{5.}

1.5K 97 12
                                    

Sırtımdaki sızıyla ayağa kalkmaya çalıştım. Çünkü acayip acıyordu. Yanıma Nilgün gelmedi çünkü etrafta yoktu.

"Hay ben senin..." ayağıma cam kırıkları batmıştı. Bana doğru gelirken sofrayı da dağıtmıştı.

Yavaş yavaş odama doğru gitmeye çalıştım. Ama sadece çalıştım. Odaya gitmekten vazgeçip içerdeki koltuklara kendimi attım.

Sırtım felaket acıyor üstüne üstelik ayağıma cam girmişti. Ben buraya nasıl geldim? Niçin geldim? Bir piskomanyak bana vursun diye mi? Ya da öldürsün diye mi? Hemen burdan, buradan gitmem lazım acilen!

Annem bile vuramazken o beni duvara attı. Atmakla kalmayıp boğazıma yapıştı. Allahım neden ben ya?! Ben niçin bu oteli seçtim?! Nilgün'de yoktu ortaklıkta.

Gözümden bir damla düşüp yastığı ıslattı. Bir tane daha. Bir tane daha. Artık hıçkırarak ağlıyordum. En son ne zaman böyle ağlamıştım? Hatırladım.

Birisiden hoşlanmıştım. Lisedeyken. Yanımda Nilgün ve Yaman vardı ve benim gözümün önünde bir kızla yiğişti. Hemde hoşlandığımı biliyorken. En son o zaman ağlamıştım. Birkaç saatte geçmişti. Yanımda Yaman vardı. Şimdi. Ne Yaman var ne Nilgün.

Artık o kadar ağlamıştım ki ağlamaktan yorulup uykuya dalmışım.

Sırtıma bir şey sürülmüştü ve bu acıttı.

"Ahh!!"

"Dur be kızım! Mahvetmiş sırtını"

"Nilgün!" diyip ayağa kalktım. Ona sarıldım. Aniden sarılınca biraz şaşırdı. Çok geçmeden karşılık verdi.

"Kızın nerdeydin sen?! Seni o kadar özledim ki!! "

"Bende seni özledim. " dedi. Biz böyleydik. Bir saniye görmesek birbirimizi özlerdik.

Benden ayrılıp koltuğa kuruldu. "Kızın sen nerdeydin?!"

"Ben... Ben... Bilmiyorum. Seni duvara atınca ben de hemen ayağa kalktım. Sonra ağzıma bir şey tutuldu. Sonrası karanlık. Uyandığımda yanında uyuyordum" hemen ayağa kalktım.

"Hemen burdan çıkmamız lazım!! Hem de hemen!!" diyip merdivenlere yöneldim ama yarıda kaldı. Sırtım sızlıyordu.

"İlk önce şu sırtını yapalım. Sonra bavulları toplarız." dedi. Haklıydı.

Bende yattığım yere tekrar yattım. "Şu adam var ya! Elimde kalacak! Sana nasıl böyle bir şey yapar?! Hiç kimse kardeşime böyle yapamaz!" diye saydırdı. Ve hâla devam ediyordu.

"Tamam geçti!! Bitti! Uzatma Nilgün. " kendi içinden mırıldanmaya başladı. Yine yabancı konuşuyordu. Yine.

Sırtımı bitirip dudağıma geçti. Orasıda acıyordu. Ayağımı da baktı. Orası da kanıyordu. Hepsini bitirip ayağa kalktım. Ayağım hafif sızlıyordu. Ama olsun.

"Hadi kalk! Üstündekini çıkart !" dedi.

"Peki anneciğim!" diyip odama girdim. Üstümdekileri çıkarıp yatağa attım. Elbisemin arkasına baktım. Tamamen kandı.

Nasıl bir öküzse artık! Öküz gücü var ya! Sırtımı parçaladı resmen! Dana!

Bavulumdan siyah dar paça ve üstünde 'newyork' yazan bir beyaz tisört alıp giydim. Bavulumu tekrar düzenliyip aşağı indirmeye başladım.

Nilgün de indirmişti. Ve beni bekliyordu. Bende indirip aşağıdaki lavoboya girdim. Yüzümü yıkayıp saçımı bozdum. Hafif bir tarayıp salık bıraktım.

Tatlı İşi #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin