35.Bölüm-benden ne saklıyorsun Anne?

933 41 7
                                    

Hala kapana kısık kalmıştık. Mert beni ısıtmak için her türlü yöntemi denemişti. Montunu bile vermişti. Ama bu sadece birazcık ısınmama neden olmuştu.
Mert"Ateş'in var sadece,ısıtmam mı?,yoksa ısıtmamam mı lazım bilemedim şimdi"
Dişlerim takırdarken. "B-bende" diyebilmiştim.
Mert elini yumruk yapıp teleferiğin duvarına vurdu. Biraz sallandık ama yinede düşmedik iyiydik.
"T-telefon h-hala ç-çekmiyor mu?"
Telefonu her şekilde kontrol eden Mert başını olumsuz anlamda salladı.
Kahretsin!,kapana kısılmıştık.
Mert"Bunu yapan o o**** çocuğunu bulup yaptıklarını teker teker ödeticem lan!" Diye kükredi.
Beni yavaşça bedenimden tutu ve dizlerine yatırdı. Bacaklarımı karnıma çektim. Mert hem üstümü örtüyor. Hem de küfür geveleniyordu.
Aklıma gelen soru ile artık Mert'in kapana kısılması ve bana zorla cevap vermesi aklıma gelmişti.
Haydi işe yarasın.
"Mert" dediğimde bana bakmıştı. Gözündeki endişe artık yeşil gözlerinden daha belirgindi. Kendisi de üşüyordu ama bu seferde bunu açığa vermiyordu. Herşey için neredeyse çabalıyordu. Ama ona sanki hiçbirşey yapmıyormuş gibi hissettiriyordu. Onun için üzülmüştüm. Bende tam tersi olsa ne yapacağımı bilemezdim.
"İlk olarak sakın kendi suçun olduğunu söyleme,hissediyorum ben de olsam böyle derdim" dediğinde artık düşünmeyi bırakmış ve bana odaklanmıştı.
"İkincisi ise elbet buradan çıkacağız,bizi bulacaklar ve buradan sağ salim çıkacağız,endişelenme..." Üçüncü ve asıl soruma geçmek istedim ama söze başlayan o olmuştu.
"Aptal,sırf burada kalmaktan endişelenmiyorum. Ben alışığım zaten" dedi. Ve yutkundu.
"Senin için endişeleniyorum.." dedi.
"Endişelenmene gerek yok,ben iyiyim buna dayanabilir-"
"Dayanamazsın!" Diyerek sözümü kesti.
"Eğer bunun bir tuzak olduğunu aptal kafam idrak etseydi bunlar başımıza gelmeyecekti. Şu an yemek niyetine dondurmamız var,ve sende hastasın ve bana İyiyim diyerek yalan söylüyorsun!,bana yalan söyleme!" Diyerek sakinden sona doğru kükredi.
Gerçekten Mert'in beni önemsediğinden hiç haberim yoktu. Aslında o beni seviyordu. Kendisi bile söylemişti önceden. Ama ben,Aras'a gitmiştim. Tabikide böyle olacaktı ama onun kalbini kırmıştım.
Aslında onunla aynı ortamda bile bulanmamalıydım.
Bir dakika. Dizlerinden kalkmış ve doğrulmuştum. "Tamam İyiyim diye yalan söyledim,ama sende bana yalan söyledin!,hani bana iyi olacağını söylüyordun. Şu an içten içe Arasla birlikte olduğuma üzülüyorsun,bazen sinirleniyorsun ve deli olup çıldırıyorsun!"
Bana "nasıl biliyorsun..." diye sessizce söylemişti.
"Ama şu an burda bile olmamalıydım. Kendimi bencil gibi hissediyorum. Senin yanında olmam lazım çünkü bunu hak etmiyorum Mert,hatta şu anda ölsem bile daha iyi-" derken beni kendine çekip sarıldı.
Göz yaşım akıyordu. Çünkü acımasızdım değilsem bile öyle hissediyordum.
Mert"Böyle düşünme,ben acı çeksem bile böyle düşünme"
Başımı olumsuz anlamda salladım bunu hissetmiş olmalıydı.
Mert"Arya.. ben" derken birden teleferik haraket etti.
İkimizde birbirimizden ayrılmış ve birbirimize bakıyorduk.
Aras,doktor ve Mafya babası bile burdaydı. Hatta tonlarca korumada.
Biz indikten sonra Aras yanıma gelip bana sarıldı.
"İyi misin?"
"Evet" dedim.
Ayrıldıktan sonra saçlarımı kulağımın arkasına attı ve yüzümü avucunun içine aldı. Sanki yıllardır görmemiş gibiydi.
Yaklaşıp alnımı öptü ve tekrar sarıldı.
Mafya babası sahte bir öksürük çıkartınca Aras beni bırakmak zorunda kaldı.
Mafya babası "E çocuklar bari biz olmadan yapın ne yapıyorsanız,olmuyor ki bu soğukta değil mi?"
Aras başıyla onayladı. Elimi tutup arabaya yöneldi ama ben Mert'e bakmakla yetiniyordum. Sadece soğuk bakışlar atıyordu. Onun altında neler vardı bunun hakkında en ufak bir bilgim yoktu...

Olay sırasında bunu (yapan kişi)

"Evet efendim biniyorlar"
"Yapacağın şeyi biliyorsun"
"Peki şimdi işlerini bitereceğim"
"İyi şanslar" deyip telefonu kapattı.
Bende makinenin gidişatını bozdum. Ve makine birden durdu. İkiside bana bakmıştı. Plan işe yarıyordu. "Sorun yok,Sakin olun,halledicem!" Diye bağırdım. Ve kaçtım kim bilir sonra neler olmuştur.

Arya'nın gözünden.

"Aras.."
"Efendim?"
"Galiba kendimi iyi hissetmiyorum" deyince bana baktı ve elini alnıma koydu. Ve gözlerini büyüttü.
"Senin ateşin var"
"Evet.."
"Acil hastaneye sür" dedi. Ve bana bakıp. "Ne diye baştan söylemedin?!" Diye sordu. Ama o sırada gözlerimi kapatmıştım. Ne olduğunu ya da ne yaptığımı hatırlayamıyordum...

***

"Soğuk,soğuk" Aras alnıma bir bez bastırıyordu. Ne olur ne olmaz diye. Gerçi serum yedim test mest neyin aldılar ama ben genede iyiydim.
"Serum yedim!"
"Ama ateşin hala 39 derece!"
"Sabretsen ölürsün değil mi?!"
İç çekti ve bezi ters çevirip alnıma koydu.
"Bak,şu hayatta önemsediğim zaten biri öldü Arya,ikinciside sen olma" demişti. Bunu söylerken içim acımıştı.
Aras neredeyse bir ailesi yok gibiydi. Yalnız büyüdüğü bu sözlerinden ve babasının o günkü davranışlarından anlamıştım. Babası her ne kadar dışardan asil gibi görüşmede aslında içerden bir mafyadan daha kötü olduğu en azından benim için bariz bir şekilde ortadaydı.
"Aras" dedim ve elini tuttum.
"Her zaman yanında olacağım,elbet bir gün ölüm ayıracak ama-" derken işaret parmağını dudağımın üstüne usulca koydu. Ve susmamı rica etti.
"Lütfen.."  işaret parmağımı çektim.
"O zamana kadar yanından ayrılmayacağım Aras Demir ne pahasına olursa olsun,senden vazgeçmeyeceğim"
"Tamam" diyerek başını salladı. Ve saçlarımı okşamaya başladı.
"Hem ölüm diyorsunda aslında bir kişi neden ölmek istemez biliyor musun?" Dediğimde doğruldu. Ve yüzünden nedenini öğrenmek istediği ortadaydı.
"Bir insanın ölmek istememesinin nedeni unutulmaktır"
Aras"peki ben ölsem,beni unutur muydun?"
"Asla"
"Peki ya sen?"
"Galiba her gün mezarına giderdim"
"Yapma,ömrünün sonuna kadar orda geçirmeni istemiyorum"
"O zaman her bir saate"
"Aras"
"Tamam,tamam 7 gün"
"Ya!"
"Tamam haftalarca"
"Sakın"
"Tamam aylarca"
"Bu olabilir ama sen bilirsin"
"Ama çok uzun bir süre zarfı.. hem ben sıkılırım"
"Seni eğlendirecek şeylerde karşına çıkacak"
"Hmm,benim eğlencem sensin"  dedi ve boynuma gömülüp öpücükler koymaya başladı.
"Yaa!"
"Yinede bunu konuşmamız saçma Aras"
"Haklısın güzelim ölüm şakaya gelmez" dediğinde başımı olumlu anlamda salladım
"Bu arada,ateşin düşmüş gibi" dedi.
"Evet kendimi biraz daha iyi hissediyorum" diyerek cevap verdim.
Doktor ve hemşire yanımıza geldi. Hemşire kontrollerimi yaptıktan sonra doktor'un izniyle hastaneden çıktık.
Aras beni eve bıraktı. Gelmek için ne kadar diretsede
Annem'in ve abimin bana bakabileceğini söyledim.
Eve gelip zorda olsa bir duş aldım.
Çıktıktan sonra kıyafetlerimi giydim. Ve saçımı havluyla kuruta kuruta aşağı indim.
Annem gözlüklerimi takmış birşeyler bakıyordu.
"Ne bakıyorsun?" Diyerek yanına gittiğimde laptopun kapağını indirdi. Ve bu nedenledir herhangi birşey göremedim. Gözlüğünü çıkartıp bana baktı.
"Hiçbirşey tatlım,birşey mi oldu?"
Çok tuhaftı. Annemde birşeyler vardı.
Yine ne karıştırıyorsun anne?.
Annem sandalyeden kalktı ve laptopun fişini çekti.
Kahretsin ekrana bakmam için zamanım olmuyacak. Çünkü bilgisayar hep fişe takılınca çalışıyor ve açılması baya uzun sürüyor. Dosyaları bulabilirim,ama bu baya baya bir uzun zaman sarfedecek.
"Tatlım ben yatıyorum,artık seninde yatman lazım,malum yarın okulun var,iyi geceler" deyip alnıma bir öpücük kondurdu ve aşağı indi.
Ama bu çok mantıksızdı. Benden ne saklıyordu bu kadın?.
Benden ne saklıyorsun anne.

Kızından Ne saklıyorsun Esra hanım?.

Evet arkadaşlar nihayetinde bir bölüm yazabildim. Evet baya uzun zaman oldu ama olsun. Yazmama deydi. Zamanım her oldukça yazmaya çalışacağım.

Günün sorusu.
Mert ile Arya arasında birşey olsun mu?.
Bunun üzerinde biraz düşündüm. Ama sizin isteğiniz üzerine tabi hikayeyi bu yöne çekmeyeceğim. Sanki içinizden bir "hayır" der gibi geliyor. Ama bazılarında olsun farketmez gibi geliyor. Ama tahminim çoğunlukla hayır. Ama siz bilirsiniz. Siz bir okursunuz ve ben buna karışamam
Hepinizi çok çok seviyorum kendinize iyi bakın by by 😘😘
🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂

Yazarınızın Doğum günüme son 3 gün..

🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂🎂

SEVGİLİM BİR MAFYA!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin