uyanış

927 71 2
                                    


Asrının ağzından

2 gün geçmişti o olayın ardından ve simay hâla uyanmamıştı.

Hastanenin tuvaletindeydim şuan ve berbat durumdayım aynadan kendime baktım. Bem beyaz bir yüz ve şişmiş mor gözler ahh gerçekten berbat daha simayı tanıyalı tamam çok olmamış olabilir ama ben onu kardeşim olarak bildim keşke onun yerine ben vurulsaydım da bu acıyı yaşamasaydım.

Hele yusuf ve o benden de fenalar yusuf kendini suçluyor yemek yemiyor uyumuyor ve konuşmuyordu ne yaptıysam konuşturamıyordum yusufu

O da aynıydı ama bazen konuşuyordu bana uyumamı ve yemek yememi söyleyip duruyordu tabi bende itiraz ediyordum. Tabi o durur mu durmaz kantine gidip bir tane sandiviç alıp bana zorla yediriyordu.

Kendime son kez bakıp tuvaletten çıktım.

Koridorda yürürken gözlerim karardı ve başım döndü tutunacak yer ararken belimde bir kol hissettim beni yürütü sanırım oturtacak ve aynen öylede oldu oturduğumdan bir kaç dakika sonra gözlerimdeki perde açılmıştı yanıma dönüp ona baktım demek oydu çok solgun gözüküyordu.

"İyi misin?" neden kısa sorular soruyor sanki zorla konuşturuluyormuş gibi neyse hiç olmassa konuşuyor orasına bakim ben

" iyim sorun yok sadece gözlerim karardı bir an başım da dönünce düşecektim işte de sen tuttun teşekkür ederim"  gözlerine bakıyordum şu sıralar hep boş bakıyordu. Hiç bir duygu beslemiyordu sanki gözlerinde ki ışıltılar kaybolmuştu

" uyumalısın uyumadığın için oluyor hadi gel sana yatacak yer bulalım " ayağa kalktığında tam gidecekken kolundan tuttum bana dönüp anlamaz bakışlar atıp bir bana birde tuttuğum koluna bakıyordu.

"Hey bir saniye bir şartla uyurum" dediğimde gözlerini kolundan çekip benim gözlerime sabitledi "ne istiyorsun bücür" normalde olsa kızar bağırır çağırırdım ama nedense bu kelime artık hoşuma gidiyordu o demeyince kendi mi garib hissediyordum.

" sende eğer uyursan bende uyurum karar senin " derin bir nefes içine çektikten sonra bir az düşündükten sonra " tamam başımın belası tamam hadi yürü " hemen ayağa kalkıp ellerimi birbirine çarptım

"hey tatlı bela ama değil mi?" 

Arkasını dönüp " ya nedemessin ne tatlı ne tatlı" deyip benim sinirimi bozmaya çalıştığını apaçık belli etmişti.

" aman sen ne anlarsın "  hızlı adımlarla ona yetişim önüne geçip yürümeye başladım

" haklısın bücür tatlı bir belasın" arkamdan onun fısıldamasını duymuştum dudaklarım benden izinsiz hemen iki taraftan da kıvrıldı hey ne oluyor neden gülüyorsun ki alt tarafı tatlı bela olduğu mu söyledi yani ne olmuş hıh. Kendimi bazen hiç anlamıyorum neyse onu duymamış gibi yürümeye devam ettim

Bir hemşire gördüğümde " bakar mısınız bize bir oda verir misiniz yatmak için ve mümkünse iki tane yatak olsun" hemşire önce bana bakıp 'nediyor la bu değişik' bakışını attı sonra da arkama baktı ve kafasını salladı.

"Tabiki hanım efendi bu taraftan" deyip koridorun soluna saptı ve biraz yürüdükten sonra bir kapının önünde durdu kapıyı açıp girnemizi bekledi.

"İşte burda uyuya bilirsiniz gerçekten ikinizde kötü görünüyorsunuz uyusanız iyi olur " deyip gülümsedi bende gülümseyip "tamam hemşire hanım teşşekkür ederiz" hemşire kafasını sallayıp yürümeye başladı.

Arkamdan onun sesi duyuldu koridorda "yoo ben teşekkür etmiyorum" dediğinde hemşire durup bize baktı " bir şey mi dediniz " dedi sanırım ne dediğini duymamıştı hemen söze atlayıp

kravatlı mafyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin