45.Bölüm Ares!,soru yağmuru?. Tuzla buz olan cam?

681 41 18
                                    

Ezgi'nin 'yıldızlı' olan kafesine gittik.
Hemen bizi en kenardaki cam kenarlı masaya oturmuştu.
Heyacanlı heyacanlı etrafına bakıyordu.
Acaba kimi bekliyordu ki?. Umarım iyi biri çıkar.
Birden kapıdan biri girdi. Ov olamaz,masanın altına iyice eğildim.
Ezgi"Bak işte orda turuncu saçlı olan" koca menüyü önüme koydum.
Birden garson geldi. "Ne alırdınız?"
Ezgi"Ben bir limonata"
Tuğba"vişne suyu"
Azra"ben bir su birde kakaolu pasta alayım"
Garson bir kağıda dediklerini yazdıktan sonra bana baktı ve ne istediğimi sordu.
"Ben.." dedim ve listeye baktım.
"Frambuazlı pasta içecekte çikolatalı milkshake" dedim.
Ve garson gitti.
"Ezgi,peki bu çocuk hakkında ne biliyorsun?"
Ezgi"hmm tek bildiğim şey,beni kurtarışı"
"Ne?"
Ezgi"uzun hikaye.."
"Peki adını biliyor musun?"
"Hayır"
"Kızım git açılsana o zaman bizi niye çağırdın?"
"Hem keserim Hemde yiyip sohbet ederim diye"
Göz devridim.
Birden sandalyeden kalkıp masamıza doğru yürümeye başladı. O her bir adım attığımda yere doğru aşağı kayıyordum. Sonunda geldiğinde kollarını iki yana açarak bana doğru eğildi.
"Merhaba Arya" dedi. Herkes bana baktı.
"Sanada merhaba güzel anımın içine eden insan"
"Adımı unuttun galiba"
"Hayır,unutmadım"
"O zaman adımla hitap et"
"Bu asla olmuyacak"
Birden içeri Mert girdi. Tolga'nın omzuna kolunu attı.
Mert "Buralarda sınırları geçenler varmış" dedi ve gülümsedi.
Tolga"Sende kimsin?"
"Bu kızın kara şövalyesi,şimdi bas git kardeşim"
Tolga gülümsedi. Abi bunlar psikopat gibi ikide bir gülüyorlar aynı jo-. Tamam orasına girmeyeceğim.
Tolga"Şimdilik seninle uğraşamayacağım,ama bu burada bitti anlamınıda gelmiyor"
"Biliyorum,şimdi bas git" Tolga burukça gülümsedi ve gitti. Bende tam yengeç gibi yandan yandan giderken Azra arkadan yakamı tuttu.
"Şey...,açıklayabilirim. Gerçekten sandığınız...,gibi değil..!" Azra'nın ve özellikle Ezgi'nin bakışından şu an anlıma basılmış bir damga gibi buradan çıkamayacağım bariz bir şekilde ortadaydı.
Mert'e baktım. Kafası arkaya dönük birşeylere bakıyordu.
"Mert?"
"Siz devam edin,kontrol etmem gereken birşey var" deyip gitti.
Azra"Evet..Arya..?"
Göz devirdim ve olanları anlattım.

***

Eve geldiğimde başım neredeyse çatlıyordu.
Yatağıma yattım. Ve saate baktım. 11:39 du.
Gözlerimi kapattım. Ve uyumaya başladım. Çünkü çok halsizdim....

Sabah uyandım ve bir duş alıp giysilerimi giydim.
Saçımı kuruttum sonrada saçımı tarayıp evden çıktım.
Kaldırımda yürürken saatime baktım.
"Nerede bu otobüs..?" Diye etrafıma bakındım.
Ama görünürde birşey yoktu. Tam karşıya geçecekken beyaz bir araba önümü kesti. Camı açtı ve bana baktı. Bu kişi Tolga'dan başkası değildi.
Tolga"Atla,seni okuluna bırakayım"
"Gerek yok,neyseki halka açık bir toplu taşıma aracı var" dedim ve tam soldan yürüyecekken arabayı biraz ilerletti. İç çektim ve sağa gidecekken yine durdurdu.
"Hey!"
Saatini göstererek,"okuluna geç kalıyorsun.." dedi.
İç çektim.
"Tamam bineceğim" diyerek etrafından dolaştım.
Saçmalamayın tabikide amacım bu değildi. kapının kolunu uzanıyormuş gibi yaptım ama sonra önüme dönüp hızlı bir şekilde koştum.
Arkadan bakınca sinirlendiği belliydi.
Güldüm. Ama sonra birine daha çarptım.
Ne oluyor böyle?. Bu kişi Topraktı.
"Hey,önüne baksan iyi olur,kendine yada bir başkasına zarar verebilirdin"
"Üzgünüm..,özür dilerim.." diyerek koşmaya başladım.

***

Sonunda okula gelebilmiştim.
Kantine gidip bir ice tea aldım ve masalardan birine geçip içtim.
Birden masaya biri oturdu. Bu kişi Arastı.
"Neden dün evime gelmedin?, ayrıyeten neden bu sabah telefonlarımı açmıyorsun?"Dedi.
"Özür dilerim,koşmaktan görememişim" dedim.
Tek kaşını kaldırarak "Koşmak mı?"
"Evet,otobüsü kaçırdım bende koştum" dedim.
"Hmm" sesi ve yaklaşarak kafama bir öpücük kondurdu.
"Duş almışsın?" Dediğinde ona baktım.
"Evet bu gayet normal birşey?"
Zil çalmıştı.
"Seninle sonra konuşuruz,söz çıkışta evine geleceğim" dedim. Ve yanağına öpücük kondurdum.
Gülümsedi. Bende koşup sınıfa girdim.

***

Çıkışta Aras'ın evine gittik.
İçeri girdiğimde en sinir bozucu sahneyle karşılaştım. O ne miydi?. Bir ipucu aşırı gıcık olduğum ve dövdüğüm biri. Erkek...
Aras'ın ikiz kardeşi. Ares Demir. Diğer lakabıyla kuduz kurt köpeği.
Ares"Aaa, hoş geldin küçük yavru köpek"
"Bir ihtimal hep ben buradayken kasten mi bana bulaşıyorsun yada,gitmedin mi?"
Aras"Ares ne işin var burada"
"Sadece yemeğim yoktu,bende otlanıyım dedim"
Aras"git başka yerlerde ye"
Ares"olmaz hem sevgilin bize birşeyler yapar çünkü geçen biz sipariş etmiştik,değil mi?"
"Tamam,yapacağım. Ama yemek yedikten sonra burayı terk etmezsen. Aras bile tutamaz öldürürüm seni şurada" dedim ve mutfağa gittim.
Fırında soslu Tavuk ve garnitürlü pilav yaptım. Ardından çikolatalı pasta yaptım.
Ve masaya dizdim.
Aras ve Ares masaya oturmuştu.
İkisinin önüne yemek ve içecek koydum.
Son olarak kendim oturdum,ve yemeğe başladım.
Hepimiz yemeğimizi bitirmiştik.
Ares"yalnız tatlıyı unutmuşsun" dediğine.
Aras Arese baktı. Ares birden ağzından. "Aaa" sesleri çıkartınca. Ayağına bastığını anladım.
"Aras,Arese kızmama gerek yok. Pasta yapmıştım zaten isterseniz getiriyim" dedim.
Aras"ben sonra yerim sağol hayatım" dedi.
Ares"ben tadımlık alıyım,sonra zehirlenmeyelim"
"Aa,ne güzel olurdu..." dedim ve mutfağa gidip tabak çatal çıkarttım. Pastayı bir dilim kestim. Ve önüne koydum.
Tattı. "İyi,güzel yapmışsın" dedi.
Tabikide güzel yapıcam salak. Birdahakide kahve istersen içine sırf acı biberi doğruyucam!. Sonrada tuz vs gibi şeyler.
Dişimi sıkarak"Afiyet olsun" dedim.
Ares"sağol"dedi ve kalktı.
Arasta "eline sağlık" dedi.
"Afiyet olsun" dedim.
Arasta kalkınca bende sofrayı topladım...

***

Akşam olmuş balkona çıkmıştım. cırcır böcekleri sesleriyle birlikte beni büyülüyorlardı.
Aras'ın bana yaptığı sıcak çikolatamdan bir yudum aldım.
"Yemeğini bitirdiysen,gidip uyumalısın. Gecenin bu saatinde neden kahve içiyorsun?"
Arkamı döndüm. Bu kişi Aresti. "Bir kere bu kahve değil sıcak çikolata!"
Gülüdü. "Artık koklamayarak mı bizi ayırt ediyorsun?" diye sordu.
"Ayırt etmek zor değil" dedim. Ve yanına oturdum.
Elindeki defter dikkatimi çekiyordu bu yüzden ona sordum. "Ne yazıyorsun?"
Bana baktı. Sonra ise gökyüzüne. "Hikaye desem gülücek misin?" Dediğinde dilimi sıcak çikolata yüzünden yaktım.
"Hikaye..,mi?"
"Evet"
"Ne hakkında?"
İç çekti. "Bir biyografiden esinti diyelim" dedi. Ve gökyüzüne tekrar baktı.
Bu davranışından kendi biyografisi olduğunu anlamıştım.
İç çekerek "demek..,öyle..." dedim.
Keşke bende kendi hikayemi tam olarak bilsem.
"Bütün gece çalışacak mısın?,çünkü saat gece yarısı"
"Ne oldu yavru köpek iyiliğimi mi istiyorsun?"
Ona baktım. Ve iç çektim. "Evet" dediğimde gülümsedi. Ve elimin tersini ağzını koydu.
"Ne?"
Bu sefer gülmesini tutamadı ve bana bakarak güldü.
"İlk tanıştığımızla bir değilsin,saldırgan Yavru köpek gitmiş yerini iyilik bulmuş."
"Sadece yanlış anlamışsın"
"Demek öyle"
"Peki cevabın?"
"evet,daha en az iki kişiyi öldürüp uyumalıyım"
Ona baktım.
"Hikayede" diye cevap verdi.
"Her neyse. Ben yatıyorum,iyi geceler Ares"
"İyi geceler yavru köpek"
Ayağa kalktım,tam yürürken dikkatimi birşey çekti.
Oda buraya gelen araba.
"Ares?"
"Efendim"dedi ve başını yazdığı olduğu bildiğim defterden kaldırdı. Ve ileriye baktı.
"Arya,eğil!"dediğinde eğildim. Camlar tuzla buza dönmüş şekildeydi. Ares beni korumak için yerden sürünerek diz üstü çöktü ve beni göğüsüne yasladı ve kafasını eğdi.

•Neler oluyor?😳

•Arya,Ares ile olan düşmanlığı ilerki bölümlerde iyileşecek mi?.

Evet bu bölümümüzde bu kadardı.

Diğer bölümler en kısa sürede gelecek.

Şimdilik ben Can sıkıntısından barbie kuğu gölü izleyip anılarımı depreştireceğim. Hepinizi çok çok seviyorum
Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın. Hepinizi çok çok seviyorum kendinize iyi bakın by by 😘😘.

SEVGİLİM BİR MAFYA!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin