28

2.5K 169 44
                                    

Biliyorum size söylediğim zamanda yazamadım ama umarım bana kızmadınız. En uzun bölümüm oldu inşallah bu telafi eder. Yorumlarınızı eksik etmeyiniz lütfen😂😘
(Hem geç bölüm yazar hem yorum ister yüzsüz yazar profili 😂😂)

Jongin Kyungsoo'nun evinin önünde 10 dakikadır bekliyordu. Geldiğinde ona mesaj atmıştı ama Kyungsoo hala inmemişti. Üzerinde beyaz bir tişört, altında dar lacivert bir jean vardı. Beklemekten sıkılmaya başladığında zile yöneldi. Tam basacağı anda kapı açıldı ve eli havada kaldı. Karşısında kendisi gibi beyaz bir tişört giymiş Kyungsoo duruyordu. Altında ise dar siyah bir kot vardı. Hatta anladığı kadarıyla fazlasıyla dar bir siyah kot giymişti. Yüzünü incelemeye başladığında Kyungsoo'nun hafif bir makyaj yaptığını fark etti. Tanrım kendisi için süslenmiş miydi. Sanırım bunun için bu kadar bekletilmişti. Ama bu görüntü için değil on dakika  bir saat bile bekleyebilirdi.

"Pekala artık gitsek hım. Yoksa sana verdiğim şansı evimin önünde mi harcamak istiyorsun."  Kyungsoo hafif bir tebessümle laf atmasa hala orada onu izleyebilirdi. Çünkü gerçekten Kyungsoo ilk defa böyle süslenmişti. Hem de bu Jongin içindi.

"I-hım evet şey gitmeliyiz. Tabi ki burada randevumuzu harcamayacağız. A-arabam hemen şurada. "

Jongin elini saçına atıp karıştırırken aceleci bir şekilde konuşmaya çalışıyordu. Onun bu halini komik bulan Kyungsoo kahkaha atmaya başladı. Jongin'in şaşkınlıkla kendine baktığını görünce sustu ve "tanrım Jongin bu kadar heyecanlanma lütfen. Sadece kendin gibi olamaz mısın." Dedi.

"Tabi ki olurum. Kendim gibi . Olurum yani."

"Peki öyleyse hadi gidelim. " 

Arabaya bindiklerinde ikisi de kemerlerini taktı.

"Ee nereye götüreceksin beni?" Jongin'e dönüp sordu Kyungsoo.

"Hım süpriz olsun söylemeyeceğim." Jongin arabayı çalıştırıp sürmeye başladığında Kyungsoo"Pekala " diye mırıldandı. Yol radyoda çalan şarkılar eşliğinde fazlasıyla kısa sürmüştü. Kyungsoo camdan baktığında Jongin'in onu bir lunaparka getirdiğini gördü. Beklediği bir şey değildi. Onu bir kafeye ya da yemek yemeye götüreceğini düşünmüştü. Ama Jongin onu şaşırtmıştı. Açıkçası bundan etkilenmişti bile. Çünkü Kyungsoo'nun 50 yaşına bile gelse gitmekten zevk alacağı yer bir lunaparktı. Kapısının açıldığını hissettiğinde şaşkınca ona gülümseyen Jongin'e baktı. Hangi ara inip onun kapısını açmıştı anlamamıştı.

"Ee inmeyecek misin? Ne o yoksa beğenmedin mi? Istersen başka bir yere de gidebiliriz. "

"Hayır,hayır. Burada kalabiliriz. Bak indim bile. "  Kyungsoo söyledikten sonra arabadan indi. Jongin kapıyı kapatıp arabayı kilitledi. Birlikte lunaparka ilerlerken
"Aç mısın? Önce yemek mi yemek istersin?" Jongin sordu.

"Aslında bir şeyler yesek fena olmaz. "

"Bak şurada ki ajumma çok güzel odeng yapıyor."

"Im şimdiden ağzım sulandı. Hadi yiyelim."

Neredeyse yarım tezgah odeng yedikten sonra jeton almak için görevli adama doğru ilerlediler. On binişlik jeton aldığında Jongin Kyungsoo'ya dönüp

"Önce hangisine binmek istersin?" Diye sordu.

"Önce korku tüneline girelim daha sonra en eğlenceli olanlara bineriz."

Düşman Hattı (Kaisoo texting) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin