Telefon elimden kayarak yere düştü.Kimdi ve bizden ne istiyorlardı.Canımı mı? Yoksa canımızı mı?.
Elimden aniden zarfın çekilmesiyle kafamı o yöne döndürdüm.Ali sinirli bir şekilde;
-"Asu mektupta yazanlari okudun mu?"
Şu lanet olası mektupta ne yazıyordu da kimse benim okumami istemiyordu.
Artık translasmis bir şekilde.-"Kimse benim bu mektupu okuma mi istemiyor. Biraz alay ederek." Ne o sizin bu kadar tepkinizi çekecek kadar ne yazıyor mektupta.
Ali hızlı adımlarla yukarı çıkmaya basladi.Biraz arkasından baktıktan sonra sanki vücuduma yeni kan gidiyormuşçasına hemen o transtan çıkıp ali nin arkasından koşmaya başladım.
-"Ali o mektupta ne yazıyor söyler misin az önce bir telefon geldi ve "eğer o mektubu okursan küçük elvin senin için hic iyi seyler olmayacak" dedi. Bunlar ne istiyor ali bizden konuş.
Ali ilk önce arkasına bakıp sonra oda hızla odasına girip kapıyı çarptı.
Lanet olsun yetisememistim.
Biraz kapının arkasından ali ile konuşmaya calissamda hicbir tepki vermemişti. Bende odama geçip direk yatağa girdim.
Yatakta bir o yana bir bu yana döne döne arayan veya aratanlari düşüne düşüne sabaha karşı uyuya kalmıştım.Bizden ne istiyorlardı ve en önemlisi kimlerdi?3 gün sonra...
Sabah erkenden kalkıp yatagimı topladım.Banyoya gidip rutin işlerimi halledip çıktım.Dolabın karşısına geçip siyah şort ve üstüne toz pembe salaş tişört giydim.Aynanın karşısına geçip saçımı taradim.Bir avantajlı yanım saçlarım düzdü. Duyduğima sadece nemlendirici sürerek aşağı indim.Mutfaktan nefis konular geliyordu ve... bu mis gibi omlet kokuyordu.Hemen mutfağa dalıp
-"Günaydın anne günaydın murat amca diyerek sofraya oturdum.
Annem ilgilendiği tavadan başını kaldırarak bana döndü-"O senin baban Asu murat amcada ne demek.
-"Benim gözümde babam sadece 1 tane vardı anne oda öldü".Murat amcaya dönerek "ikimcisi olamaz" diyerek kesin bir dille konuşup ayağa kalkıp kapıdan çıktım
-"Asu çabuk buraya geliyorsun duydun mu beni hemen
-"Aysel rahat birak kızı zamanla alisacaktir.Birak gitsin.
Sen çok beklersin murat amca...
Hemen yukarı çıkıp saate baktım saat 1di.Bugün denizin doğum günü vardı.Ve saat beşteydi.Anca hazirlanirdim.Hemen banyoya gidip duş aldım.Yarım saat durduktan mavi havluma sarılıp çıktım.Dolabın karşısına geçip siyah iç çamaşırı takimi çıkardım.Onları giydikten sonra sıra elbisedeydi.Dolabı biraz karıştırmaya başladım.
Çok sade.abartı.rüküş.E5 karayolu.Babaanne ceyizi. Heh buldum.Mor renkli dizimin 1 karış üstünde taşlı bir elbise bulmuştum.Ona da uygun bir ayakkabı seçtikten sonra saatte baktım.Eywahh! saat 4 dü.Hemen aynanın karşısına geçip saçlarımı masa yaptım.Yüzüme allık sürüp gözüme kalem çekip maskara sürdüm.Birazda ruj surdukten sonra artik hazirdim.Ayakkabilarimi giydikten sonra cantamin içine telefon ve ruju mu koydum.Aşağı indikten sonra annemlere bakmadan disari çıktım.Bir taksi durdurup hemen
-"*******Cafeye lütfen
-"Peki kızım.
Yaklaşık yarım saat sonra cafenin onundeydim.Amcanın parasını verip indim.
Ya hayır olamaz ya bunun burda ne işi var
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HESAPLAŞMA
Genç Kız EdebiyatıHayattan dışlanmış kendi dünyasında yaşayan kiz. Işte o ASU ELVIN.Üvey kardeşi yüzünden bir mafyanın yanında zorla calistirilirsa ve o mafyaya aşık olursa.Acımasız mafya ile masum kızın hikayesi.... ASU ELVINLE EZRA SAHRANIN HIKAYESI