Müslüman'ın Müslüman'a, küfretmesi, sövmesi, lanet etmesi caiz midir?

73 1 0
                                    

Cevap 1:

İslam dini her türlü kötülük ve incitmeye karşıdır. Çünkü, İslam insanı insan etmeye gayret ediyor. Hakiki insaniyet mertebesine ulaştırıyor. Bu nedenle İslam, İnsanı her türlü kemalat ve güzelliğe ulaştıracak emirleri verdiği gibi, her türlü rezillikten ve çirkinlikten uzaklaştıracak fiilleri de yasaklamıştır.

Bu külli kaidelerden hareketle diyebiliriz ki, küfür ve sövme dediğimiz karşıdaki insanları rencide ve rahatsız eden her türlü fiil günahtır ve haramdır. Çünkü müslümanları rencide etmek haramdır ve insanı günahkar eder. Hatta kafir bile masum ve hatasız olsa, onu rahatsız etmek İslam dininde yasaktır. Çünkü, Peygamberimiz ( a.s.m) “kim bir zımmiye eziyet etse, şüphesiz ben onun hasmıyım, düşmanıyım” (Ebu Yusuf, Harac, Matbaatu's Selefiye, 1397 h. Kahire, s.135) buyurmuştur.

Cevap 2:

Müslümana sövme yasağı ile ilgili hadisler:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Müslümana sövmek fâsıklık, onunla savaşmak küfürdür." (Buhârî, Îmân 36; Müslim, Îmân 116)

"Hiç kimse, bir başkasına fâsık veya kâfir demesin. Şayet itham altında bırakılan kişide bu sıfatlar yoksa, o söz onu söyleyene döner." (Buhârî, Edeb 44)

Sebbetmek, sövüp saymak, karşısındakini rencide edecek şekilde konuşmak, şerefine, namusuna, dinine, imanına, hasılı insanlık ve müslümanlık değerlerine söz etmek, saldırıda bulunmak demektir. 

Birinci hadiste, iki fiil, iki ayrı terimle değerlendirilmektedir. "Müslümana sövmek (sibab) fâsıklıktır; müslümanla savaşmak (kıtâl), küfürdür," buyurulmaktadır. Fâsıklık (Fısk), hak yoldan sapmaktır. "Şeytan, rabbinin emrinden çıktı" (Kehf, 18/50) âyetinde bu mâna açıkça görülmektedir. Binaenaleyh her haktan sapma ve çizgiden çıkma olayı fısk kelimesiyle ifade edilir. Haksız yere müslümana sövüp saymak işte bu mânada bir fısktır. Fâsık da yoldan çıkmış günahkâr kimse demektir. Müslümanla savaşa (kıtâle) tutuşmak, onu öldürmeye teşebbüs etmek ve mümin olduğu için öldürmek küfürdür.

Hadisi, "Müslüman ile sövüşmek fâsıkların, müslüman ile kıtâle tutuşmak da kâfirlerin işidir, onlara yakışır. Binaenaleyh böyle bir yola sapanların fısk ve küfür bataklığına düşmelerinden korkulur," şeklinde anlamak ve yorumlamak da mümkündür.

İkinci hadis, başkalarına fısk ve küfür ithamında bulunmanın, fâsık ve kâfir demenin tehlikesine dikkat çekmektedir. Bu çok kötü ithama maruz kalan kimsede bu haller varsa mesele yoktur. İthamda bulunan doğru söylemiş olduğu için sorumlu olmaz. Fakat itham edilen kişide o haller yoksa işte o zaman itham, ithamı yapana döner. Yani durup dururken bir müslümana fâsık veya kâfir diyenin kendisi fâsık veya kâfir durumuna düşer. 

Her iki hadis de haksız yere, dini ve imanı konusunda müslümana laf etmenin, ithamda bulunmanın ve böylece onu rahatsız etmeye kalkışmanın büyük bir vebâl olduğunu çok açık olarak ortaya koymakta, müslümanları böyle tehlikeli ve günahı çok ağır bir işe girişmekten uzak durmaya çağırmaktadır.

Buna göre:

1. Müslümana sövüp saymak, onu öldürmeye kalkışmak fâsık ve kâfirlerin işidir. Böyle bir yola giren müslümanın da onların durumuna düşmesinden korkulur.

2. Fısk ve küfür ithamında bulunmak, insanı sonuçta aynı ithama maruz bırakabilir.

3. Müslümanları sözle veya fiille veya herhangi bir şekilde haksız yere incitmek ve üzmek haramdır.

4. Müslümanların hadîs-i şerîflerin tesbit ve uyarılarına imkân ölçüsünde uymaları, kendi menfaatleri gereğidir.

Cevap 3:

Müslümana lanet etmenin hükmü nedir?

Başta, ayetin hükmüyle "Mü'minler sadece kardeştirler"(Hucurât, 49/10) Kardeş olan Müslümanların birbirlerine sövmesi şöyle dursun, üç günden fazla küs durmaları, gıybette bulunmaları, birbirleriyle alay etmeleri, kötü lâkap takmaları, hatta birbirlerine sûizan beslemeleri bile ayet ve Hadisi Şeriflerin hükmüyle haram kılınmıştır. (Hucurât Suresi'nin meal ve tefsirine bakılabilir.) 

Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur: 

"Birbirinize, Allah'ın laneti, Allah'ın gadabı ve cehennem temennisiyle bedduada bulunmayın." (Ebu Dâvud, Edeb 53, (4906); Tirmizî, Birr 48, (1977).

"Mü'min ne ta'n edici, ne lanet edici, ne kaba ve çirkin sözlü, ne de hayasızdır." (Tirmizî, Birr 48)

SORULARLA İSLAMİYET #İslam#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin