-10-

1.6K 138 18
                                    

Bölümü medyadaki şarkıyla okuyun,kesinlikle dinleyin.^^

Açılmıyorsa ismini yazayım; Chen- I'm not Okay

****

Gözlerin aralandığında karşında gelinlik ve damatlık içinde iki beden gördün.Birbirlerine hiç olmadıkları kadar mutlu bakıyorlardı adeta.Biraz daha yaklaştın onlara ve söylediklerine kulak verdin.

''Jongin,bebeğim.Kavuştuk sonunda.Ne kadar mutluyum tahmin bile edemesin.''

Jongin gülerek karşısındaki bedenın çenesini okşadı.''Ben de birtanem,ben de çok mutluyum.''Ardından anlına bir öpücük kondurmuştu.

Gözyaşların artık gözlerinden firar etmek için yalvarıyordu.Görüşün bulanıklaştığında önündeki iki beden sana aynı anda kafalarını çevirip, bu haline histerik bir kahkaha attılar.

En sonunda yanaklarından süzülen gözyaşlarına eşlik edip yavaşça yere çökmüştün. Ağlamaktan sarsılan vücudunu durdurmaya çalışırken Yoo Hae ve Jongin ikilisini birbirlerini öpmeye başlarken gördün.

Gözlerini hızlı bir şekilde açıp hızlı hızlı alıp verdiğin nefes sana geri çarpınca,ağzındaki oksijen maskesine elini götürdün.Ağzından yavaşça uzaklaştırmak istiyordun ama kolun acıyordu ve kolunu kaldırmaya bile mecalin yoktu.Gözlerini ağır bir şekilde kapatıp açarken hastanede olduğunun farkında tamamen varmıştın artık.Şimdi tek düşündüğün buraya nasıl geldiğindi.

Hafif mırıltılar duymanla birlikte kafanı sola çevirdin. Pudra tonlu uzun koltuğa doğru yavaşça baktığında mırıltıların kaynağını anlaman uzun sürmemiştiJongin,kızarıkk,şişmiş ve iyice küçülmüş olan gözlerini kapatmış ve uyumaya çalışıyordu ama gözündeki yaş tanesini gördüğünde yavaşça senin de gözlerin doldu. Buraya neden geldiğini hala hatırlayamıyordun.Bunun için Jongin'in uyanmasını beklemek zorundaydın. 

Hem iliklerine kadar hissettiğin yorgunluktan, hem de Jongin'in uykucu olduğunu bildiğinden ve onu boşuna beklemek istemediğinden sen de yavaşça gözlerini kapadın.İşin garip tarafı şu an uyumak istiyordun.Sadece uyumak.

****

Kolunda hissettiğin güçlü acı ile gözlerini araladın. Sanki iğne değil de bıçak ile işkence ediyorlar gibi hissediyordun.Koluna bakmanla hemşirenin ellerini görmen bir oldu.Gözlerini hemşirenin gözlerine çıkardığında sana yatıştırıcı cümleler sarfediyordu.

Nihayet koluna bir pamuk ile bastırıp gülümsedi ve iğnenin ağzını kapatıp yatağının çaprazındaki çöp kutusuna attı.

''Hemşire hanım,kolumun bu kadar fazla ağrıması normal mi?''

''Kolunuzdaki serumu yeni çıkardık. Biraz hassassanız böyle olmuş olabilir korkulacak bir şey yok.Şiddetli öksürük sonucu nefes alamayıp boğulmuşsunuz ve  baygınlık geçirmişsiniz.Şu an iyisiniz.Bu akşama kadar gözetim altında tutacağız emin olmak için.''

Yavaşça gözlerini açıp kapadın.Şimdi parçalar yerine oturmuştu. ''Peki,teşekkür ederim.''

Hemşire selam verip odadan sessizce ayrıldı. Gözlerini kapatıp tekrar açtın ve sağ tarafındaki birkaç adım uzağında olan pencereye baktın.Hava açıktı.İçeri günışığı sızıyordu.

20 dakikada alıştığın mırıldı artarak kendini gösterirken sol tarafa döndün yavaşça.Jongin gözlerine inanamayarak yanında bitivermişti.

''Güzelim...''  Kolundaki pamuğu bile oynatmadan sana sarılmıştı.onun gözlerinden düşen bir iki damla yaş senin yanaklarında yerini almıştı. ''Çok korktum,bir şey olacak diye çok korktum.Beni bırakacaksın diye o kadar çok korktum ki.Seni yeni bulmuşken kaybedemem ben...''

Bu dedikleri seni yavaş yavaş duygulandırmaya başladı.

Kollarını yavaş yavaş kaldırarak sırtına koydun.Giydiği gri sweatshirt ona çok yakışmıştı.Hoş,ona ne giyse,ne yapsa yakışırdı.Yumuşak saçları yanaklarına değiyordu.Elini zorlukla saçına doğru yönlendirip saçlarını okşamaya başladın. ''Ağlama artık lütfen.İyiyim işte bak.Her bahara girdiğimizde olur bu.'' 

Başını yavaşça kaldırıp gözlerine baktı. ''Bunu bilmiyordum.Lanet olsun.Sen benim her şeyimi ezbere bilirken ben bunu bile bilmiyorum.'' Elini kavradı ve öptü.Dudaklarını çekmeden konuşmaya başladı.''İzin ver seni yeniden tanıyayım.Her şeyden koruyup kollayayım,sadece benim ol.'' Konuşurken nefesi eline çarpıyor ve gıdıklanıyordun. Yavaşça gülümsedin.''Hadi biraz uyu.Ne hale gelmişsin. Uyumadın mı hiç sen?''  

Kafasını sağa sola salladı ve gülümsedi.''Sen bu haldeyken uyku bana uğrar mı meleğim?'' 

Yatağında biraz sağa kayıp sol tarafını patpatladın.Gülümseyip yanına kıvrıldı ve elini senin karnına koyup saçlarını burnuna gömdü. Her ne kadar hastane odasında olsanız da,bu umrunda değildi.Ona alışıyordun,kaybetmek istemiyordun...

Melody of My Life [Kim Jongin OC]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin