Tatlı İşi #Wattys2017

{23.}

Şarkı alkasız ama yine de dinlersiniz😆😆

İyi okumalar...

Höst! Yavaş gel! Sen hayırdır?

"Ben dediğimi dedim. Kabul ediyor musunuz?" Sandalyede geriye yaslandı.

"Hayır."

"Evet." Aynı anda söylemiştik. Ben reddederken Nilgün kabul etmişti. Biran da ona dönüp baktım.

"İstemiyorum. Nilgün!" Diye bastım üzerine.

"Ya neyi istemiyorsun!! Bak ne güzel gelmiş sana özel aşçı ol diyor. Daha ne istiyorsun!! "

"Nilgün. Adam mafya!" Sakin tutmaya çalıştım sesimi. Ama olmayınca olmuyor.

"Mafyaysa mafya! Sana ne bundan!"

"Doğru ya. Sana ne! Sana zarar gelmeyecek bana gelecek ulan! Onun yanında olmam beni de zarara uğratacak... Hem Anıl Bey de mafya. Sen kendini düşünsene."

"Kavganızı bölüyorum ama ben mafya değilim. Yalın'nın mafya işinde yardımcısıyım. Arkadaşıyım." Dedi Anıl.

"Hah! Sen zarar bile göremeyeceksin!" Diye bağırdım. Sinirleniyorum ya! Mafyanın yanında çalışmak ne!

"Kızlar. Beni bir dinleyin." Aynı anda kafamızı Yalın'a doğru çevirdik.

"Bir. Ben size zarar vermem. Verdittirmem. İki. Nilay'a zarar gelemez. Çünkü zarar vermesi için beni öldürmesi gerek." Dedi. Noluyor? Bu kimde...

"Nilay. Lütfen hayal ettiğimiz işi yapalım kardeşim. "

"Hayal ettiğim bu değildi. Hele hiç mafyanın yanında aşçı olmak değildi. Ben otelde yemek pişirecektim. Sen danışmanlık yapacaktın. Ama bu değildi. Kurduğumuz bu değildi." Sandalyeyi geriye ittirip çantamı aldım.

"Nilgün. İstemiyorum kardeşim. Ama sen istiyorsan neden olmasın. Tabi çalışabilirisin. Ama BEN ÇALIŞMAM. " Arkamı dönüp yürümeye başladım.

"Nilay. Lütfen kabul et. Benim için... Biliyorum istemiyorsun ama lütfen..." Durdum. "Hayalimiz... Yemek yapmak istiyordun. Yapabilirsin. Sadece mafyaya yapacaksın. " Napıyım? Kardeşim istiyor ama ben istemiyorum. 

Lan! Kardeşin senin için bu şeye katlanıyor. Sen... Hiçbir şey yapmıyorsun. Onun bir hayali vardı. Biliyorsun sende bunu. Yurt dışında okumak. Ama o senin için hayalinden vazgeçti. Sende yap bir güzellik. Ha?

İlk defa doğru konuştun. Biliyorum vazgeçti. Ama kendimizi tehlikeye atıyoruz o nolucak?

Mal mısın? O atıyorsa sen de at. En azından beraber ölürsünüz. Kardeş kardeşe.

Geri dönüp Yalın şahısının karşısına geçtim. "Tamam. Ama Nilgün'nün bir teline zarar gelirse senide buraya gömerim. Ve beraber kalıcaz. Şartlarım bunlar. " 

"Kabul. Şimdi bana yaptığın tatlıdan yapsana?" Pardon? Ben bu şahısa tatlı yapmışım. Ne zaman? Nerede? Hem cilvelik ne?

"Şey demek istedi. Şey. Hani sen ir aralar restorantta çalışmışdın ya. Ha işte orada bir tatlı yapmışsın işte onu istiyor?"

"Benim yaptığımı nereden biliyor? Hem bu cilvelik ne?" tek kaşımı kaldırarak. Kaldıramadığım için kaşlarımı çattım.  

"Artık senle samimi olacağız. Ve ben o tatlıdan istiyorum. Sana profosyonel bir mutfak-"

"Aman istemez. Senin kişisel asitanınım peki de bana iş ver de yapayım. Yalıncık!"

"Oha! Yalın'a ilk defa Yalıncık dedi. Pardon ama yürek mi yedin?" Yalın'nın kaşları çatılırken Anıl kahkaha atıyordu.