Yirmili yaşlarımda hayatımın bu kadar ilginç bir hal alacağını kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi herhalde. Ailemden uzak küçük bir evde yaşıyorum. Üniversite öğrencisiyim. İki yakın arkadaşım var.Üçümüz de aynı okula gidiyoruz. Aynı fakültede olduğumuz için birlikte çok fazla zaman geçirme şansımız oluyor.
Ben uzun saçlı,kumral bir kızım. Kolay kolay kimseye bulaşmayan tiplerdenim, suskun bir tip olduğumu düşünüyorum ama etrafımdakiler pek öyle düşünmüyor. Hatta çenemin hiç durmadığından şikayet ederler. Uluslararası ilişkiler bölümünü okuyorum.
Gizem, simsiyah kısa saçlı, kimseyi kolay kolay beğenmeyen, hergün en az bir defa teklif almasına rağmen hiçbirini de kabul etmeyen iki yakın arkadaşımdan biridir.
Damla, sarışın ve uzun saçlı bir kızdır. Günde en az elli defa aynaya bakar. Hatta bakmakla yetinmez bir de aynaya kendi güzelliğini anlata anlata bitirmez. Kendine güveni fazlasıyla olan bir kızdır. Bu aslında onu daha çekici biri yapıyor. Herkeste bu böyle mi olur orası tartışılır. Onları çok seviyorum. Beni hiçbir zaman yalnız bırakmayan dünyanın en çılgın dostlarıdır.
Birlikte yapmaktan zevk aldığımız en güzel şey alışveriş yapmaktır. Özellikle sabahları,mağazaların açıldığı ilk saatler. Bizim için apayrı bir zevk. Genelde personellerden ve bizden başka kimse olmuyor. E haliyle kıyafetler için kavga edeceğimiz insan sayısı da azalıyor, hatta nerdeyse hiç yok. Bu da daha rahat ve istediğimiz gibi alışveriş yapmak demek oluyor.
Tabi hayat her zaman istediğimiz gibi gitmez. Hatta bazen hayal ettiğimizden de farklı olaylar yaşatabiliyor bize. Neyseki benim gibi iki yakın dosta hatta kardeşe sahip olanlar, herşeye rağmen ayakta dimdik durabiliyor. Hayatın bize yaşattığı zorlukların üstesinden daha kolay gelebiliyoruz. Hele sizi rahat bırakmayan, sürekli peşinizde olan hatta sapık bile olduğunu düşündüğünüz bir belalı varsa...
----------
Her zamanki gibi yataktan kalkmak için son beş dakika,on dakika daha diyerek uyumakla kalkmak arasında savaş veriyorum.Kapının çalmasıyla yataktan fırlamam bir oldu.Sabahın bu saatinde gelen de kimdi. Hala çok uykum var. Kapı daha hızlı ve sert çalınınca mecburen kalkmak zorunda kaldım. Üstümde salaş bir tişört ve üzerinde yeşil kelebekler olan bir pijama vardı. Saçlarım zaten dün gece halay çekmiş gibiler. Yavaşça aşağıya doğru indim. Kapı deliğinden kim olduğuna bakmadan kapıyı açtım.
" İnanmıyorum, ne bu halin, daha hazırlanmadın mı? " dedi Gizem.En yakın iki arkadaşımdan biriydi. Diğeri de hemen yanındaydı zaten,canım arkadaşım Damla. Hatta arkadaş kelimesi çok hafif kalır. Bunlar benim can dostlarımdı. Herşeyimi onlarla paylaşırdım. En zor anımda bile beni yalnız bırakmayan iki çılgın arkadaş,dost. Birlikte dışarı çıkıp alışveriş yapacaktık ama ben tamamen unutmuşum. Damla durumu anladığı için hemen lafa girdi.
" Unuttun dimi."
Biraz şirinlik yaparak,
" Evet unuttum. Bana sadece on dakika verin. Siz salona geçin.Ben de hazırlanıp geliyim." dedim.
Kızlar bu hallerimi bildikleri için birşey demeden hemen salona geçtiler.Ben de hızlıca yukarı çıktım. Dolabı açtım. Mavi kısa kollu bir tişört çıkardım. Altına da koyu mavi beni sıkıca saran bir pantolon seçtim. Çok hafif bir makyaj yaptım. Saçlarımı da arkadan öne doğru akan hafif dağınık bir örgü yaptım.Bu saç şeklini kendime çok yakıştırıyordum. Kahve tonlu saçlar ile beyaz bir teni örgüyle süslemek bana daha kolay ve pratik geldiği için olabilir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAY UKALA ( ARA VERILDI )
ChickLitEzgi, sadece iyi bir şirkette çalışmak istiyordu. Tek düşündüğü şey buydu. Iyi bir şirkete girdim diye sevinirken kendisini bekleyeceği sorunlardan habersizdir. 💓💓💞💞 Mert, iki sene önce görüp de aşık olduğu kızı tekrar karşısında görmenin heyeca...