19

2K 187 10
                                    

Kyungsoo deponun paslanmış kapısından içeri girdi. Etrafına bakınıp Jongin'i aradı. Belki bir yarım saat geç kalmış olabilirdi ama Jongin onu hala bekliyordu. Egosu kendinden büyük Jongin'i yarım saat bekletmiş olmak onu mutlu etti. Karşısına geçince Jongin onu fark etti.

"I-hm şey selam." Az önce doğru mu duymuştu yoksa Jongin kekelemiş miydi.

"Ne var. Neden çağırdın beni buraya."

"Şeyy. Imm ve ben şey dicektim..." bir kaç sn kadar düşündükten sonra sanki aklına bir şey gelmiş gibi devam etti.

"Hah Baekhyun. Evet Baekhyun. Parti gecesi onu rahatsız ettiğini ve boş boş konuştuğunu söyledi. "

"Boş konuşmak mı? Bu köpek suratlı da ne nankör çıktı. Ben sadece onu uyarmıştım."

"Baekhyun'u uyarmak sana düşmez baykuş. "

"Arkadaşını ne kadar tanıyorsun Jongin. Söylesene onun nelerini biliyorsun?" Tek kaşını kaldırarak sordu Kyungsoo.

"Ben onun her şeyini biliyorum." Karşısındakinden meydan okurcasına verilen yanıtı duydu.

"O halde aşık olduğu kişiyi de biliyorsundur."

"Elbette biliyorum."

"Pekala. Sen onun bir kıza aşık olduğunu sanmaya devam et." Kyungsoo ayakta kalmaktan yorulmuş , depoda bulunan kırık dökük koltuğa doğru ilerleyip oturmuştu.

"Bir kıza aşık olduğunu söylemedim."
Jongin de yanına otururken mırıldandı. Ancak Kyungsoo duymuştu. Büyük olan gözlerini daha da büyüterek

"Sen bunu zaten biliyordun?" Diye Jongin'in suratına şaşkın şaşkın bakarak sordu.

"Iyyy belertme şöyle gözlerini çok korkunç oluyorsun baykuş. Ne o görüşmeyeli homofobik mi oldun?"
Yüzünü buruşturarak söylendi esmer çocuk.

"Bilmem farkında mısın ama arkadaşın düşmanın tekine aşık."

"Bilmem farkında mısın ama Baekhyun, Chanyeol için hiçbir şey yapmıyor. Onun düşmanımız olduğunu ve onunla olamayacağını biliyor. O aşkını kimseye belli etmeden içinde yaşadığını zannediyor. Ama belli ki sende benim gibi anlamışsın." Biraz duraksadıktan sonra devam etti.

"Ayrıca neden bu kadar tedirgin oldun sen. Chanyeol'un düz olduğunun Baekhyun bile farkında. "

"Ben tedirgin falan olmadım. Sadece Baekhyun'u sevmesem bile onun adına üzüldüm. Asla karşılık alamayacağı bir aşka sahip. "

Kahkaha atmaya başladı Jongin. Kyungsoo Ona deli mi bu bakışı ile bakıyordu. Biraz kendine geldiğinde konuşmaya başladı.

"Sen Baekhyun için üzüldün öyle mi? Bu gerçekten komik. Ama daha komik ne var biliyor musun? Senin aşık biri için endişelenmen."

Jongin'in alayla söylediği şeye alındı Kyungsoo. Gözlerini yanındaki bedene çevirince onun ateş saçan gözlerle zaten kendisine baktığını fark etti. Yutkundu ve konuşmaya çalıştı.

"Neden ben duygusuz muyum?"

"Bilmem sen duygusuz musun?" Bir şey düşünüyormuş gibi elini çenesine koydu Jongin. Ardından hatırlamış gibi aniden Kyungsoo'ya döndü ve ona biraz yaklaştı.

"Bak bir anı canlandı gözümde. En yakın arkadaşınla deliler gibi öpüştükten sonra ertesi gün gözleri önünde başka bir kızı yemiştin öyle değil mi? Ah sen gerçekten duygusuzsun Kyungie."

Kyungsoo'nun bugün kaçıncı gözlerini pörletişiydi hatırlayan var mı ? Jongin son zamanlarda onu sürekli şaşırtıyordu. Boğazı kurumuştu. Verecek cevap bulamıyordu. Tekrar yutkundu.

"Ben öyle bir şey hatırlamıyorum." Dedi en sonunda.

"Ah öyle mi. O halde yenisini yapalım." dedikten sonra birden Kyungsoo'nun dudaklarına kapandı Jongin. Kyungsoo artık daha fazla gözlerini pörtletirse gözleri yerinden çıkacaktı. Karşısında kendisini öpen çocuğa karşılık vermemek için direndi. Başarılı da oldu. Ama onu itmek için uğraşmadı. Çünkü onu itmek istemiyordu. Onun dolgun dudaklarıyla kendi dudaklarını emmesi fazlasıyla hoşuna gidiyordu. Gözlerini kapatma isteğini bastırmaya çalıştı. Çünkü burnunun dibinde gözleri kapalı esmer çocuğu bir daha asla bu kadar yakından izlemek için fırsatı olmayacaktı. Bu anı boşa harcamak istemedi. Jongin geri çekildi. Ama hala hızla verdiği nefesler Kyungsoo'nun dudaklarına çarpacak kadar yakın duruyordu. Tekrar öpmek istedi Kyungsoo. Bu sefer kendi kapanacaktı Jongin'in dudaklarına. Kendini bunun için hazırlarken Jongin birden ayağa kalktı. Gözlerini Kyungsoo'nun gözlerine sabitledi.

"Yarın sana gittiğim yerlerin konumunu atarım Kyungsoo. Böylelikle bir kızı gözlerimin önünde yemek için beni aramak zorunda kalmazsın."

Arkasına bir kez olsun bakmadan çıktı kirli depodan. Orada şaşkınlık,kırgınlık ve pişmanlık dolu bir çocuk bırakarak.


Düşman Hattı (Kaisoo texting) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin