16.Bölüm-Aras ile güzel bir gün!

2.3K 99 20
                                    

Sabah uyandığımda ilk olarak onun erkeksi kokusunu içime çektim. Çok güzel kokuyordu!,nerdeyse Aras yanımda olmasa şuracıkta sevinç dansımı yapabilirdim. Çok hareket etmeden ellerimi yanağıma koydum. Allahım çok mutluyum. Birden Aras uykulu bir sesiyle"Günaydın patavatsız" dedi. Bende biraz sakin olmaya çalışarak"Günaydın" dedim. Anımdan öpüp bana sıkıca sarıldı. Bende ona sıkıca sarıldım. Ama şakasına"Ah,Aras boğluyorum" deyince geri çekildi. Endişeli gözlerle"İyi misin?" Dedi. Bense kahkahalarım yüzünden hiçbirşey konuşamıyordum. "Bak sen... gel buraya patavatsız" dedi ve beni gıdıklamaya başladı. "Yaa,Aras!,yaa" ben ne ara bu kadar gıdık almaya başlamıştım?. Neyse umrumda değildi. Şu an sevdiğim adam tamda karşımdaydı. Beni gıdıklamayı durdurduğunda rahat bir nefes almıştım. Aras bana bakıp önümdeki saçı kulağımın arkasına attı. Ve bana eğilip öptü. Ve geri çekildi. Bu öpüşmek çok tuhaf bir histi. Ama çok güzelde bir his olduğunu size anlatamazdım.
Aras"Ben aşağıdayım" diyerek gitti. Ben mi?. O an yerimde zıplıyordum. "Aras beni seviyor,Aras beni seviyor" dedim. Ve yatağa bombalama atlayıp yüz üstü yattım ve ayaklarımla depindim. Başımı kaldırdım. "Aras beni seviyor" dedim. Ve yüzümü geri gömüp ayaklarımla depindim. Sonra sırt üstü yatarak yorganı burnuma kadar iki elimle çektim. Ama hala ellerim yorgana tutunuyordum. Ahh çok güzelmiş bu aşık olmak!. Yaşasın aşk!.
Aras aşağıdan"Haydi Arya gel artık aşağı!" Diye bağrınca. "Tamam!" Diyerek yataktan çıktım. Ay artık herşey bana güzel geliyordu. Merdivenlerden aşağı inerken. "Aras beni seviyor"diye mırıldandım. Son iki basamak kala atladım. Televizyon karşısına otormuş. "Haydi seni bekliyorum,ama bir türlü gelmedin" dedi.
"Tamam,şu Luna'nın yemeğini koyup geliyorum" dedim.
Kahvesini içerken"Ona bide yam yam diyordun?"
Onu umursamadan alt dolaptan Luna'nın mamasını aldım. Ve dışarı çıktım.
Luna beni görünce havladı. Ama aşk gözü kör ediyordu ondan şuan hiç korkmuyordum. Yemeğini doldururken "Biliyor musun Luna?,Ben Aras'a aşık oldum. Ama sakın beni kovalayım deme tamam mı?. Çünkü sen kovalasanda onu bırakmayacağım" Dedim. Tam geri çekilecekken. Aslında onun bağlı olmadığını gördüm. Ve bende koşmaya başladım. "Luna bak anlaşabiliriz lütfen bir dinle!" Diye bağırdım.
Ama o ise kovalıyordu. Aras ise duvara yaslanmış bizi izliyordu.
"Aras,valla hakkında kötü birşey demedim. Kıskanıyor galiba" dedim.
Aras ise kahkahalara boğulmuştu. Luna birden durdu ve sahibine doğru gitti. Ve üstüne atladı Aras ta dengesini kaybedip düştü sonra Luna yüzünü yalamaya başladı.
Aras"Dur,Luna dedim tek kızım sensin diye. Ama o benim sevgilim,tamam mı?" Deyince geri çekildi.
Patileriyle benim dizime dokunuyordu.
"Ne yapıyor bu?" Dedim.
"Seninle oynamak istiyor" dedi.
"Peki,Luna hanım,gelin lütfen benimle" dedim.
Onunla bir süre küçük kemik oyuncağını atıp getirdikten sonra. Ellerimi yıkayıp kahvaltı hazırladım. Ve birlikte yedik.
"Bugün gezelim mi?"
"Neriye?"
"Bilmem,mesela.." derken Luna havladı.
"Lunapark?" Dedim.
"Lunapark mı?"
