ölüm meleğim!

563 43 1
                                    


Asrın'ın ağzından

Susadığımı hissederek gözlerimi açtım fakat açmamla kapamam bir olmuştu çünkü lanet florasan lamba yüzünden gözlerimi çok acıtmıştı.

Bu sefer dikkat ederek gözlerimi açtım, oda da beni tek mi bırakmışlardı yani diye aklımdan geçirirken yatağımın yanında ki dar koltukta yatan daha doğrusu yatmaya çalışan mafya bozuntusunu gördüm. Birden bir sıcak basınca üstümde ki pikeyi ayaklarıma doğru ittirdim.

Ve manzarama geri döndüm aman ne manzarası ya şeye neye asrın? Ya şeye işte heh mafya bozuntusu yani ornitorenk kılıklı şempanze yavrusuna bakmaya başladım. Yavru niye derseniz çünkü yavrular çok tatlı olurlar ve ben yavruları severim bu orbitoren kılıklı şempanze yavrusu olsa bile değişmez yani umarım.

Gülümseyerek ona bakıp iç çektim demek benim için şu daracık elim kadar koltukta yatıyor yaa kıyamamam ki

Bir süre sonra birden gözlerini açınca irkilerek gözlerimi hemen florasana çevirdim bak beni kurtardın florasan kardeş senden artık nefret etmiyorum.

"Bücürüm uyandın mı?" diye sorunca ona doğru döndürdüm başımı.

"Sence? Yok ben rüya aleminde taş mankenlerle vakit geçiriyorum burada ki sadece senin bir hayalin! ALLAH'ım yaa"

"Anlaşıldı sol tarafından kalktın bugün kendini nasıl hissediyorsum bari onu söyle?" öyle güzel bakıyordu ki hani çizmeli kedinin bakışları kimsenin karşı koyamadığı türden.

"İyiyim merak etme alt tarafı arabadan atladım bunda büyüyecek bir şey olduğunu sanmıyorum." umursamaz tavırlarım karşısında sinirlendiğini anlamıştım sık nefeslerini ve anlında belirginleşen damarı

"Bücür bak beni sinirlendiriyorsun umarım anlıyorsundur ileri gitme senin için kötü olur anladın mı?" neden bu kadar tepki gösterdi ki bu şimdi? Çok mu umursamaz davrandım ama ben zaten Buyum ki

"Sinirlendiğinin bende farkındayım ama bu benim normal halim yani sende bunu anlardan sevinirim" ona üzgünce son kez bakıp bakışlarımı florasan kardeşe çevirdim.

Neden kalbim ağrıyordu? Bana sinirlenmişti değil mi? Peki ben bunu neden bu kadar çok taktım ki sinirlenirse sinirlensin!

"üstünü ört!" yüzümü buruşturdum emir vermek zorunda mıydı? İnattım ben hadi bakalım örtmüyorum!

Benden bir tepki alamayınca koltuktan hızlıca kalktı ve yanıma geldi pikeyi tutup örttü üstüme doğru eğilerek diğer tarafında düzgünce örttü ama bu kadar yakın olmak zorunda mıydı? Ah gerçekten aramızda çok az bir mesafe vardı ve nefesini yüzümde hissedebiliyordum. ahh kalbim bu kadar hızlı atmak zorunda mısın? Kalbimi duyamaz değil mi? Hemen elinin üstüne elimi koydum duraksadıktan sonra birkaç saniye ellerimize baktıktan sonra boğazını temizleyerek bana baktı şuan gerçekten riskli bir yakınlaşma yaşıyorduk azıcık hareket etsem burunlarımız birbirine değebilirdi. Ayrıca elleri çok sıcaktı halbuki benim ellerim her zaman soğuk olurlar.

Birbirimize mal mal bakmaya devam ederken konuşmam gerektiğini anladım ve kelimeleri kafamda düzenleyerek konuşmaya başladım.

" hayır üstümü örtmek istemiyorum. Burası çok sıcak bir kere" sesimi resmen ben bile zor duymuştum ama mafya bozuntusunun duyduğuna eminim.

"Yanılıyorsun ellerin buz gibi neresi sıcak bücür hadi inat etmede örtülü kalsın" oda benim gibi fısıldamıştı. Dudaklarım kuruduğu için dudaklarımı yaladım.

kravatlı mafyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin