pray, prey

699 122 2
                                    

Geçiş bölümleri:")

••

Jung Hoseok,

••

Yatağımda uzanan bedeni izledim bir süre.

Yaralı yüzüne yerleşmiş o şaşkın surat ifadesini, haddinden fazla uzadığı için gözlerini kapatan sarı tutamlarını ve derin bir uykuda olmasına rağmen büzülen küçük dudaklarını.

Gülümsedim, gülümsedim çünkü hala kulağımı gıdıklayan cümlesi yankılandı dört duvarda.

"Kapıldım." Deyişi, en güzel şekilde yaktı o an canımı.

••

Bacaklarımı sıkan deri pantolonumu sıyırıp bir köşeye fırlatmış ve kalçamın bitişine kadar uzayan saten gömleğimle yatmıştım bilinçsiz bedenin yanına.

"En azından." Diye fısıldamıştım.

"En azından uyurken sarılayım sana."

Ve kollarımı cılız beline dolamıştım.

Hafif aralık dudakları arasından çıkan sıcak nefesi burnuma çarpıyor ve gözüme ilişen yaraları "Öp beni." Diyordu usulca.

Karşı çıkmadım.

İşin aslı, çıkamazdım.

Derin bir iç çekip yaklaştım biraz daha.

Önce dudak kenarındaki çürüğe bastırdım dudaklarımı. Sonra çenesindeki çiziğe, sağ elmacığına ve son olarakta, göz kapağında ikamet eden morluğa.

Geri çekilip alnımı alnına dayadım sonra.

Bir kaç dakika için olsa bile unuttum her şeyi.

Eksiklerimi onla doldurdum ve tüm pisliklerimi kabul ettirdim vicdanıma.

Sırf o var diye,

Sırf o kalbimdeki ışığı daha rahat görsün diye.

İçime akıttım göz yaşlarımı ve kaldırdım başımı Tanrı'ya.

Belki de ilk ve son kez dua ettim ona.

Sadece Min Yoongi'ye ait olmak istedim.

Ben o gece, kapılmak istedim.

Sevmek istedim.

Beni öldürsün, kül etsin, deşsin istedim.

Benliğimi avuçlarına alsın ve ezsin istedim.

Ben o gece, sarışından gelecek her şeyi sorgusuz kabul etmek istedim.

Yanımda olsun, yeter ki yanımda olsun istedim.

Sonra indirdim bakışlarımı ona.

Güldüm,

Ve şeffaf bir damlanın dilimi ıslatmasına izin verdim.

İstediklerimin imkansızlığına gömüldüm ve isyan dahi edemedim.

"Çok." Dedim.

"Çok şey istiyorum ben."

••

Starboy • SopeWhere stories live. Discover now