Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Azra dan Eve gittiğim gibi kendimi odaya atıp kimseyle konuşmak istemiyorum sadece ağlamak istiyorum. Sadece ağlamak , içimi dökmenin başka bir yolu yok çünkü. Korkarak bastım kapının ziline , Gülru kapıyı açtığı gibi odaya koştum, arkamda bıraktığım şaşkın Gülru ya aldırış etmedim . Odaya gidip çarşafımı indirdim Gülru içeriye geldi o sırada. -Azra noldu yine -yok bir şey. Sadece yanlız kalmak istiyorum. Sesim biraz yüksek çıkmıştı, Gülru nun kırıldığını biliyorum ama şuan hiç bir şey düşünmek istemiyorum. -peki . Deyip dışarı çıktı.
Pişmanlığımla başbaşa kalmak istiyorum çünkü aptallığın bedeli bu. Ben bir yalan söyledim ve bu yalan bütün hayatımın pişmanlığı olarak kalacak ben de. Ömer Yiğiter in bıraktığı pişmanlık . Asla unutmayacağım seni Ömer Yiğiter, yüzümü yastığa gömdüm hıçkırıklarımı özgür bıraktım .Eğer bu pişmanlık ağlamakla geçecekse ben razıyım ama olmuyor oda olmuyor ağlamanın da bir faydası yok.
Gülru dan Azra eve geldiğinden beri dışarı çıkmadı kimseyle de konuşmuyor. Akşam namazı için abdest almaya çıkar dedim ama ezan okunalı nerdeyse yarım saat oldu . Daha fazla dayanamadım ,bu kız namazı da bırakacak değil ya . -Azra! Uyuyor musun sen. Azra kalk hadi namaz kılmadın. -Gülru bırak nolur ya başım ağrıyor. -namaz kıldın mı sen? -Hayır -ee kalksana o zaman. -Tamam kalkıyorum, evde kahve var mı Gülru -var. Sen kalk namazını kıl yemeğini ye ben yaparım kahveyi. -tamam. -ha bu arada, Esma yengemde burda ona göre toparlan yanlış anlamasın tamam mı? -niye burda ki. -elbise için alışverişe gidecektik, ama olmadı -neden -seni evde tek bırakmak içime sinmedi. -gitseydiniz keşke ya. Ayıp oldu şimdi. -yok ya yenge hanım pek bi keyifli, yarın gideriz hep beraber alışveriş kaçmıyor ki
Azra dan Gülru beni uyandırdığı zaman akşam ezanı okunmuştu . Başım çok fena ağrıyordu. Gülru Esma Ablanın burda olduğunu söyleyince mecburen yüzümü gözümü düzeltmem lazım. Sonuçta misafir sayılır dimi, bu yüzden misafire saygı lütfen . . .Ama ne yaparsam yapayım yüzüme tebessüm konduramadım, gülmek zaten bana yakışmıyor, bide sahte oldumu hepten çirkinin teki oluyorum. Acaba Ömer benim bu kadar çirkin olduğumu bilse yine de benimle evlenmek istermi. Ne evliliği ya salak o seni seviyor mu ki seninle evlensin. Hem senin yaşın daha kaç ki hele sen bi liseyi bitir ondan sonra. . . gözüm saate kayınca namaz geldi aklıma malum dünya bekler ama namaz beklemez elimle saçma sapan düşünceleri bi kenara fırlattım , sonra kalkıp abdest almak için lavaboya gittim gömleğimin kollarını yukarıya doğru kaldırdım . Ah o ne ya resmen Ömer'in parmak izi çıkmış Allahım bi vücuduma bırakmadığı iz kalmıştı. Göz yaşlarım yine gelmişlerdi. Benim suçum niye ağlıyorum ki kendi düşen ağlamaz. Abdest almak baş ağrısınada iyi geldi. Sonra Rabbimin huzuruna çıktım yaptıklarımın pişmanlığını da aldım yanıma. Gözlerime dolan yaşları geri teptim çünkü daha fazla ağlarsam göz pınarlarım kuruyacak. Namazdan sonra ellerimi açtım Rabbime yalvardım Ömer bir daha çıkmasın karşıma diye kaldıramazdım onu bi daha görmeyi kaldıramazdım işte. Af diledim Rabbim den bilerek Veya bilmeyerek yaptığım herşeyden dolayı, o kadar muhtacız ki onun affına ne yapsak az gelir. O kadar günahkarız ki kalbimizin kiri pası o kadar fazla ki hayat bizi kolayca halt edebiliyor. Duam bitince seccademi kaldırıp katladıkdan sonra mutfağa geçtim. Kimse yoktu -Gülru nerdesiniz . -oturma odasındayız
