Bölüm 5

655 276 5
                                    

Akın da yavaş yavaş acıkmaya başlamıştı,  akşam için mutfakta bir şeyler hazırlamaya giderken, Ela da  salonda ayaklarını uzatmış, dinlenirken uyuya kalmıştı. Akın masayı hazırlamamı ister misin diye soracakken, uyuduğunu görünce genç kızı uyandırmadan üzerine ince bir battaniye ile örttü.

Akın büyük bir ustalıkla yaptığı bolenoz soslu makarna yanına da özel salatasından yapmıştı. İşini bitirip, ellerini yıkayıp, mutfakta yemeği ayrı ayrı tepsilerde hazırladıktan sonra,  salona döndüğünde Ela yı uyandırmak istemedi, bir süre uzaktan izledi, keşke dedi içinden Cengiz bu masum görünen kızı, bu kadar çaresiz bırakmasaydı.

Bir müddet bekleyince televizyonu açtı belgesel izlemeye başlarken Ela gözlerini açtı. Ela için hazırladığı tepsiyi kızın önündeki sehpaya koydu. yanındaki koltuğa oturup, kendine hazırladığı yemeğini alıp, Elanın kanepesinin yanına oturdu, tarih belgeseli izlemeye başladı.

Daha sonra ona alaycı bir gülümsemeyle bakarak, ''masada yiyemediğimiz için sizden özür dileyecek değilim,ama ben böyleyim işte sizin gibi sosyetik değilim''

Ela kafasını salladı,bu adam kendisi hakkında ne biliyor da böyle konuşabiliyor diye geçirdi içinden '' onlar geçmişte kaldı.''

Akının yüzünde hala alaycı gülümseme vardı, '' yine de belli alışkanlıklarınız vardır.''

Ela konuyu değiştirerek, ''sizin de beni en kısa zamanda en yakın kapının önüne koymak istediğinizi biliyorum.'' diye söze gird, '' eğer bayan arkadaşınızla randevunuz varsa size engel olmak istemem.''

Akın, Elanın söylediklerini umursamadı ayağa kalktı hastanede doktorun verdiği ağrı kesicilerden iki tanesini bir peçeteye koyarak, '' ben yokken eğer çok ağrın olursa bunları içebilirsin ''dedi. Bunları söylerken ilaç şişelerini cebine koydu Akın. Ela ters ters bakınca '' sadece tedbir amaçlı aldım, başka bir şey için değil.'' dedi.

Ela, ''benim hayatım her zaman yaşamaya değer olmuştur, ne savaşmaktan vazgeçerim, ne de yaşamaktan, ben zorlukları başarmayı severim.''

Akın buz gibi bir ses tonuyla, '' evet, bunu görebiliyorum ''dedi.

''Hayatım ne kadar kötü bir hale gelirse  gelsin, bu yaşımda toprağa girmek istemem Akın bey.''

'' Ama yeter artık bana Akın beydemeye ve sizli bizli konuşmaya bir son ver, neredeyse senin kayınbiraderin olacaktım ben.''

Elanın tüyleri ürperdi bir an böyle bir adamla akraba olmak mı ? Allah korusun dedi içinden.Bu fikirden hiç hoşlanmamıştı.

''Tamam, anladım böyle bir şeye kalkışmazsın, ama ben yine de tedbirli davranmak istiyorum.Buraya gelen diğer kızlardan birinde başıma geldiği için, bir daha böyle bir tedbirsizliği asla yapmayacağıma söz verdim kendime.''

''Ama ben..''

''Anladım ben onlar gibi değilim diyeceksin, ama ben böyle bir konuda ris almayacağım''

Akın'ın kendisine dikkatli baktığını fark edince, içi ürperdi. Akının bakışlarında onun içini tepeden tırnağa ürperten farklı bir gizem vardı.

Akının bakışlarını farklı yöne çekmek için''rica etsem gitmeden bana bir bardak su verebilir misiniz? Hapları içmek istersem suyun yanımda olması iyi olur.''

''Ama bana hala siz diyorsun, bu son olsun, ben artık seninle sizli bizli konuşmak istemiyorum, resmiyeti hiç sevmem.''

''peki, buna dikkat ederim, ama benim için hiç kolay değil, siz yani sen benim için bir yabancısın hala.''

AŞK... İNTİKAMI YENER Mİ ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin