Asrın'ın ağzından
" İyi geceler güzellik!" Duyduğum sesle yataktan çıkmam bir oldu. Şaşkınlıktan küçük dilimi yutmuştum resmen o yani nasıl buraya gelebilir ki?
" S-sen yani nasıl girdin odama anlamıyorum gerçekten" şok geçiriyordum nasıl girdi ki odama
" Evet ben ben girerim güzelim sen beni merak etme he bu arada düşündüğümden de güzelmişsin" gülerek beni süzdüğünde utanmıştım ayriyeten de kızmıştım.
" Ya önüne bak sapık mısın yoksa?" Gözlerimi kısarak batuya bakıyordum.
" Hayır sapık değilim doğruları söylüyorum sadece "
" Neyse sen nasıl girdin buraya harbiden yani kimse görmedi mi seni illaki bir koruma görmüştür." Alayla bana bakıp konuşmaya başladı.
" Ben istediğim kişilere gözükürüm asrın" dediğini pek anlamamıştım. Bakışlarımdan anlamış olacak ki tekrar konuştu
" Bana yer altında ne diye seslenirler bilir misin asrın?" Hiç düşünmeden cevapladım.
" Nerden bileyim ben be?" Yani hiç onun için mükemmel beynimi yoraman hıh.
" Ne diye atar yapıyorsun asrın neyse söyleyeyim o zaman bana 'hayalet' derler." Hayalet kelimesinin üstüne basmıştı
" Hâlâ nasıl girdiğini anlamadım" bir of çekip gözlerini kısarak
" Anlayacağın bir nasıl desem yetenek değil de bir beceri diyelim baba beni küçüklükten beri koşu ve akrobasi hareketleri üzerine çalıştırıyor bunu çok nadir bilenler çıkar yani çok hızlı hareket edebilirim anlayacağın" sözünü bitirip bana bakmaya başladı. Anladığımı belirtmek için kafamı salladım
" Peki ama kameraladan ne kadar hızlı olabilirsin ki en fazla 1 saniye olsa bile kameralar çekmişlerdir seni başın belaya girmesin ?" Dediğimde gülmeye başladı.
" Asrın asrın kameralar da devre dışı olabiliyorlar değil mi?" Aslında düşününce mantıklı
" Tamam ama nasıl devre dışı bıraktın?" Derin bir nefes alıp. " Oda benim sırrım." Dedi tamam öyle olsun bakalım.
" Neyse ben gideyim artık sen yarın gelmeyi unutma " hih ben onu unuttum ya
" He he gelirim tabi ya mafyacığımda zaten hemen git diyordu değil mi?" Biraz düşündükten sonra aklına bir şey geldi galiba çünkü gülümseyerek bana baktı.
" Yarın girayın sorun çıkaracağını sanmıyorum sabah erkenden evden çıkacak ve biriyle buluşacak bir tek sana Yusuf'u atlatmak kalıyor onu da halledersin sen " nasıl ya nereye gidicekmiş?
" Bir dakika bir dakika bizim mafya bozuntusu yarın kimle ve nereye gidiyor?" Sorduğum sorularla bana bakıp gülümsedi.
" Asrın yoksa sen giraydan mı hoş..." Hemen sözünü kesip konuşmaya başladım.
"Hayır canım ne alakası var sende he " deyip gözlerimi batu hariç her yerde gezdirdim.
" He he bende yedim asrın neden söylemiyorsun yani ne bilim sen güzelsin yanlış anlama girayın da bir gideri var benim kadar olmasa da yani demek istediğim siz olursunuz " bizden olur muydu gerçekten olurdu tabi be hemde çok güzel olurdu
" Olur tabi dimi?" Gülerek söylemiştim olurdu bizden o ve ben
Yere bakarak "Olur tabi de izin verirlerse oda" sonlara doğru kendi kendine konuşur gibi söylemişti ama ben duymuştum.
" Kim izin vermez batu?" Sorduğum soruyla kendine geldi ve bana bakarak
"Ne?" Dedi dalmıştı demek. " Kim izin vermez batu onu soruyorum!" Gözlerini yumdu ve biraz bekledikten sonra konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kravatlı mafya
Chick-Litİkimizde kusursuz değildik... Bir yalanın içindeydik normalde sevmediğim yalan şuan hayatta olmamın sebebini karşıma çıkarmıştı. Evet kusurlarımız vardı hepimizin vardır. Ama kusursuz olan tek bir şey var oda Aşkımız...
