ULALİAH'IN BAŞINA GELENLER

20 0 0
                                    

Ertesi gün grup dersimiz vardı. (Dans) Ulaliah ile uzun zamanda yakınlaşan arkadaşlığımız dostluğa dönmüştü. O gün jive isimli dans ile ilgili bir hareket çalışıyorduk. Tabii Ulaliah en az 3-4 kez 1.'lik kazanmış olduğundan bu hareketleri çok rahat ve çok da güzel yapıyordu. Dans konusunda hayranı olduğum kişilerde Ulaliah'ta vardı. Partneriyle birlikte sahneye çıktığında (Benim gözümde) New York gösterilerini aratmayan gösteriler yapıyorlardı. Ama en çok sevdiğim yanı hem çok iyi biri, hem de halden çok iyi anlar. Neyse... Amaç onu övmek değil. (İyi ki övmedim yani😉😉)... Çalışma bitiminde kantine yemek yemeye çıktım. Ulaliah'da benimle geldi. Beraber sohbet ederek yemek yedik. Sonra gene o geldi. Bana ilk zamanlarımda dans kapılması teklif eden o gıcık kız. Irene!

I;"Tatlı küçük Ulaliah ve yeni Arkadaşı ne yapıyor bakalım?"
U;"Senin Susmayan çeneni dinlemeye mahkumlar kendileri..."
I;"Hiç seninle uğraşamam şimdi.. O olayı Jade isimli dostunun öğrenmesini ve senin nasıl bir insan olduğunu öğrenmesini ister misin??!!"

Ulaliah yumruğunu masaya vurarak ayağa kalktı, Irene'yi itti. Ben de pişman olmuş bir biçimde onu tuttum. Sonra ona olayı sordum.

I;"Sen dur Ulaliah ben anlatayım! Biz Ulaliah ile 2-3 yaşımızdan beri tanışıyoruz. 10-11 yaşındayken Bir ara küçük bir kavga ettik, sonra Ben sinirden Yanlışlıkla Ulaliah'ın 3.'lük Kupası'na çarpıp onu kırdım. Sonralarda benim okul temsilcisi seçilmem üzerine kürsüye çıkıp konuşma yapacakken Ulaliah sahneye çıkıp benim eteğimi indirdi ve beni bütün okula rezil etti. Bir de üzerine eline mikrofonu alıp benimle alay etti. Hayatımdaki en kötü günümdü. İşte dost olduğun bu mandalina kafanın gerçek yüzü bu. Lanet olsun sana Ulaliah! Keşke hiç doğmasaydın, bu Dünya'ya her geçen gün zarar vereceğini biliyorum. Jade'in başını da belaya sokmadan git buradan!"

J;"Ulaliah! Bu doğru mu?"
U;"Ben... Ben...."

Sonra Ağlayarak koşmaya başladı. Merdivenlere doğru koşarken ayağı kaydı ve merdivenlerden yuvarlandı. Irene ile ikimizde şok olmuş bir şekilde birbirimize baktık. Sonra biz de koştuk. O an Irene'in gözünden akan gözyaşı dikkatimi çekti. Aşağıya indik ve onu kucağımıza aldık. İlk önce biz onu uyandırmaya çalıştık. Sonra kafasındaki Kanı gördük ve irkildik. Irene resmen ağlıyordu. Ben de... Sonra hocamızı çağırdık. Ambulans çağırdık. Ambulans gelene kadar Ulaliah'ın kafasındaki Kanı tutmaya çalıştık. Ambulans geldi ve onu sedyeye koydular. Hepimiz başındaydık. Ben kendi annemi ve Ulaliah'ın annesini aradım telefonla... Telefonda ne diyeceğini bilemeden çığlıklara boğulan kadın üzerine ağlamam daha da güçlendi. Sonra kadının çığlıkları giderek kalbime vurunca telefonu kapattım. Hastaneye varınca durduk. Ben hemen Koşarak indim. Ardından sedyeyle Ulaliah indi. Sonra Ulaliah'ın partneri, ailesi, Luke, Irene, benim annem ve birkaç kim olduğunu bilmediğim şahıs indi arabadan. Herkes bir Sürü gibi aynı yere koşuyordu. Çok korkunçtu... İçeride Ulaliah yatarken bir adam gelip perdeyi kapattı ve herkes cama vurmaya başladı. Sonra herkes oturdu. Tabii annesi, babası ve partneri hariç. Sonra Irene ve ben kantine indik. (Zorla indirildik..) orada biraz konuşmaya başladık.

I;"Lanet olası çenemi tutsaydım...."
J;"Irene olanlar senin suçun değil."
I;"Nasıl benim suçum değil. Şu çenemi tutup o kelimelerin ağzımdan.... O kelimelerin ağzımdan çıkmasına izin vermeseydim, bunlar olmazdı..."

Sonra Anlamadığım bir şekilde bana sarıldı ve ağlamaya başladı. Ben de ona sarıldım ve Sırtını sıvazlayarak onu avutmaya çalıştım. Her ne kadar onu sevmiyor da o an kavga olmazdı. Orada olmazdı. Sonra benim partnerim olan Luke ve Irene'in partneri olan Jack'i gördük. Sonra Anna, ve Nick. Ama Dolph Yanlarında yoktu. Ulaliah'ın partneri Yanlarında yoktu. Oturup konuştuk.

A;"Çocuğun ağlamaktan gözleri çıkacak neredeyse. O yüzden gelemedi..."
L;"İyi düşünelim. Ulaliah'a bir şey olmayacak."
I;"Benim yüzümden..."
J;"Irene lütf-"
I;"Ne lütfeni? Ne lütfeni ya? Benim yüzümden olmadığına dair bir kanıtın var mı?"
J;"......"
N;"Kızlar! Tamam... Gerginiz hepimiz ama bunu dışa vurdukça... Anladınız işte. Kavga çıkaracak olan gitsin."

Bu tip bir sohbet Başlamış ilerlerken telefonumun titremesiyle irkildim. Arayan annemdi;

A;"Kızım! Doktorlar Koşarak odaya girdiler. Ulaliah'a bir şey oldu..."

Sonra telefonu kapattı. Bizimkilere bakıp Gözümden bir damla yaş aktığını hissettim. Herkes bir şey olduğunu anladı ve koşmaya başladılar. Ben de koştum... Ulaliah'ın Odasında doktorlar son bir şey Yaptılar. Herkes camda bekliyordu. Sonra doktor Dışarıya çıktı.

D;"Bu küçük kız maalesef iyi bir ameliyat geçirmedi."
I;"Öl-öldü mü?"
D;"Hayır! Ama bir sporcu için olabileceklerin en kötüsü oldu. Maalesef boyundan aşağısı kafasını çok sert bir şekilde, dayanıksız bir noktadan vurduğu için Felç oldu. Artık yürüyemez. Kollarını kullanamaz. Ve bazı kelimeler dışında da konuşması, çok zor gözüküyor. Konuşması için en azından elimizden geleni yaptık ama..."

Herkes ağlamaya başladı. Ulaliah'ın partnerini ilk kez böyle görmüştüm. Sonra Ulaliah'ın annesi:

UA;"Ama bir tedavisi v- var değil mi?"
D;"Maalesef.."

İşte bu çok kötü olmuştu. Odanın camına baktığımda Ulaliah'ın bana çaresizce baktığını gördüm ve sanki karnıma bir yumruk yemiş gibi oldum. Etrafımdaki sesler bulanıklaşmıştı. Sonra her şey yavaş çekim gibi oldu ve karanlık. Gerisini hatırlamıyorum.
Birkaç zaman sonra onların evine gittim. Onunla konuşmaya çalıştım.

J;"Ulaliah! İyi misin?"
U;"...."
J;"Su ister misin?"
U;"......"
J;"Anladım istemezsin."

Neredeyse Konuşmayı yeni öğrenen bir bebek gibi konuşabiliyordu yalnızca. Konuşmak için kendini ne kadar yırttığını ve terler akıttığını görebiliyordum. O yüzden onu çok yormamaya çalıştım. Ailesi zaten.... Sonra evime döndüm. Ama çıkarken kapının tam ilerisindeki Kaldırımda bir adamın nöbette gibi beklediğini gördüm. Rahatsız oldum ve hızlı adımlarla ilerlemeye başladım.
Sabah uyandığımda kapalı olan hava pisikolojimi çok bozduğundan yatakta kaldım. Telefonumda ilgilendikten sonra tam birine mesaj atacakken biri beni aradı. Arayan Luke'tu.

L;"A-alo Jade..."
J;"Luke, neden kekeliyorsun?"

Sesi o kadar ağlamaklı ve dehşet verici geliyordu ki (Ağlıyordum)

L;"Dün gece saat 00;07 gibi Ulaliah'ların evine Hırsız girmiş. Ulaliah'ın odasına girmiş adam... (Ağlıyor).... Sonra Ulaliah uyanıp Çığlık atmaya çalışmış. Ama kıpırdayamadığından ve sesi çıkmadığından adam onu umursamamış. En sonunda adam çıkan  cızırtımsı sesten sıkılıp...(Bağıra bağıra Ağlar).... Ulaliah'ı öldürmüş" bir anda titremeye Başlayan bedenimin yanı sıra aklıma gelen tek şey şuydu. Bu o bekleyen adamdı.....SON.....

Arkadaşlar haftaya değil ondan sonraki haftaya görüşürüz. Her 10 bölümde bir finalimsi bir şey yapmamın sebebi en az 3 bölüm önden gitmem gerekiyor.😊😊

Ata AKYÜREK

MÜZİK; Love The WAY You Lie
By; Rihanna & Eminem

DANSI SEVIYORUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin