Melody of My Life [Kim Jongin OC]

-5-[Düzenlendi.]

Oy.Yorum.Oy.Yorum. Oy. Yorum.

Sonunda evdeydin.Üniformanı çıkarıp rahat bişeyler giymiş ve sıcak çikolata eşliğinde film izlemeye başlamıştın. Telefonuna gelen aramayı meşgule atıp filme tekrar odaklanmaya çalıştın. Ama kim arıyorsa rahat vermeyeceği belliydi.Oflayarak telefonu eline aldın ve ekranda en iyi arkadaşının,Ji Kyo'nun ismini görünce filmi dondurup telefonu açtın.

''Efendim Kyo.''

''Sky,bana notları atar mısın?Bugün gelmemiştim biliyorsun.'' Doğru,gelmemişti.Gelseydi bugün yaşadıklarını saniyesi saniyesine anlatmak zorunda olduğunu biliyordun.Gerçi hala öyle bir zorunluluğun vardı. Dudaklarını ıslatıp konuşmaya başladın.

''Şu an film izliyorum ama.''

''Biliyorum,sana ulaşamayınca annene sordum.Film izlediğini söyledi.Bilerek şimdi aradım.''

''İyi halt yedin.''

''Neyse hadi filmini bitir ama sonra kesinlikle at tamam mı?''

''Tamam bye.'' Hemen telefonu kapatıp dondurduğun filmi tekrar devam ettirdin.

*****

Film bitmişti. Ama mutlu sonla.Neden senin hayatındaki hiçbir şey mutlu sonla bitmiyordu ki?Ama aslında bu insanın kendi elindeydi.Sen bunu yapamıyordun yalnızca.Mutlu sonlandıramıyordun çünkü sahip olduklarını sonlandırırken hep bir şey kalıyordu kalbinin derinliklerinde.

Odana geçip defter ve kitaplarını çıkardın. Acele bir şekilde notları arkadaşına gönderir göndermez derse başladın. Bu aralar iyice boşlamıştın çünkü. (Y/N;Yazar diyor ki ders çalışın.)

****

Akşamın en tatlı saatlerinde tatlı bir rüzgar vardı pencerenden içeri giren.Yerdeki karlar, yeni yeni eriyor gibiydi.Annene kibar (!) bir şekilde seslendin.

"Anneeğ!"

Annen sana doğru döndü."Efendim?"

"Biraz dışarı çıkabilir miyim? Sınav stresinden bir hal oldum.Bugün sınavlarımız bitti ve stres atmak istiyorum."

"Hava soğuk ve akşam saat 8 canım."

"Anne,biraz yürüyüş yapacağım sadece.Üzerimde mont olacağını söylemiş miydim?"
Kıkırdayıp masum masum bakmaya devam ettin.Bu haline kıyamadı ve başını salladı olumlu anlamda.
Koşup yanağını öptün.Normalde olsa izin vermezdi.Biraz korumacıydı çünkü.

Vestiyerden montunu aldın.Odana girip telefonunu ve kulaklığını da aldıktan sonra botunu giydin.Kapının kolunu kavrayıp aşağı doğru indirdin. Evden çıkarken kulaklığını takmış şarkıyı seçmeye başlamıştın bile.

*****

Nemli hava ile birlikte derin nefesler alıp vererek yürüyüşünü sürdürüyordun.Birden cebinde titreyen telefonunu çıkarıp ekrana baktın.Mesaj gelmişti.Göz devirip ekran kilidini girdikten sonra bildirim çubuğunu açtın.Orada Jong In'den gelen bir mesaj olmasını kesinlikle beklemiyordun. Üzerine dokundun mesajın.

Kimden; Nefret ettiğim

İyice düşün.Güzelce uyu. Kararını yarın bana bildir olur mu? İyi geceler. 😘

Öpücük emojisi mi? Cidden mi?

Onu pişman ettirip bu hale düşürene binlerce kez şükürler olsun!

Ona mesaj yazacaktın.

Kime; Nefret ettiğim

İyi geceler mi? Saat daha 8.30 :)

Küçük bir kıkırtı bırakıp evine dönmeye karar verdin.Biraz üşümeye başlamıştın çünkü.

******

Gelen mesaja bakmak için telefonu eline aldın.Ekrana baktın.Ne yani? Yarım saat sonra mı görmüştü mesajı? Pff..

Kimden; Nefret ettiğim

Erkenden uyu sen.Yorulmanı istemiyorum. :)

Affetme işini biraz düşünüp sonra da uyuyacaktın.Yani,en azından planın buydu.

Kime; Nefret ettiğim

Bu kadar saatin sanmıyorum benim uykuma yetebiliceyni

Merakla gelecek cevabı bekledin.Aşık (!) Kai hemen cevap atmıştı.

Kimden; Nefret ettiğim

Ne?

Göz devirip sırıtarak cevap verdin.

Kime; Nefret ettiğim
Boşver kkk Hadi sana da iyi geceler :*

Kafanı yastığa koydun.Tavanda bir süre takılı kalan gözlerin,daha fazla dayanamayıp kendini tatlı bir uykunun kucaklarına attı.