Ne Seninle ,Nede Sensiz .

GERÇEKLERİN PEŞİNDE ....

Mustafa eve geleli tam  üç gün olmuştu. Yürana hakkında elinde yeterince bilgi olmadığını düşünüyordu. Sadece aile fertlerinden bilgi almıştı. Ama asıl bilgi almak istediği kişiden bilgi alamıyordu. Yürana ' nın burada olmasını çok istiyordu . Bir anda " pam , pam " diye koşuşturma sesleri geldi. Buda ne meğer murat ile remzi evde kedi köpek gibi kavga ediyorlardı. Murat ondan kaçmaya çalışıyordu.
- Remzi bırak artık , bak bende sakız yok . Bak söz dışarı çıktığımda sana alıcam tamam mı ????...
- Hayır remzi şimdi sakız istiyor , şimdi remzi , murata sakız verecek
- Bak remzi bende sakız yok , hem ben sakızcı baba mıyım...??  yeter da !!!. 
Dedi murat. Mustafa ise bu duruma çok şaşırmıştı . Remzi Murat'ın annesinin amcası idi. Onların yanına gelerek şaşkın bakışlarla
- Murat sen utanmıyor musun senden büyük bir insana ismiyle hitap etmeye , hem yaşlı başlı adamla ne biçim konuşuyorsun..?
- Ne biz onunla böyle konuşuyoruz çünkü o böyle istiyor ona amca dememiz pek doğru olmuyor hemen bize kızıyor , hatta evde bizi kovalayıp
duruyor . Kendini on iki yaşında sanıyor . Dedi murat o sırada remzi Mustafa'ya sinirle bakarak üstüne üstüne yürüdü.
- Remzi amca sen ne yapıyorsun.
- Mustafa ona amca deme kızıyor.
- Remzi yaşlı değil remzi senden küçük , remzi genç , remzi sana çok kızdı..
Dedi. Remzi bağırmaya başladı. " Aaaaaaaa" diye murat , Mustafa'nın kolundan tutarak koşmaya başladı. Ve onu odasına getirdi. Kapıyı kilitledi ve gülmeye başladı . Mustafa buna bir anlam veremedi.
- Murat neden gülüyorsun .??
- Sen çok yaşa Mustafa , uzun zamandan beri bu ev böyle Şenlendirici olmamıştı. Bu deli remzi hep sakız avında olduğu için bizde hep yanımızda sakız bulundurmak zorundayız .
- Peki neden delirdi ve neden sakızı bu kadar çok seviyor.
- Yaa remzi amcam eskiden ormanda avlanmayı çok severmiş . Ve hiç bir şeyden de korkmaz cesur bir adam idi.Bir gün dağa çıkmış ve eşkıyalar bunu darp etmişler sonrada uçurumdan aşağıya atmaya çalışmışlar remzi amcam yüksekten çok korkan bir adammış ama kimseye söylememiş . Buda korkudan delirmiş . Eşkıyalar bunu ormana bırakmış. Buda uyanınca ormanda ağacın özünü yemiş . Yapışkan şeylerini. O kadar hoşuna gitmiş ki
Onu çiğnemeden edememiş o günden bu güne sakız diye başımızın etini yiyor. Sanırım şimdi onun neden böyle kafasından bir tahtasının eksik olduğunu anlamışsındır .
- Anladım murat  ....
- Birazdan sakinleşir o zaman odadan çıkarız. Dedi murat . O sırada odadaki süslü sandık Mustafa'nın dikkatini çekti. Sandığa doğru yürüdü .
- Bu ne murat ....??
- Sandık .
- Sandık olduğunu biliyorum içinde ne var...???
-  Bunda yürananın geçmişi var .
Mustafa şaşkınlıkla ve anlamsız bakışlarla murat ' a baktı.
- murat neler oluyor , yüranaya ne oldu onun geçmişini bilmek istiyorum... Diyince , bunu duyan murat hüngür hüngür ağlamaya başladı. Ve sandığı açtı . Sandığın içinde kanlı bir beyaz mendil vardı bir deftere bağlanmış şekilde . Mustafa bunu eline aldı . Mendili eline alarak " bu kan " dedi .
Murat Mustafa'ya bakarak
- Bu kan yürananın kanı , onu yıktılar Mustafa , hayatını mahfettiler .Onun hayalleri , sevgisi , mutluluğu bu sandığın içinde . Onu deli ediyorlar.
Sana melaike gibi davranıyorlar . Ama onlar yürananın hayallerini yıktılar, özgürlüğünü zincire vurdular. Mesleğini bile babam seçti . Eve geç geldiğinde on ton ağırlığındaki çuvalı ona taşımasını söyledi. On iki yaşında iken beline ip bağladı ve kaç ton ağırlığındaki taşı çekmesini söyledi.
Yürana' yı evlendirmeye çalıştı.
Onu bir erkekten ödev alırken gördü bak ödev alırken , ceza olarak onu kış soğuğunda dışarıda bir saat bekletti..!!! Bunlar insan değil Mustafa sen okunu yanlış tarafa hedef alıyorsun. Sen iyi dediğin insanlar kendi kanındaki ne bile acımaz taş kalpli bunlar. Yürananın kalbini de taş kalpli yaptılar. Eski kardeşim yok , taş kalpli bir kardeşim oldu . Bunun sebebi ise onlar. Gerçekleri öğrenmek istiyor musun...???
- Evet ......
- O zaman al bu günlükleri . Bunlar yaşayan' ın ağzından ve kendi yazısı ile neyi öğrenmek istiyorsan bunlara bak onların dediğine kulak asma onlar seni kendi tarafına çekmeye çalışıyor. Yürana' yı deli edip mesleğinden men ettirip hastaneye yatırmak istiyorlar.
Dedi murat . Mustafa duyduklarına inanamıyordu .
- Neden hastaneye yatırmak istesinler ki .....??
- Çünkü yürana evde olmazsa , Hem parasını alıp harcarlar . Hemde babamı ikna edip onu gönderip evi sakin bir yer yapmak istiyorlar.
- Murat ......
- Ne ??.
- Lan salak  salak konuşma daha ne kadar sakin olacak ev kız halep' te ev ıssız çöl gibi . Sen ne anlatıyorsun.
Ben şu günlüğü alıyorum odada okumak istiyorum.. merak etme kimsenin haberi olmaz . Murat başını salladı. Mustafa odasına gitti. Yatağına oturup defterin kapağını açtı. İçinde şiirin bir kız fotoğrafı vardı . Gülümsüyordu.Mustafa bunun yürana olduğunu anlamıştı. Nedense bu fotoğraftaki hali ona tanıdık geliyordu. Yürana aklına nereden geliyordu. Fotoğrafı eline aldı. Ve " gerçekleri öğrenmek zorundayım yürana . Senin geçmişinin  şifresini çözücem ve seni eski haline gelmenin yolunu bulmaya çalışıcam.
Gerçektende Mustafa yürana' nın sırrını çözücek mi??.... Okuyalım ve öğrenelim.....