BÖLÜM :1

2.3K 342 32
                                    

      

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

      

          Ela bütün eşyalarını valizlere koyduktan sonra , ellerini beline götürerek ne kadar yorulduğunun fakına yeni,yeni varıyordu.Ama her şeye rağmen verdiği kararda çok kararlıydı .Kapıya doğru yöneldi, sonra sırt çantasını omzuna atıp, valizlerini alarak kendini yeniden yollara attı .

İçinde büyüyen öfkesine hakim olamıyordu, yaşadıkları bütün olanlar teker teker geçiyordu gözlerinin önünden, geçmişin affedemeyince , içindeki öfke, köz gibi söneceğine kor gibi yanmaya devam ediyordu.içindeki bu ateş ,öfke onu ayakta tutan tek güçtü elinde kalan.Sahip olduğu çok fazla bir şey yoktu.Bir kaç parça eşyası kalmıştı geriye, ama karşısına çıkan kader, kanun yoluyla bütün mal varlığını ellerinden almıştı. Geri de kalan bir kaç parça eşyasını da valizlerine koyup yola koyulmuştu.Ve çok kararlıydı o adamı ne pahasına olursa olsun mutlaka bulacaktı.Onu tam olarak tanımıyordu aslında ama kadınlara olan düşkünlüğü ve Aydın Didim de oturduğunu biliyordu .

Nihayet Aydın'ın Yalıköy'e ulaştığında etrafında adres sorabileceği birini aradı, Köy de kimseyi tanımıyordu, aslında Aydın da tanıdığı iz yol soracak kimse yoktu etrafında, yollar da boştu .Biraz daha yürüdü, yorgunluktan dizleri ağrımış, neredeyse yürüyemeyecek hale gelmişti, boş bir bank bulup biraz oturduğunda , uzaktan gelen şerit testere sesiyle doğruldu, bu ses hiç yabancı değildi, yakınlarda bir marangozhane olmasını umarak sesin geldiği yöne doğru yürümeye başladı.Belki adres sorabileceği birilerini bulurum diye geçirdi içinden.

Yolda durup, sesi dinleyerek , sesin geldiği yöne doğru ilerlemeye başladı. ilerledikçe şerit testerenin sesi daha duyulur olmuştu. Açık kapının önünde durduğunda içeri girip, girmeme konusunda tereddütte kalmıştı.

Derin bir nefes alarak açık kapının önüne geldiğinde içeri giren ışığın önünde durunca ışığı kesmişti. Ama içerdeki adam onun varlığını sezmiş gibi işine ara verdi, Ama adamın gözleri önündeydi işine hayli odaklanmıştı.

Ela , yavaşça kapıya doğru hareketlendi, tam bir şeyler söyleyecekken, içerideki adamda kapıya doğru dönünce nefesi kesilir gibi soluklamadığını hissetti bir an. Onunla karşılaştığı bu ilk anı ömrü boyunca unutamayacaktı.

Uzun boylu, esmer Marangoz'un üzerinde bütün kaslarını gözler önüne seren sade gri bir yüzücü atleti vardı, ama adamın delici koyu olan sim siyah gözleri, Elayı olduğu yere mıhlamıştı adeta.

''Evet ''

Ela ,konuşmak istediği halde , kuruyan dudaklarını hareket ettiremedi. Diliyle dudaklarını ıslatıp, boğazını temizledi.

''Sizi rahatsız etmek istemedim, kusuruma bakmayın. Bunun için gerçekten çok özür dilerim, ama..''

Adam köşeye gidip, üzerindeki talaş tozunu silkelerken, gözleri Elanın üzerindeydi, o da tüm dikkatiyle, genç kızın ne söyleyeceğini merakla izliyordu. Daha sonra uzanıp siyah tişörtünü üzerine geçirdi. Ela hala adamdan gözlerini ayıramıyordu.

AŞK... İNTİKAMI YENER Mİ ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin