Adamlar peşimi bırakınca Yağızla beraber o yere gitmeye başladık. Neden ben birden oraya gitmek istedim onu bende bilmiyorum. Ama içimden bir ses orda kalmamı söylüyor. Biz oraya gidince geldiğimi gören adamlar kolumdan tutup beni yine odaya attılar. Neden yine o odadayım. Artık isyan edicem yeter.
Ama bu sefer hırçınlık yapmadım. Çünkü yaparsam benim başıma kötü bir şey gelecek diye korkuyordum. Birkaç gün böyle o odada aynı hapishanedeki gibi kalıyordum. Yemekleri ve suyu veriyorlar birkaç istediğimi de verdiler ama hiç kimse ne benimle konuşuyor nede bir soru soruyordu. Haftalar sonra patron denen adam beni yine yanına çağırdı. Herhalde ödül verecek artık uslandım diye.
Odaya girince patron denen adamın yüzü bir karış gülüyordu.
--Ooo demek artık uslandın Azra.
--Tabi beni ne sandınız.
--Artık seni burada tutmuycaz. Se-
--Demek artık buradan gidebilicem. Olley!
--O anlamda bir şey demedim. Buradan asla gidemezsin o bi kere kesin. Ben şey diycektim. Sende eğer diğer yaşıtların gibi okula gitmek istersen gidebileceksin.
--Burada yaşayan yaşıtlarım da gidiyor mu peki?
--Evet.
--O zaman evet ben de gitmek istiyorum. Ama nereye gidicem benim eski okula da gidemem buradan çok uzak.
--Orasını bize bırak. Burada diğer çocukların gittiği okullara gideceksin.
--Nereye gidiyorler, orası iyi mi, ya kıyafetler onları ne zaman alıcam?
--Ne çok soru sordun artık gidebilirsin. Al sana akşama kadar düşünecek bir şey artık bu gün sıkılmazsın.
Odama gittiğimde patronun dediği gibi bir şey oldu. O gün yatana kadar belkide yatarken bile yarını düşündüm. Yarın sabah kapıyı çalarak içeriye Yağız girdi.
--Al bunu patro verdi. Sanaymış.
--İçinde ne var ki.
--Bilmem.
Poşeti aldım ve yatağın üstüne dökerek baktım. O da ne okul elbisesiydi. Elbiseyi giydim. Tamda bana göreydi. İçinde bide not vardı. İçinde okulun adresi yazıyordu. Gitmek için sabırsızlanıyordum. Biraz birikmiş param vardı. Önceden. Onları alıp çıktım. İlk önce okul çantam olmadığı için uyduruk bir yere giderek bir çanta aldım. Bide defter. Okula gittiğimde okul benim önceden gittiğim okullardan biraz farklıydı. Çünkü bu okul üç katlıydı ve bahçesi biraz dardı bana göre.
İçeri girdim ve öğretmenler odasına girttim. Bir öğretmenin yanına giderek yeni öğrenci olduğumu söyledim. O da:
--Bekle biraz şuradaki öğretmenle birlikte sınıfa gideceksin, dedi.
--tamam.
Diyerek o öğretmenin yanına gittim. Öğretmen koltukları göstererek beklememi söyledi. Zik çalınca beraber ssınıfa gittik. 11/B sınıfına gittk. İlk önce öğretmen sonra ben sınıfa gittim.
--Günaydın, öğrenciler!
--Günaydın, öğretmenim!
--Bu sizin yeni sınıf arkadaşınız Azra TAŞKIN. Bundan sonra sizinle olucam ve bundan mutluyum. Bana iyi davranın bende size.
Bunları söylerken etrafı seziyordum. Yağızda bu sınıfta mı diye çünkü patron diğerleriyle aynı okula düşeceğimi söylemişti. Öğretmen boş bir sıra gösterdi ve bende orada oturdum. Yanına oturduğum kişi çok cool gözüküyordu. Uzun yana atılmış siyah saçları ve kömür karası gözleriyle çok yakışıklıydı. Tamda benim tipim. Dersten sonra okulyn içini bilmediğim için yanımdaki kişiden rica ettim. O ise:
--Beni daha tanımıyorsun. Normalde istesen yapmazdım ama yenisin hadi sana kıyak geçtim.
Ne kadarda havalı. Okulu gezerken aynı bir gezgine anlatıyormuş gibi anlatıyordu. Sıra spor salonuna gelmişti. Spor salonu çok büyük ve güzeldi. Hiç kimse yoktu ama kenarda hiçbir şey yapmayıp topla oynayan çocuk hariç. Kim olduğunu merak edip yanına gitti.
--Afedersin burada ne yapıyorsun? Oynamayacak mısın?
Biraz cevap vermeden durduktan sonra:
--Azra sen misin?
Kafasını kaldırdı ve yüzünü görünce tanıdım bu Yağızdı. İnanamıyordum. Bende aynı okulda olmadığımızdan korkuyordum çünkü hiç kimseyi tanımıyordum.
--Senin burada ne işin var Azra.
--Ben artık okula gidebiliyorum. Patron izin verdi uslandığım için.
--Haa demek öyle. Senin adına sevindim. O tek odada kalmak sanarım pekte iyi değildi.
--Evet.
--Hey yeni kız zil çaldı istersen benle gel ama kaybolmak istemiyorsan.
--Tamam geliyorum. Görüşürüz Yağız. Beni yemekhanede bekle tenefüste.
Dersin vitmesini sabırsızlıkla bekliyordum. Ama yine neden? Bende bilmiyorum ama bir sebepten dolayı Yağızı görünce bazen heyecanlanıyorum. Tenefüste hemen aşşağı indim. Ama beklememe rağmen 5 dakika boyunca Yağız gelmedi. Benimde artık ümidim kırılmıştı. Bende sınıfa çıkmak için merdivenler doğru çıktım.
O da ne? Yağız çoktan gelmiş ve beni bulma tenezzülünde bile bulunmamış hemde bana söz vermesine rağmen. Hem yanında başkalarıda var. Ama ben buna neden üzülüyorum? Neden?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BANA GÜLMEYİ ÖĞRET
Teen FictionHerkezin hayatı birbirine benzemez aynı benimki gibi... Benim hayatımda gülmek yok. Onun yerine ağlamak var. Ama ben hayatımın bir gün değişeceğine inanıyorum. Ve bunu sadece "O" yapabilir.