"Evet,neden olmasın?,güzel olur.." dedim.
"Peki tamam" deyince ellerimi yaşasın anlamında yukarı kaldırdım.
Aras ise gülümsüyordu. "Aras,sen hep gülümse" dediğimde Aras'ın bana cevap vermesiyle içten konuşmadığımı anladım.
"Ben zaten gülümsüyorum" dedi.
"Benden çekinmene gerek yok patavatsız,zaten senin patavatsızlığın yüzünden seviyorum" dedi.
Gülümsedim. "Ama.." derken ona baktım. "Birde şu yaramazlığın olmasa çok iyi olucak,valla bir daha hastanelik olucaksın diye korkuyorum"
"Niye masraf var diye mi?"
"Evet" deyince kaşlarım çatıldı. Ve ayağa kalktım.
"Hey nereye gidiyorsun" deyip peşinden gelmişti. Ben ise arka tarafa geçmiştim. Yeşil hortumu alarak ona tuttum.
"Ov,sakın" diyerek ellerini öne tutuyordu ama çok geçti. Açtım ve onu ıslatmaya başladım. Luna ise havlayarak yanımıza geldi. Oda suyla oynamayı seviyora benziyor. "Bak tamam sözünü geri alıyorum"
"Gerçekten mi?" Deyip hortumu indirdim. Elimden kaptı. "Belki sonra,eğlenceden bir şey olmaz" diyerek bana tuttu.
"Yaa!" Ellerimle suyu engelliyordum. Neyseki kıyafetler onunundu. Dün gece iyi ki onunkilerle yatmıştım. Ellerimle suyun olduğu yöne doğru tutarken en sonunda hortumu aldım. Ama ayağıma dolandığı için ve bununda Luna'nın da katkısı olarak Aras'ın üstüne düşmüştüm.
Aras ise gülüyordu."Sanki fazla ileri gidiyorsun?" Deyince üstünden kalmak için geri çekilmeye çalışırken bana sarıldı.
"Özür dilerim" yanımızda havuz vardı belki itebilirdim.
"Aras bir kalksana" dedim.
"Neden?"
"Ya bir kalk" dedim. Ayağa kalktı ona sarıldım. Ve onu iterek birlikte havuza atladık. Suyun yüzeyine çıktığımızda Aras elleriyle saçlarını geriye attı.
"Harbi harbi boşuna sana çılgın Arya demiyorlarmış" dedi.
"Kim diyor ki?"
"Boşver" dedi. Ve havuzun altına girdi. "Aras?" Diyerek etrafa baktım. Birden yükseldiğimde onun kucağındaydım.
"Bence çıkmalıyız" deyince ona hak verdim. Ve o beni çimenliğe bıraktı. Sonra kendisi çıktı. Bende ayağa kalktım. Evde iki tane banyo olduğundan. Ben onun odasındakine girdim. Oda misafir odasındakine girdi. Çıktığımda giysilerimi ve iç çamaşırlarımı giydim. Saçlarımı topuz yaptım. Ve Aras'ın yatağında yattım. Aras'ın yastığını alıp burnuma bastırdım. O sırada kapı çalmıştı. "Gel" deyince içeri Aras geldi. Saçlarını kurullarken. "Haydi gidiyoruz" dedi. Ama gözleri saçlarıma takımlıştı. Eliyle saçlarımı tutup"Bu ne saç?" Dedi. Çekiştiriyordu ama çok sert değil. "D-dur Aras!"
Bıraktı ve çekmeceden saç kurutma makinesi çıkartı.
Ve saçımdaki tokayı tek eliyle çıkarttı. Islak saçlarım her yanıma dağılırken Aras elleriyle saçlarımı dağıtıyordu. Saç kurutma makinesini fişe takıp çalıştırdı ve saçlarımı kuruttu. Çok narin dokunuyordu,sanki canımı acıtmamak için elinden geleni yapıyordu. Gülümsedim,onun bana bu şekilde iyi davranmasını seviyordum. Çünkü o benim mafyamdı. O benim cesur,yakışıklı,sert,anlayışlı, iyi, ve bir o kadarda psikopat mafyamdı. Ve ben onu seviyorum. Saçlarımı kuruttuktan sonra bana kendi tarağını attı,ve aynanın önüne geçil kendi saçını kurutmaya başladı. Bende saçımı onun tarağıyla taradım. Eğer Aras'ın eşyaları olan bir dükkan açılsaydı,galiba hepsini satın alan ben olurdum. Olmasam bir başkası alsa bile merdaneyle kovalardım. Aras çekmeceden bir tarak çıkartıp önüne fön çekiyordu. Acaba onun bir tarak koleksiyonu felan mı vardı ki?. Saçımı taradıktan üzerindeki saçlarımı almak için yeltenmiştim ki?. Bunu durduran Aras olmuştu. "Şakın saçlarını alma ondan" deyince onu uzaylı görmüş masum köylü bakışı attım.
"Neden?" Diye sorduğumda tarağı elimden aldı.
"Çünkü sevdiğim kadının saç teli var" demiştim. Kızarmıştım.
Aras son kez aynada kıyafetine bakarak. "Çıkalım mı?" Dedi.
"Olur" diyerek ona katıldım.
Aşağı indim ve dış kapıdan çıktım. Aras evin kapısını kitliyordu. Acaba..burada birlikte yaşar mıydık bir gün?. Çok güzel olurdu. Arabanın kilidini açınca arabaya bindim. Oda sürücü koltuğuna geçti.
O arabayı sürerken ona bakıyordum. Bu anımı beynime kazımak ve unutmamak için elimden geleni yapıyordum. Ve hala inanamadığım bir şey vardı. Biz Arasla hala nasıl çıkıyorduk?. Buna inanmak biraz zordu. Ama bana genede bir imkansızı başarmış gibi mutluluk veriyordu.
Geldiğimizde Elimi tutup lunaparka doğru ilerledik.
Aras"Uzun zaman olmuş.." dediğinde buraya baya bir zamandır gelmediğini öğrendim. Acaba o kadın yüzünden miydi?.
Üzülmesine izin vermeyip "Hey korku trenine binelim mi?" Dedim. Başıyla onaylayınca gişeden jeton alıp trene bindik. Ben sadece aniden çıkan şeylere karşı irkilmiştim. Ama bir yere kadar o en sonki saçları yolunmuş cadıya kadar,orda dayanamayıp Aras'a sarılmıştım. Çok gerçekçi olduğunu kabul etmeliyim. Ordan çıktığımızda ise kalp atışlarım çok hızlı atıyordu,bu gidişle ölmezsem gene iyi.
Aras"Ne oldu çok mu korktun patavatsız?" Dediğinde ona kafamı hızlıca çevirdim. "Korkmadım ki sadece.." diyip gözümle birşeyler ararken. "Pamuk şeker" diyebildim.
"Ne?"
"Pamuk şeker alsana.."
"Çocuk musun Arya?"
"Daha 17 yaşındayım bay Mafya"
"Herneyse,tamam alalım" diyerek pamuk şekerciye ilerledik ve ben pembe onada beyaz bir pamuk şeker aldık.
Acaba yiyecek mi?,diye ona bakıyordum. Paketi açtı ve sağlı sollu inceledi. Göz devirdim.
"Ye artık şunu,valla bakmaktan hem pamuk helva eriyecek,hemde ben pamuk şekere bakmandan dolayı baya baya kıskanıcam" dedim.
Bana baktı"Bir yemeği bile kıskanacak kadar beni sevdiğini bilmiyordum" dedi.
"Her neyse,şimdi ne yapıyoruz?" Diye sorunca etrafına bir baktı sonra bana karşıdaki silahlı yeri gösterdi. "Balon patlatıcaz"
Tamda bir mafya'nın isteyeceği gibi...
Aras Teker teker balonları patlatıyordu. Ve hedefi ise o yumuşacık beyaz ayıyı almaktı. İşi bittiğinde ise adam ayıyı ona verdi. tam bana vereceğini düşünürken ayıyı bana vermedi aksine kendisine çekti.
"Ne yaptığını zannediyorsun?,bu benim ayım" deyince bozulmadımda değil.
"Kendin balonlarını kendin patlat ve al patavatsız" dedi.
Silahı elime aldı ve inceledim,bir silahın bu kadar ağır olabileceği kimin aklına gelebilirdi ki?.
Horozu çektim. Ve ona baktım "O zaman öğret" deyince arkamda durdu,ve silahı elinde nasıl tutulacağını gösterdi.
Kulağıma "Şimdi Ateş et" deyince tetiği çektim,ve mermi dışarı fırlayıp kırmızı balona isabet etti. "Şimdi diğerlerinide sen yap patavatsız" diyerek bir kenarı çekip beni izledi. Evet,yapabilirim kolay hem. Değil mi?

