Güneş odamı hafif hafif aydınlatırken burnuma o tanıdık koku dolmuştu. Uykulu gözlerim beni yenik düşürse de gözlerimi açtığımda yanıbaşımda uyuyan Can'ı görmem bir oldu. Gözlerim bana oyun oynuyor diye düşünerek kendimi çimdikledim. Tırnaklarımın izi koluma geçse de gözümün önündeki manzara aynıydı.
Can'nın kıpırdanmasıyla uyuyormuş gibi yapmaya karar verdim. Ben gözlerimi kapadığımda yanağımda onun sıcak dudaklarının ateşini hissettim. Bu hissi yaşamayı çok özlemiştim. Gözlerimi açıp boynuna atlamak istesemde yapamazdım onu affetmek bu kadar kolay olmamalıydı. Üstelik şuan önceliği işe vermeliydim.
Can'nın ağzından :
Onu çok özlemiştim. Her nefesimde ciğerlerime dolan huzur dolu kokusunu çok özlemiştim. Ne olursa olsun onu görmem gerekiyordu. Şirkette olup olmadığını anlamak için Mert'i aramıştım ve eve gittiğini öğrenmiştim. Odasının camını her zaman açık bırakırdı. Odasına esen rüzgarın uykusunda onun saçlarını okşadığını düşünürdü. Camdan içeri girdim ve kırmızı gözleriyle masada uykuyakalmış Ayçinle karşılaştım. Onu uyandırmadan yatağına yatırdım ve sessizce soluk alıp verişini izledim. Sanırım bu onun en sakin haliydi ve ben en çok bu halini seviyordum çünkü en masum hali uyurkenki haliydi.
Saatten habersiz uyuyakalmıştım. Uyandığımda Ayçin hala uyuyordu. Neyseki ucuz atlatmıştım. Eğer Ayçin beni burda görseydi kesin öldürürdü. Sessizce yanağına ufak bir öpücük kondurdum ve odadan çıkmadan son kez yüzünü hafızama iyice kazıdım.
Ayçin'den devam :
Neden bana bunu yapıyordu ki. Ne işi vardı odamda. Üstelik hayatımda Ege vardı. Bunu bile bile neden gelmişti? ???? Çünkü seni seviyor diyen iç sesimi susturup banyoya doğru yöneldim. Üzerimi değiştirip şirkete doğru yola koyuldum.
Şirkete geldiğimde odamda beni bekleyen Mertle karşılaştım.-"Mert beyimiz artık beni odamda karşılıyor bakıyorum. "
-"Sen de bugün pek neşelisin bakıyorum. "
-"Aaa öyle mi ?? Hiç farkında değilim. Ee hadi söyle çıkar ağzındaki baklayı."
-"Ben birşeyler çizdim. Bak bakalım beğenecekmisin."
Mert'in çizimleri gerçekten çok güzeldi hatta güzel değil harikaydı. Gerçekten çevremdekilere güvenmem gerektiğini öğrenmiştim.
-"Ee noldu beğenmedin mi yoksa?"
-" Mert bak çok emek vermişsin amaaa..."
-"Ama?"
-"BAYYYIILLLDIIIMMMM"
-" Ya kızım yüreğime mi indireceksin sen benim. Beğenmedin sandım. "
-"Aslında bende birşeyler karaladım bak bakalım sen beğenecekmisin."
-"Ayçin..."
-"Hıı"
-"Bunlarr..."
-" eeeee"
-" Çok güzel olmuş...."
Oda da Mertle gülüşmelerimiz yankılanırken içeri Ege girdi.
-" Bu neşenizi neye borçluyuz? "
-" Biz birşeyler çizdikte onlar hoşumuza gitti o yüzden. Sende bak istersen."
-"Patron onayladıysa benim bakmama gerek yok sen bizi yanlız bırakabilirmisin biraz Mert."
Ege'nin ses tonundaki sertlik odadaki tüm kahkahalarımızın yerini sessizliğe bırakmasına neden olmuştu. Mert odadan sessizliği bozmadan yavaşça çıktı.
-"Bir problem mi var Ege?"-"Mert sana nasıl bu kadar yakın davranabiliyor Ayçin ? Bir açıklama yapmayı düşünüyor musun? Hani hatırlayalım ben senin sanırım erkek arkadaşınım ve Mert burda bir çalışan. "
-" Mert benim çalışanım değil arkadaşım hatta kardeşim. Bana hesap sormaktan vazgeç benim en nefret ettiğim şeylerden biri bu sen de çok iyi biliyorsun. Konu patron çalışan ilişkisiyse unutmaki sende burda bir çalışansın. Şimdi beni yanlız bırak lütfen!!"
Ege kapıyı çarpıp çıkmıştı. Onu kırmak duygularını incitmek istemiyordum ama elimde olmadan bunu başarıyordum. Artık bir karar vermeliydim ne olursa olsun canıma CAN olan insanı mı seçmeliydim yoksa hayatını benim için hiçe sayıp ne yaparsam yapayım benim yanımda olan EGE'yi mi??
Efenimmm inşallah yazdıklarım sizleri mutlu ediyordur. Azcıkta olsa merak uyandırıyordur. Hislerimiz bizim en güzel yol göstericimizdir. Umarım sizlerde bişeyler hissettirebiliyorumdur. Sizce Ayçin Can mı demeli yoksa Ege mi ??
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASİ SES
Teen FictionCan mı Ege mi derken aile şirketinin başına geçmek zorunda kalan Ayçin Yılmaz ve verdiği mücadelede bizimle olmak isterseniz kitabın sayfalarını çevirmeniz ve Ayçin'i yanınızda hissetmeniz yeterli....