Önümde 2 haftam vardı. 2 hafta da bunun üstesinden gelebileceğimden emin değildim ama başka şansım yoktu. Ben Ayçin Yılmaz bunun da üstesinden gelecektim.
Kendimi çalışma odasına kapatmıştım. Ege'nin odaya girdiğini bile fark etmemiştim. Kapının çarpma sesiyle yerimden irkildim.
-"Ege ben ne yapacağım? "-" Her zaman yaptığını Ayçin. "
-" Ne yapıyorum ki ben?"
-" Hmmm... bi düşünelim. Ben Ayçin Yılmaz olsamm çoktan elime kağıt kalem almıştım bile ama sanırım tanıdığım Ayçin kaybolmuş. "
-" Ben çizebileceğimden emin değilim. Annem kadar başarılı olmam imkansız. "
-" Emin olmadığın bişey için kesin hüküm vermek sana göre değil Ayçin. Eğer gerçekten bişeyler çizmek istersen annenin çizim eşyaları köşedeki dolapta. Ben odamdayım."
Ege de gitmişti. Karşımdaki duvarı yeterince izlediğime karar verdikten sonra annemin çizim masasına yöneldim. Birşeyler karalamaya başladım ama annemin çizimlerinin yanında benimkiler sıfırdı. İlk defa bu kadar yanlız ve boşluktaydım. Neredeyse ağlayacaktım ki odaya Mert girdi.
-"Gelebilirmiyim?"
-"Gel Mertim gel. Bende çizdiğim çöplere bakıyorum. "
-"Ayçin sen beni buraya ne için işe aldın? "
-" Ne için aldım? "
-"Kızım senin kafa iyice uçtu. Sen beni buraya çizim yapayım diye aldın ne diye tek başına birşeyler yapmaya çalışıyorsun. Her zaman tek başına mücadele etmek zorunda değilsin Ayçin. Bırak çevrendekiler sana yardım etsin yükünü hafifletsin."
-"Mert ben çok yoruldum. "
Daha fazla kendimi tutamadım ve kendimi Mertin omzunda ağlarken buldum. Yorulmuştum. Kanadı kırık kuşlar gibi boşa çırpındığımı hissediyordum. Attığım her adım beni çıkmaza sürüklüyordu. Gözyaşlarımı silip biraz sakinleşmeyi diledim. Ben Ayçin Yılmazdım. Öyle kolay kolay bırakmak bana göre değildi. Mert haklıydı. Çevremdekilere güvenmeyi , inanmayı öğrenmeliydim.
-" Eee Mert Bey madem çizim yapıyoruz anlat bakalım ne çiziyoruz."
-"Sen değil ben çiziyorum. Sen eve gidip biraz uyuyorsun. Şu gözlerinin haline bak. Kırmızıdan mora doğru yol alıyor. "
-"Burayı bırakmak istemiyorum. Hem..."
-"İtiraz yok Ayçin. Ne kadar patronum olursan ol unutma ben her zamanki Mertim. O yüzden haydi eve."
Mert'in uzun çabası sonucu eve gitmek üzere yola çıkmıştım. Gerçekten güzel bir uykuya ihtiyacım vardı.
Eve geldiğimde bahçede yabancı bir arabanın olduğunu görmemle yine ne yaptım acaba diye düşünmekten kendimi alamamıştım. Eve girdiğimde Nazoşumun suratındaki ifadeden gelen kişinin pekte hayırlı birşey için gelmediğini onaylamış oldum.-"Hayırdır Nazoşum misafirimiz kim?"
-"Şirket mirket bişeyler dedi ama anlamadım ki ben kuzum. Sabahtan beri seni bekliyor. Git bak bakalım neymiş derdi."
-"Öğrenelim bakalım neymiş derdi."
Salonda beni bekleyen kadına doğru yaklaşırken içimde tuhaf bir his vardı. Sanki nefes anlamıyordum.
-"Hoşgeldiniz. Ben Ayçin Yılmaz. "
-" Biliyorum Ayçin Yılmaz. Annesinin biricik masum kızı. Duyduğuma göre defile hazırlığı içerisindeymişsin. "
-" Bu bilgiyi edindiğinize göre şirketimle yakından ilgileniyorsunuz. Üstelik çalışanların bile henüz haberi yokken bunu bilmeniz beni şaşırttı doğrusu. "
-"Haberler çabuk yayılır Ayçin Yılmaz. Duyduğuma göre iflasın eşiğindesiniz. Buraya sana bir teklif yapmaya geldim."
-" Sizi dinliyorum. "
-" Eğer şirketin yüzde ellisini bana verirsen şirketin tüm borcunu kapatırım ve sende boşu boşuna defile gibi beceremeyeceğin işlere kalkışmamış olursun."
-"Bakın adını bile bilmediğim bayan. Birincisi ben kaybedeceğim yarışlara girmem. İkincisi size beceremeyeceğimi düşündüren şey her neyse o fikri aklınızdan silseniz hiç fena olmaz çünkü ben kaybetmem. Annemin yokluğunda şirketime çıkarcı insanları sokmaya hiç niyetim yok. "
-"Annenin kızısın Ayçin Yılmaz. Annende böyleydi. Her seferinde kovdu beni bu evden ama her seferinde ben kazandım. Şimdi bu ismi aklına iyi kazı Ayçin. Ben Meryem Işıklı. Annenin her zaman yenildiği kadın. Kızı ondan farklıdır diye düşünmüştüm fakat yanılmışım."
-"Teklifiniz için teşekkür ederim Meryem Hanım şimdi evimi terk edin lütfen ama şunuda siz aklınıza kazıyın. BEN ANNEME BENZEMEM CANIMI SIKANIN CANINI SIKARIM. bilmem anlatabildim mi (!)"
-"Pişman olacağın sözler bunlar. Teklifim ne zaman olursa olsun geçerli. Beni bulmak istediğin an bir telefon yeterli küçük hanım. O şirket benim."
-"Nazoşşş..."
-"Buyur kızım. "
-"Meryem hanıma yolu göster lütfen. Mümkünse bundan sonra evimde beni ziyaret edemeyeceğini de ona ilet. Kendisinin beni egosundan duyabilceğini sanmıyorum."
Annem düşmanını iyi tanı derdi hep. Peki kimdi benim düşmanım yada düşmanlarım. O kadının anneme olan nefreti hırsının bir nedeni olmalıydı. Bu sorulara cevap bulacak kadar vaktim olduğundan emin değildim ama emin olduğum tek bir şey vardı ben istersem yaparım...
Evet arkadaşlar. Bu bölüm biraz CANsız ama gümbür gümbür geliyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASİ SES
Novela JuvenilCan mı Ege mi derken aile şirketinin başına geçmek zorunda kalan Ayçin Yılmaz ve verdiği mücadelede bizimle olmak isterseniz kitabın sayfalarını çevirmeniz ve Ayçin'i yanınızda hissetmeniz yeterli....