kestane gözlerine dikti.

- Rüyalarımdan sana da haber var Serhat.

Serhat, çok sık duymadığı bu cümle karşısında şaşkınlığını gizleyemedi.

- Yakınların hakkında çok fazla öngörün olmadığını sanıyordum.

Serra, bir insanı ne kadar tanımıyorsa öngörüsü de o kadar fazla olurdu. Kan bağı olan kişilerle ilgili hislerinin önünde çoğu zaman bir sis perdesi olurdu. Gerçek anlamda. Gözlerini kapattığı zaman görmeye çalıştığı şeyler çok buğulu olurdu. Kendini zorlayıp istediği bilgiye ulaşmaya çalışmak, onun için oldukça yorucu bir eylemdi. Hislerinin ve rüyalarının kan bağıyla alakasını tam olarak açıklayamasa da, bu durumdan memnundu. Tanımadığı insanlara ait kareler görmek, insanı çok daha az yıpratırdı ne de olsa.

- Evet, haklısın. Zaten bu öngörü, kan bağım olmayan biriyle alakalı aslında. Halanla alakalı. Melek Abla, rüyamda bacaklarını ciddi şekilde sakatlıyordu. Sanırım bu, bayadır bakımı yapılmayan bahçe traktörüyle alakalı. Bu geçmişle alakalı bir his değildi; bu nedenle yapman gereken onun anlamayacağı şekilde traktörü onarmasını sağlamak. Yani merak edecek bir şey yok. Velhasıl, acele etsen iyi olacak. Köy otobüsünü kaçırma.

Serhat, Rüya'yı dinlerken halasına zarar geleceğinden endişelenip korktu. Ardından Rüya sözünü bitirince derin bir oh çekti. Rüyanın yanağından bir makas alıp "İyi ki varsın." Diye gülümsedi. Karşılıklı gülümsemelerinin ardından, her zamanki gibi, kısa ve öz sohbetleri sona ermişti.

Serhat gitmeye hazırlanırken, Yakaza firuzeleri kıskandıracak renkteki gözleriyle onlara bakıp küçük bir gülücük attı...

Serra, deniz kenarındaki banklardan birine oturmuş, denizin eşsiz güzelliğini seyrediyordu. Batıda uzanan dağlar siyah pelerinini giymiş, güneşle buluşmak için sabırsızlanıyordu. Bankın arkasından geçen midyeci çocuk ayağını yere sürerek yerdeki kumları dağıtıyordu.

Serra bu sakinleştirici ortamda derin düşünceler içinde yüzüyordu. Hayatına vuran bir dalgaya daha tahammülü yoktu. Boğulmak istemiyordu. Daha yaşayacak çok şeyi vardı. Onu bu dalgalardan kurtaracak olan deniz feneri neredeydi?..