Melody of My Life [Kim Jongin OC]

-3-

Oy+Yorum=Mutlu yazar.

****

Ders bitti,sen de bitmiştin.Çantanı toplayıp montuna uzandın ve giydin.Çantanı omzundan geçirip montun şapkasını kafana örttün. Kar yağmaya başlamıştı ve hava oldukça soğuktu.

Sınıftan çıkarken ilk defa sınıf kapısında bekleyen br Jong In görmemiş olmanın verdiği şaşkınlıkla yürümeye devam ettin. Aklına bir ay kadar öncesi geldi.Şu şekilde olmuştu ;

Sen Jong In'e aşkını itiraf ettiğinde bir kız gelip boynuna sarılmıştı ve Jong In onu öperek karşılık vermişti. Şimdi ise senin peşinde koşan oydu.

Bir ayda ne değişti de bu hale gelmişti?

Yoksana bu bir oyun muydu?
Oyunsa, Jong In,istediğini almadan çekilmeyen tiplerdendi.Bir hafta uğraşmak değil,10 yıl uğraşsa pes etmezdi.

Kafanda oradan oraya çarpıp kaybolan düşüncelere bir yenisi daha ekleniyorken, sen çoktan metro istasyonuna gelmiştin.Okulun evine biraz uzak olduğu için metroyla gidip geliyordun.

Kapıdan girip boş olan cam kenarına oturdun. Çantanın yanda bulunan küçük gözündeki kulaklığı çıkarıp kulağına taktın. Telefona da taktıktan sonra en sevdiğin şarkılardan birini açtın.

Jong In,kalbini reddederken,elinin tersiyle kalbinin parçalarını iterken hiç batmadı mı eline? Yanmadı mı hiç canı? Keşke dokunmasaydım o kalbe dedi mi?

Demedi.

Diyecek cesaret yok onda.

Sende de artık ona ait bir kalp yok.

Tekefonun sağ üst köşesine,saate baktın. 15 dakika kalmıştı.30 dakikadan 15 dakika çabucak,düşünce seliyle birlikte geçti.

Biraz gözlerini kapatıp dinlendirmeye karar verdin. Gözlerini yavaşça kapatırken elindeki telefonun titreşmesiyle yeniden araladın gözlerini.

"Tam sırasıydı." Diye mırıldanıp gelen mesaja tıkladın.

"Gönderen; Nefret ettiğim

Sky,lütfen konuşmamıza izin ver.Hadi güzelim."

Bıkkınlıkla mesaja cevap verirken ne konuşacağını merak etmiyor değildin.Acımasızca davranacaktın artık.Tıpkı onun bir zamanlar yaptığı gibi...

"Kime; Nefret ettiğim

Neden böyle bir şeyi yapayım?"

Ekranı kilitleyip camdan dışarı bakmaya devam ettin. Gelen cevap gecikmiyor ve az da olsa merak uyandırıyordu. Ekranı açıp mesajı okumaya koyuldun.

"Gönderen; Nefret ettiğim

Sana anlatacak önemli şeyler biliyorum.Şimdi verdiğim adrese gel tamam mı güzelim? Ya da sen olduğun yeri söyle ben geleyim."

Göz devirip konuşmaya yanıt verdin.

"Kime; Nefret ettiğim

Gelme, gerek yok.Konum at yeter."

Biraz sert bir dil kullandığının farkındaydın.Neden böyle davrandığını bilmiyordun.Tek bildiğin onu ne kadar üzmek istediğindi.

"Gönderen; Nefret ettiğim
*Konum*"

Gelen konuma baktığında iki durak ötede bir yerde olduğunu gördün.Yaklaşık 7-8 dakikaya orada olurdun.

Şarkıyı değiştirip ekranı yeniden kilitledin ve cebine koydun.

O ve sen.

Birbirine asla kavuşamayacak olan gece ve gündüz gibi.

Aynı anda aynı yerde olmayan Güneş ve Ay gibi.

İmkansızdınız.

Çalan şarkı ve gözünden düşen damla...

Fazla anlamlılardı.