🎠🎢🎡🎠🎢🎡🎠🎢🎡🎠🎢🎡🎠🎢🎡🎠🎢

Şu An gülme krizinden yere çakılmış bir adet Aras vardı.
"Ne gülüyorsun aptal?" Diyerek çemkirdim.
Sadece 12 balondan 6 tanesini vurabildim. Neymiş?, en az 8 miş. Birde bunu gören adam birşey kazanamadığını söyledi. Ama tabi ben cırladım,başının etini yedim adam ise gitmem için bana canlı bir Ahtapot hediye etti.
"Bir kere benim hediyem canlı,seninki ise içi doldurulmuş bir pamuktan başka birşeyi yok!" Dedim.
"İsterken iyi ama Arya hanım,gerçi şimdi ben ahtapot alsaydım sen peluş isterdin" deyince durdum.
"Evcil hayvanımı üstüne salmak istemiyorsan geri çekil!" Diyerek ona bir tehdit savurdum. Gıcık. Hem benim bir tanecik şirin mi şirin bir ahtapotum var.
"Yaa.." diyerek bana yürüdüm. Ve belimden tuttu.
"O zaman son hedefimiz şu dönme dolap" diyip çenesiyle dönme dolabı işaret etti. O ben de kafamı oraya çevirdim. "İyi tamam"
Gişeden jeton aldık. Ve adama verdik. Benim yükseklik fobim yoktu. Galiba bu yüzden beni korkutmak için bindirdi.
Bindiğimizde etrafa baktım.
"Çok yüksek ve güzel.." dediğimde ise Aras beni dikkatlice izlediğini anladım. İçimden sinsice güldüm. Acaba yükseklik korkum olmamam nasıl bir histir onun için?.
"Bir sorun mu var Arascığım beni uzun süredir izliyorsunda,hem dönme dolaba bindiğinde beni değil manzarayı seyretmen gerekir" dedim.
Aras"Çok güzelsin ve.." diyerek yanıma oturdu. "Şuradaki tek manzaram sensin" dedi. Bana eğildi gözleri dudaklarıma kayınca bende onunkilere indirdim. Yüzünü bana yaklaştırdı ve öptü. Bende karşılık verdim tabikide. Hem günbatımı.. hemde böyle güzel bir ortam.. bu çok güzeldi...

🐙🐙🐙🐙🐙🐙🐙🐙🐙🐙🐙🐙🐙🐙🐙🐙🐙

Akşam olmuş ve biz arabanın içerisindeydik. Bugün çok güzeldi...
her aklıma geldikçe heyecanlanıyor ve yerimde duramıyordum. Ama Aras'a farketmek için ise elimden geleni yapıyordum.
Aras beni binamızın olduğu yere değilde biraz gerisine durdu.
"İyi geceler bay Mafya"
"İyi geceler bayan patavatsız" deyip dudağıma ufak bir öpücük kondurdu.
"Pazartesi görüşürüz"
"Tamam" diyerek el salladım. Ve evime girdim. Annem yoktu bu yüzden evin içinde şarkılar söyleyip dans ettim. Ahtopotumu eski akvaryumumuza koydum. Sonrada uykunun bana verdiği yorgunlukla kendimi uykunun huzurlu kollarına bıraktım.

Bu bölüm @SudemAydinalp için gelsin,o istemişti.
Bu bölümü nasıl buldunuz Arkadaşlar?. Umarım beğenmişsinizdir.
Bu arada size bir soru,bu hikayenin kitap olup çıkmasını ister miydiniz?. Lütfen bunu gören cevaplasın çünkü çok merak ediyorum.
Vote atmayı ve yorum yapmayı unutmayın.
Hepinizi çok çok seviyorum kendinize iyi bakın by by 😘😘

SEVGİLİM BİR MAFYA!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin