Swagboy : Soo Min bugün senin yanına gelemiyeceğim.
Mrs.Aptal : Ne!?
Neden?
Swagboy : Ek pratik yapmamız gerekiyor.
Ama söz veriyorum bunu sonra telafi edicem.
Neyse benim şimdi gitmem gerekiyor Taehyung yine eşyalarımı alıyor onu dövücem.
Mrs.Aptal : Tamam
Ama yarın geleceksin dimi bizim yurda?
Swagboy : Evet gelicem.
BB
Mrs.Aptal : BB
Soo Min telefon ekranında son kez parmaklarını oynatıp mesaj attıktan sonra telefonu kapattı. Alışmıştı üzülmeye. Suratındaki buruk gülümseme ile sigara paketini çıkardı ve içinden bir sigara seçti. Ve sigarayı çıkarıp içmeye başladı. Zaten hazır olduğu için yurttan çıktı ve hastaneye ilerlemeye başladı. Hastanenin önüne gelince sigarasını yere attı ve ayağıyla ezdi. Hastaneye girdi ve danışmadaki kızdan doktoru için randevu aldı. Yavaş adımlar ile doktorun kapısına gelince oradaki koltuklardan birine oturdu. Kendisine sıra gelmesine daha 2 kişi vardı. Sıkıldığı için telefonunu çıkardı ve piano tales oyununu oynamaya başladı. Sıra ona geldiğinde telefonunu kapattı ve cebine koydu. Odaya girince kendi doktorunu görüp gülümsedi. Bu doktor onun hayatının en önemli insanlarından biriydi.
"Yine ne oldu da geldin başımın belası? " dedi karşısındaki orta yaşlı doktor. Soo Min yine güldü ve konuşmaya başladı.
"Aa beni çok kırıyorsunuz doktor bey. Ben size ne zaman bela oldum. " dedi. İkisi de gülerek her zaman ki atışmalarını yapıyorlardı.
"Her zaman! " dedi doktor. Biraz daha geyik muhabbeti yaptıktan sonra asıl konuyu ilk doktor açtı.
"Neden geldin randevu saatlerin dışında. Bir olay mı oldu ? Başka bir şey daha mı unuttun? Hastalığın mı ilerledi?" Dedi. Soo Min başını Hayır anlamında salladı.
"Bilmiyorum. Ama başıma bir darbe aldım bu hastalığımı olumsuz etkiler mi?" Dedi Soo Min.
"Ne!?! Bu kötü olmuş. Bunun etkileri senin için iyi mi, kötü mü bilemeyiz. Tekrar bir genel kontrol yapalım sana emin olalım. " dedi doktor ve Soo Min'in karşısındaki sandalyeye oturdu.
"Soo Min biliyorsun ki, hastalığın her ne kadar ileri bir seviyede olmasa da ilerliyor. Alzheimer Hastalığı o kadar çabuk geçmeyecek senin için. Hala neden hastanede tedavi olmak istemiyorsun ki?" Dedi doktor.
"Ben size bunu söylemiştim. Annemgil benim hastalığımın şuan ilk seviyede olduğunu sanıyorlar. Hastalığım biraz daha ilerlerse elbet ki hastanede yatıcam ama şimdi Annemgil daha tam hasta olduğumu bile bilmiyorlar. " dedi Soo Min ve derin bir iç çekti.
"Biraz daha ilerlerse iyileşemeyebilir ama sen bilirsin. Neyse kontrole başlayalım. Hatırladığın en eski anı ne? " doktor da sıkıntıyla iç çekti.
" 10 yaşındayım ve Hyeri ile top oynuyoruz. Bakkaldan aldığımız dandik top ile canımız sıkıldığında voleybol arada da futbol oynuyoruz. Aylardan Mayıs ve hava güneşli ama soğuk." Dedi Soo Min her şeyi ayrıntılarıyla anlatarak. Ondan önce hatırladığı anı var mı diye beynini zorladığında baş ağrımaya başladı. Hep böyle oluyordu. En eski anısından öncesini düşünmeye başladığında beynini karanlık ele geçiriyor ve başına dayanılmaz bir ağrı saplanıyordu.
"Maalesef biraz daha ilerlemiş 2 ay önce geldiğinde hatırladığın en eski anı 9 yaşında ocak ayındaydı. " dedi omuzlarını düşürerek. Bir kaç testden sonra Soo Min ayağa kalktı.
"Genel kontrol de bittiğine göre ben gideyim." Dedi ve kapıya doğru ilerledi. Kapıdan çıkmadan önce aklına gelen şeyle durdu. Arkasına döndü.
"Bu arada al bu da senin olsun. " dedi ve cebindeki sigara paketini doktora attı. Şimdi yurda gidecekti ve Hyeri sigara paketini görürse pek iyi olmazdı. Çünkü sigara içtiğini bilen tek kişi bu orta yaşlı doktordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mrs. Aptal // MİN YOONGİ - Texting
FanfictionOnların birleşmesi ayrılması kadar zordu.