Multi Nur *-*
İyi okumalar :)
Gece uyumadan önce sürekli Doruk'u,daha doğrusu Doruk'la Nur'u düşündüğümü fark ettim.Acaba sevgili olurlar mıydı?
Nur çok güzel bir kızdı,ayrıca mükemmel bir karakteri vardı.Doruk'u daha tanımıyordum ama Nur'a yakışacağı ortadaydı.
Böyle bir şey olsa mutlu olurdum yani öyle olması gerekirdi.Sonuçta Nur benim yeni okulumdaki ilk ve en yakın arkadaşımdı ama beni rahatsız eden bir şeyler vardı.
Düşündüğüm şeyin çok saçma ve bana yakışmayan bir konu olduğunun farkına varıp tüm bunları zihnimden attım ve uyumaya çalıştım.
Sabah kalktığımda hızla hazırlanmaya koyuldum.Annem dün işten dönerken bedenime göre okul formamı almıştı.
Beyaz gömlek ve lacivert eteği üstüme geçirdim.Bunun yanında yine lacivert renkte olan bir süveter vardı ama ben ceket giymeyi tercih ettim.
İşlerimi hallettiğimde babamın da hazır olduğunu gördüm ve evden çıktık.Okulu çok uzak değildi ama yolları karıştırabilme ihtimalim olduğu için bugün de babamla gidecektik.
Okulun önüne varınca arabadan inip babama el salladım ve tam arkamı döndüğüm sırada sert bir bedene çarptım.
Kafamı kaldırdığımda Doruk'la göz göze geldim ve utançla karışık sebepsiz bir heyecanla ''Imm..şey..Ben yanlışlıkla oldu.''diyordum ki garip bir ifadeyle bana baktı ve sözümü bitiremeden gitti.
Arkasından''Kusura Bakma!!''diye sinirle bağırdım.Bu egoist tavrı hemen sinirlenmeme neden olmuştu.Ayrıca ben bu ego yığınının yanında ne diye heyecanlanıyordum ki?
Off böyle yapınca kendini daha da büyütecekti.Bir daha asla heyecanlanmayacaktım,asla!
Sınıfa girdiğimde Nur'u bana el sallarken gördüm ve gidip yanına oturdum.
Bu içimi biraz olsun rahatlatmıştı.En azından artık şu yer meselesi için kimseyle muhatap olmayacaktım.
Nur'la biraz sohbet ettikten sonra hoca geldi,ders matematikti ve hemen derse başladık.İşte bu adamı sevmiştim.Çok sıcakkanlıydı ve dersi mükemmel anlatıyordu.
Tahtada yazanları defterime geçirirken gözüm Didem ve yandaşlarına takıldı.Bana bakarak bir şeyler fısıldaşıp ardından sinsice sırıtıyorlardı.
Nur'a baktığımda o da onlara bakıyordu ve ne yaptıklarını anlamaya çalışıyordu.Ona ne oldu dercesine baktığımda ''Aman her zamanki halleri işte boşver.'' dedi.
Bende kafamı sallayıp önüme döndüm.İlk teneffüste Nur'la sınıfta sohbet etmiştik.
O kadar komik şeyler anlatmıştı ki gülmekten karnıma ağrılar girmişti.Hala gülmeye devam ederken sınıfa göz attığımda yine Doruk'la göz göze geldim.
Çok korkutucu bakıyordu ve bu bakışlardan tırsıp hemen önüme döndüm.Bende bu çocukla hep gülerken göz göze geliyordum canım.Yeter ama gülmeyelim mi hiç?
Ders yine matematikti ve neredeyse hocanın tüm anlattıklarını anlayabilmiştim.Zil çalınca karnımın da zil çaldığını fark ettim ve Nur'la kantine indik.Sırada beklerken birinin ''Arya'' dediğini duydum ve arkamı döndüğümde Ayberk'i gördüm.
Biz ilk okulu birlikte okumuştuk.Çok deli dolu,şakacı,mükemmel bir insandı.Fakat yedinci sınıfın sonlarına doğru henüz 3 yaşında olan kardeşini kaybetmişti ve bu onu çok derinden yaralamıştı.
İçine kapanmaya başladığı sıralarda hep yanında olup onu eski haline döndürmek için uğraştım.Ama annesi çok üzüldüğü için İzmir'e,akrabalarının yanına taşınmışlardı ve bağlantımız kopmuştu.
Tüm bunlar gözümün önünden geçerken Ayberk'i unuttuğumu fark ettim ve hemen boynuna atladım.Uzunca bir süre sarıldıktan sonra ayrıldığımızda onun da gözlerinin benimki gibi dolduğunu gördüm.
Yalandan bir sinirle''Beni unutup gittiğin için sana küsmem gerek'' dediğimde ''Saçmalamayı kes.Seni hiç unutmadım,unutamazdım da.Çünkü kaybettiğim kardeşimdin sen benim'' dedi.
Konuyu değiştirmek için hemen Nur'a döndüm anlamamış gözlerle bizi izliyordu.Bu hali beni gülümsetmişti.
Kısaca olanları anlatıp onu Ayberk'le tanıştırdım ve bir masaya geçip oturduk.Ayberk''İzmir'e gidişimiz çok ani oldu.Biliyorsun annem çok berbat bir haldeydi ve apar topar ben uykudayken gittik Arya.''deyip duraksadı.Gözlerinden acı bir ifade geçti ama hemen toparlanıp devam etti:
''Uyandığımda farklı bir şehirdeydik.Yanımda sen yoktun.O zaman annemlere çok kızmıştım.Sana haber veremeden çekip gitmiştik.İkinci kardeşimi de kaybettiğimi düşünerek ağlamaya başlamıştım.'' deyip yutkundu''Ama şimdi onu tekrar buldum ve ayrı kaldığımız günlerin acısını çok fena çıkaracağımıza eminim''dedi.
Gülümsedim ve ona tekrar kocaman sarıldım.Yukarı beraber çıktık ama farklı sınıflarda olduğumuz için koridorda ayrılmak zorunda kaldık.Onunla aynı sınıfta olmayı o kadar çok isterdim ki...
Ayberk'in arkasından bakarken gözümden bir damla yaşın düşmesine engel olamadım.
Bunu fark eden Nur hemen bana sarıldı ve ''Aryaa.Ağlama.Bak artık birliktesiniz.Geçmişi geride bırak artık o günler geçti.'' dedi.
Kafamı salladım ve ağlamamı dindirmeye çalışarak sınıfa girdim.Nur tuvalete gideceğini söylemişti.O da bunlardan etkilenmişti ve üzüldüğünü çok iyi görebiliyordum.
Ağladığımı kimsenin görmemesi için kafamı eğip sırama doğru yürüyordum ki Didem''Aa!Neden ağlıyorsun.Korkuttular mı yoksa?'' dediğinde o ve yandaşları iğrenç bir şekilde kahkaha attılar.
Komik olanın ne olduğunu düşünürken Didem'e cevap vermeyi unuttuğumu fark ettim.Tam ağzımı açtığım sırada arkadan gür bir ses:
''Didem zırvalamayı kes.Yerine otur!'' dediğinde arkamı döndüm ve Doruk'u gördüm.
Bende herkes gibi hayretle Doruk'a bakarken gözüm kapıdaki Nur'a takılınca şuan ki sorunumun Didem'den çok daha önemli olduğunu anladım.
--BÖLÜM SONU--
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERSERİ
Teen FictionEski bir hatasından dolayı okulunu değiştirip kurtulmak isteyen Arya'nın yeni okulunda neler dönüyor? Yoksa bu yağmurdan kaçarken doluya tutulmak mı? Hiç sıkılmadan okuyacağınız bir maceraya birlikte atılalım :))