59. Bölüm-Abimin gıcık etmesi -,-

266 13 3
                                    

Başımı cama yaslamış yolu seyrediyordum derin bir nefes alıp gülümsemiştim.
Gerçektende Aras ile olan her dakika güzel geçmişti.
Elimi kalbimin üzerine koydum ve sesini dinledim.
Hiç hayatımda bu kadar aşık olmamıştım. Hiç hayatımda bu kadar bağlanmamıştım. Korktuğum şey olan bağlanmak nedensizce Aras ile beraber hafiften yok oluyordu. Artık korkmuyor gibiydim. Kesin değil ancak şu an ki fikrim buydu.
Abime baktım günün nasıl geçtiğini sormak isterken yüzündeki ifade sadece içimde kalmıştı.
Direksiyonu sımsıkı tutuyor yola odaklıydı.
Kendinden emin ciddi bir surat ifadesi ile düşününüyordu. Ama ne olduğu belli değildi...
kollarımı birbirine birleştirmiş ona baktım.
"Evet abimiz neden böyle bir surat ifadesinde?,yoksa annem dün gece bitirdiğim pastayı senin yediğini düşünüp terlik şov mu yaptı?" Gülmeye başlamıştım fakat onda pek etkisi olmamıştı. Hâla şakaya vurmaya devam ederek.
"Yoksa dondurma kabında sarma bulduğun için mi böylesin? Sarmada güzel yahu nimet o nimet"
İşe yaramamaya devam etti. Gülümsemem yüzümden solmuştu.
"Yoksa..." kısa süreliğine bana baktı.
"Ahtapotum öldü mü?! Onu pişirip yediniz mi? Size terlik şov yaparım yada oklava şov çabuk söyleyin?! Ah... kıtlıktan mı çıktınız... bir sen bir Aras çıldırtacaksınız... sanırım yas tutma zamanı geldi" yalandan bir peçete çıkartıp göz yaşlarımı silmeye çalıştım abim önüne döndü ve boğazını temizledi.
"Boşver,sana daha sonra anlatırım. Bu konuyu daha sonra konuşuruz"
"Çok tuhaf... ilk defa bu kadar ciddi gördüm sınavlar haricinde..."
"Arya"
"Efendim?"
"Lütfen sessiz ol..."
"Neden?"
"Kafam fazla dolu o yüzden" trafik lambası kırmızıyı gösterince durmuştuk gözlerini kaşımış ellerini saçlarının arasından geçirmişti.
Ne olmuştu ki onu böyle yapmıştı bir türlü anlayamıyordum.
Elini tuttum. "Abi"
Bana baktı "Sana her daim destek olacağım,merak etme ne olursa olsun güçlü olacağım. O yüzden her ne olursa olsun içine atma ve benimle paylaşmaktanda çekinme"
Gülümsedi ve güvenilir elimin üzerine elimi koydu.
"Biliyorum Arya,en güzel yanıda bu kardeşim"  saçlarımı karıştırdı. Ve yanağımdan makas aldı.
Göz devirdim.
"Aras bir sen iki ortak yönünüzün olduğunu biliyor muydunuz?"
Omuz silkti "bilmiyorum ama kimse benim kadar harika bir abi olamaz bunu biliyorum" diyerek sırıttı.
"Öyle... kesinlikle öyle"
Yeşil yanınca ellerimizi ayırdık ve geriye yaslandık.
Gözlerimi kapatıp başımı cama yaslamıştım.
"Egonu yesinler"
Güldü.
Bir süre sonra eve gelmiştik abim bana baktı ve
"Sakın inme" deyip arabadan çıktı etrafımda dolanıp kapımı açtı ve elini uzattı kıkırdayarak tuttum ve indim.
Koluma girmiş diğer kolunuda korkmalar misali öne uzatmıştı.
Parmaklarını kulağına koymuş gibi yapıp "evet prensesimizi aldık hemen götürüyoruz"
Ben ise gülmeye devam ediyordum.

Kapıyı tıkladım
"Bakalım kraliçemiz neler yapıyor?"
Annem kapıyı açtı ve bize en içten gülümsemesini sergilemişti.
İçeri girmiştik,annemle ailece uzunca vakit geçiremediğimizi ve en kısa sürede ailece birşey yapacağımıza karar verdik.
Yatağıma uzanmış derin bir nefes alıp vermiştim saate baktığımda ise sevgililer gününün yaklaştığını gördüm.
Aras'ı aramıştım bu saatelerde asla uyumazdı

Aras telefonu açtığında şaşkınlığı ses tonundan anlaşıldığı üzere konuşmuştu"Patavatsız?,bu saate...uyku mu tutmadı?"
"Birazdan uyuyacaktım ama... sana birşey diyecektim"
"Dinliyorum?"
"Sevgililer günü yaklaşıyor bir planmız var mı?"
"Sevgililer günü mü?" Bir süre sessizlik olmuştu.
"Aras?"
"Hmm... sevgililer günü demek"
"Evet?"
"Ne zamanmış  diye tarihe baktım hiç duymamıştımda"
"Senin hiç sevgilin olmadı mı?"
"Oldu... ama uzun zaman geçtiği için unutmuşum"
"Herneyse birşeyler yapacak mıyız?"
"O günü kutlamak zorunda mıyız bana saçma geliyor?,ayrıca fazla işim var"
Bunu duyunca birden boğazıma bir yumru oluşmuştu yutkunamıyordum.
Üzülmüştüm...
"Peki..." dediğimde sesim titremişti.
Telefonu kapatmıştım. Daha fazla duyamazdım.
Kendimi yatağın üstüne atmıştım.
Herkesin bir planı olduğunu adım gibi emindim.
Evde tek başıma olacağım...
Sanırım abimle geçiririm,abimin odasına gittim.
"Abi sevgiler gününü yine birlikte-."
"Ah öyle mi? Tabikide süprizim var sana sevgilim"
"..." hangi ara?
"Tamam sonra görüşürüz canımın içi"
Diyerek en içten gülümsemesi ile telefonu kapatmış ayağa kalkmış gülümsemeden eden kendisini görmüştüm. Vay be... sahiden aşık bir abim var
Direk sorguya mı çeksem? Yoksa odadan çekip gitsem mi?
Abim beni en sonunda fark etmiş olacaktı ki birden ne yapacağını şaşırmış halde masasındaki kağıtları toplamaya başlamıştı.
"Ah Arya sende mi burdaydın b-bende öyle şeyler şey ediyordum"
Kapısının pervasını yaslamış iki kaşımıda kaldırarak
"Ne gibi şeyler"
"Bilimsel şeyler çok seversin değil mi?"
Hemen kağıtlara baktı ve stresten dudaklarını dişledi ardından bana bakarak hızlıca bir bilmece söyledi.
"pulları var, gelin değil.
suda bulunur, kayık değil.
avuçta kayar, sabun değil.
bilemezsen karşımda eğil."
Göz devirdim. "Bir balık mı senin için bilimsel şey?"
"Evet?" Ciddileşti o sıra ardından "neden olmasın?" Dedi.
"Bana sakladığın şeyden bahsedecek misin?,yoksa gideyim mi?"
"Zamanı gelince" deyip omuzlarımdan narince tuttu ve çevirip beni kapı dışarı etmişti. Üzerime kapınan kapı sinirlerimi iyice bozmuştu.
Önce Aras sonra Abim...
"Ah inanamıyorum bir çocuk bilmecesi ile yollandım..."
odamda gittim ve camı açıp camdan manzaramı ve dışarıyı seyrettim.
Derin bir nefes alıp gözlerimi kapattım.
Hafifçe esen rüzgar yüzümü okşuyor kendimi o soğukta o havada öylesine düşünceli bir şekilde kendimi teslim etmiştim ki.
Ne çok sert nede durgun esiyordu. Fazla güzeldi...
Gözlerimi açtım.
"Gökyüzü var mı senden daha güzel bir nesne bir cisim? O kadar güzelsin ki...
Keşke bulutların üstünde olsam oradan bir çok kişiyi izlesem..."
geri çekildim ve yatağa uzandım bir müddet sonra uyumuştum.

Sabah abim yanaklarımı hafifçe tokatlıyor uyanmamı istiyordu.
"Arya... haydi uyan..." sağa dönüp ona arkamı dönmüş oldum.
"Arya... haydi kalk" saçlarımı karıştırırken durdu.
"Ow Aras sende mi burdaydın maalesef Arya uyanmak bilmiyor..." derken birden doğrulmuş gözlerimi açıp etrafa bakmıştım.
Aras yoktu...
"A-abi..." diyerek sinirle yumruğumu sıktım.
"Sanada günaydın kardeşim" deyip göz kırptı.
"Bittin sen!"
Dediğimde banyoya gitmiş kapıyı üzerine kilitlemişti.
"Hey kime diyorum?!" Diyerek kapıyı yumruklamaya başladım.
"Ya gerçekten olsaydı?! Seni öldürüdüm o halimle neye benziyorum biliyor musun?!"
"Hmm... o senin küçük yemeklik olan evcil hayvanına mı? Gerçi sabahları o senden daha güzel"
"Hayvanımı işe karıştırma!!"
"Hmm acaba sen gittikten sonra onu mangalda sote niyetine mi yapsak? Hem masraftan kaçınmış oluruz ne dersin?"
"AÇ ŞU KAPIYI!"
dirseklerimle vuruyordum.
"Seni gıcık etmek çok güzel Arya..."
"Çıkınca bak neler yapıyorum gör haydi!"
Bir süre böyle tartışmıştık,abim benimle uğraşmasına ise sinir oluyordum.

Biliyorum çok beklediniz bundan dolayı özür dilerim...

Bugün kalktığımda doğum günüme son 19 gün kaldığını fark ettim.

Saymaya başladım şu aralar...

Nxldmdlskdk

Bu arada evet Arya'nın abisine sizinde sinir olduğunuzu sezer gibiyim.

Eh ne yapalım abisi sonuçta. Her abide efendi olucak diye bir şey yok hm?

Hepinizi çok çok seviyorum yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın...
biliyorsunuz ki yorumlarınızın bende değeri büyük kendinize iyi bakın by by 😘😘

SEVGİLİM BİR MAFYA!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin