Sevgili olmadığınızı biliyorum!

193 17 4
                                    

Kafeteryada oturuyorduk melihle çok iyi çocuktu ve çokta korumacıydı onu da farketmiştim. Telefonum titrediğinde masanın üzerinden hızla aldım giray mesaj atmıştır diye düşünmüştüm ama yanılmıştım evet mesaj gelmişti ama giraydan değildi. Özel numaradandı.

Hemen mesajın üstüne tıklayarak açılmasını bekledim.

Gönderen:özel numara
Kazan dairesine gel!

Neydi şimdi bu? Kim niye çağırsın ki beni oraya? Ünüversitenin en alt katında kazan dairesi ve temizlik eşyalarının olduğu bir oda vardı.

Melih kısık gözlerle bana bakınca telefonu hızla kilitleyip cebime attım. Çattığım kaşlarımı düzeltip gülümsemete çalıştım " turkcell ya ne zamandır mesaj atmıyordu biraz trip atayım dedim o yüzden şey ettim o da şey deyince bende şeyine şey yapınca o da şey söyledi bende şey dedim o da şe..." ben saçmalamaya devam edicekken melih'in kahkahasıyla sustum.

"İnanır mısın çok iyi anladım? Minnak" of bir de bana taktığı lakap var tabi herkes bir lakab takmak zorunda mıydı? Tamam kısa olabilirim ama bu benim suçum değil ki kardeşim..

"Aman seninle uğraşamayacağım ben lavaboya gidiyorum derste görüşürüz" bir şey demesine müsade etmeden hızlıca ayağa kalkıp koşar adımlarla merdivenlerden aşşağıya kazan dairesine doğru ilerledim melihe söyleseydim kesinlikle izin vermezdi ve ben meraktan ölebilirdim. Zaten her şey başıma şu merakımdan geliyordu ya neyse...

Kazan dairesinin kapısına gelince durdum ve derin bir nefes alarak kapıyı hızla ittirip içeri girdim içerisi karanlıktı ve kimsede yok gibi duruyordu beni mi deniyorlardı? Kapı hızla kapanınca hemen arkamı dönüp kapıyı açmaya çalıştım ama açılmıyordu sıkışmış olabilir miydi? Emin değildim.

Kapıyı hala zorlamaya çalışırken ışıklar aniden açıldı ve aynı zamanda da bir ses duydum " boşuna uğraşma açamazsın ha yok illa hayır ben açacağım inat değil mi? Dersen karışmam ama sen boşu boşuna yorulursun kapı kilitli" şaşkınlıkla arkamı döndüm ulaş? O ne alaka ya?

"Telefon numaramı nerden buldun?" bana yaklaşmaya başlayınca bende bir adım gerilediğimde sırtım soğuk demir kapıyla buluştu biran titrediğimde korktuğumu anladım burda kilitliydik ve ben tektim yani beni kurtara bilecek bir abi kılıklı arkadaş yoktu! Evet o melih kendisini 2. Abim ilan etmişti kendisi!

"Sakin ol ürkek ceylan sana bir şey yapmam bir kıza el kaldıracak kadar düşmedim" sakin bir şekilde konuşunca biraz da olsa rahatlamıştım. "Hadi ya gerçekten mi sabah ki olaya ne diyeceksin peki?"

"Bak o ara sana patlamış olma ihtimalim yüksek kapatalım bu konuyu tamam mı?" kaşlarımı çatsamda kafamı olumlu anlaöda salladım." tamam şimdi kapıyı açta çıkayım"

Bana doğru bir adım daha atacakken kolumu ona doğru uzatıp "güvenli mesafe" dediğimde gülmeye başladı. Ne var ? Allah Allah!

"Pekala!" ellerini teslim oluyormuş gibi kaldırmıştı. "Sevgili olmadığınızı biliyorum rol yapmanıza gerek yok!" söylediği şeyi idrak edince gözlerimi ondan kaçırdım hemen nasıl anlamıştı? O kadar sarıldık el ele tutuştuk ya!

"Ne saçmalıyorsun ulaş aç kapıyı çıkmak istiyorum!" sesimin yüksek çıkmasıyla şaşırmıştı. Nefes almakta zorlanıyordum kapalı alanlarda çok duramam ki ben hele birisinden bir şey saklıyorsam bu iki kat zor olurdu benim için derin derin nefesler almaya başladığımda bir an başım dönmüştü kolumda ki baskıyı hissedince karşıma baktım ulaş kolumu tutmuştu dengemi kurduktan sonra kolumu hızla ondan çektim.

"İyi misin sen? Bembeyaz oldun " deyip beni süzmeye başladığında gözlerimi sımsıkı kapatıp iki üç saniye sonra açtım.

"İyiyim artık çıkabilir miyim?" fısıldadığımda gözlerini kısıp bakmaya başladı bu seferde " bak asrın sadece bunu söylemek için çağırdım seni onunla sevgili olmadığınızı biliyorum boşuna rol yapmanıza gerek yok herkesi kandıra bilirsiniz ama beni kandıramazsınız o yüzden şu oyuncu ayaklarını kesip artık gerçek dünya' ya dönün" zaten ulaş rol yaptığımızı biliyorsa bizim de rol yapmamıza gerek yok artık oh iyi bari rahatladım.

kravatlı mafyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin