Yemek

7.8K 374 160
                                    

Çok çok uzun bir ara oldu farkındayım ama gerçekten geçerli sebeplerim vardı :(
Bir daha asla bu kadar uzatmak istemiyorum.

Bölüm pek içime sinmedi ama diğer bölümde efsane geliyoruzz.

İyi okumalarr ❤

Tam uykumda bir sürü güzel yemek gördüğüm sırada biri tarafından vahşice dürtülerek uyandım.Nur:

"Hadi kızım geldik.Sabahtan beri uyandıramıyorum." deyince "Ya off Nur tam rüyamda o güzelim yemekleri yiyecekken uyandırdın ya git konuşma benle." dedim ve Nur'un şen kahkahasıyla birlikte eşyalarımızı alıp otobüsten indik.

Otobüslerden inen öğrencilerin arasında Ayberk'i ararken içimdeki tüm canavarlar uyanmıştı.Uykuma çok düşkün biri olduğum için uyandığım zamanlar çok asabi oluyordum.Sonunda Ayberk'i bulunca :

"Ya bu valizleri neden bana taşıtıyorsunuz.Uykum var benim.Açım ben aç." diye bağırıp valizleri Ayberk'e verdiğimde şaşkınlıkla bana bakıyordu.

"Kızım dur bi nefes al." dedi ve hocayı takip etmeye başladık.

Geldiğimiz yerde birbirine eşit uzaklıklarla karşılıklı ve yan yana olan güzel renkli çadırlar kurulmuştu.Denize çok uzak bir yer değildi ve her şey zaten hazırdı.Akşamlar kamp ateşi yakmak için bir alan bile vardı.Kısacası çok sevimli bir yerdi.

Aykut Hoca hepimizi yanına çağırdı ve :

"Evet çocuklar.Burası genellikle öğrencilerin geldiği bir yer olduğu için gördüğünüz gibi her şey güzelce ayarlanmış.Çadırlarda kızlar ve erkekler ayrı ayrı ve ikişer kişi halinde kalacaksınız.Burada neredeyse tüm ihtiyaçlarımızï karşılayacak şeyler var.Acil bir şey olursa benim yanıma gelebilirsiniz.Onun dışında kamp alanından dışarı çıkmanız kesinlikle yasak."

diyerek sözünü tamamladığında birden boş bulunup "Peki yemek yemeyecek miyiz?"

deyince toplu bir kahkaha sesi yükseldi.Aykut hoca  "Acıktın galiba Arya'cım." deyip ardından kısa bir kahkaha attı.Utançtan kıpkırmızı olurken bazen hatta çoğu zaman beynimi kullanmayı unuttuğumu düşünüyordum.

Aykut hoca her iki kişiyi sırayla bir çadıra yönlendiriyordu.Bize sıra gelmesini beklerken Nur kahkahalar atarak benimle dalga geçiyordu.Ayberk ise bir taraftan azarlayıp bir taraftan dalga geçiyordu.Ben sinirden delirmek üzereyken Aykut hoca çadırımızı gösterince oraya doğru yürüdük.Tabi Nur'la birlikte kalacaktık.Ayberk ise Orkun diye bir arkadaşıyla kalacaktı.

Yeni tanışmıs olmamıza rağmen onu çok sevmiştim.Çok renkli bir kişiliği vardı,beni güldürmeyi başarabiliyordu.Çadırımıza gidip hemen eşyalarımızı yerleştirdik.İçerisi küçük olsa da gayet güzeldi.

Ayberklerle çadırımız yan yanaydı.Dışarı çıktığımızda tanımadığım bir çocuk "Hadi!Yemek hazır." dedikten sonra bana bakıp gülünce ona ters ters baktım.Eminim çok korkmuştur.

Yemeklerin güzel olması için dua ederek yemek alanına yürüdüm.Çok kalabalık olmadığımız için iki masa birleştirmemiz yetmişti.Ben ve Nur yan yana otururken benim diğer tarafıma Ayberk Nur'unkine ise Orkun geçmişti.

Karşımızda en sevdiğim grup Doruk buzdolabı arkadaşı ve Didemler vardı.Tam karşımızda olmaları beni rahatsız etse de yemekler için dua etmeye devam ettim.

Yemekler önümüze gelince biraz bakışıp "Nur ilk sen ye zehirlenmezsen bende yerim." dedim.Nur bana kötü kötü bakıp "İnsafsız arkadaş." deyince gülümsedim ve yemeğe döndüm.

Yemek yemeyi aşırı seven biriyim ve annem çok güzel yemekler yapar.Yani kolay kolay beğenmem her yemeği.Bu yüzden o kadar dua ediyordum.😂😂

Yemekten bir çatal alınca hemen geri çıkardım.Çünkü gerçekten fazlasıyla kötüydü.

Diğerleri benim aksime yemekleri o kadar kötü bulmamıştı.Nur :
"Yenmeyecek gibi değil Arya.Aç mı kalacaksın ye bir şeyler." derken Ayberk "Tabi alıştın sen Handan teyzenin yemeklerine yemezsin bunları." dedi.

İkisine de cevap vermeden kollarımı önümde bağladım.Ben hiç doymayan bir insandım ve yemek yemeden duramazdım.Moralim iyice bozulurken etrafa ters ters bakmaya başladım.

Didem karşımda ciyak sesiyle konuşarak sanırım yemekleri kötülüyordu.Doruk'a iyice sırnaşıp "Dışarda bir şeyler yiyelim mi bebişim yaaa." diye sorduğunda Doruk yüzüne bile bakmadan "Yasak dedi hoca." dedi.Bunun üzerine Didem kahkaha atıp :

"Sen ve kurallara uymak mı? deyince Doruk bir şey demedi.Çocuk basbaya onu takmıyordu ama o yine de konuşuyordu.Gerçekten yüzsüz bir kızdı.Doruk ona baktığımı fark etmiş gibi kafasını kaldırıp bana baktı.Bende hiç gözlerimi çekmeden ona nefret dolu bir şekilde baktım.

Otobüste söyledikleri....Onu takmamam gerekti ama kalbim sebepsizce çok kırılmıştı.
Hala bana bakarken Ayberk birden pilav dolu bir kaşığı ağzıma soktu.

"Bir şeyler yemen gerek.Bayılıcan falan sonra." deyince kaşığı ağzımdan çıkarıp:

"Ya yemek istemiyorum." deyince kafasını omzuma koyup her zaman yaptığı gibi masum numarası yapıp "İçime sinmez o zaman." dediğinde güldüm ve bende kafamı onunkinin üzerine koyup :

"Bu sefer sökmez o numara balım." deyince kafasını çekip ters ters baktıktan sonra yemeğine döndü.Bense hala ona bakıp istemsizce gülümsüyordum.Çocukluğumdan beri yanımdaydı ver gerçekten benim herşeyimdi.

Gözlerimi ondan çekince tekrar Doruk'la göz göze geldim.Şimdi o da benden tiksiniyormuş gibi bakıyordu ve elindeki çatalı son gücüyle sıkıyordu.Sanırım bu çocuk bana ciddi bir nefret duyuyordu.Neyse ki duyduğu nefret karşılıksız değildi.

Yemek faslı benim için hüsran verici olsa da çoktan çadırlarımıza geçmiştik.Hatta Nur uyumuştu bile.Üzerimde yolun da yorgunluğu olduğu için benim de uykum vardı ama karnımdan sesler geliyordu resmen.

Bizimkiler ısrar etse de bir şey yememiştim.Çünkü istemediğim şeyleri yiyince midem çok rahatsız oluyordu.

Biraz düşündükten sonra yemekhaneye gidip meyve almaya karar verdim.Onlar da tatsız olamazdı sonuçta değil mi?

Üzerime bir hırka aldım ve sessizce dışarı çıktım.Etrafta hiç ses yoktu,sanırım herkes uyumuştu.

Karanlıkta zor güç yemekhaneye girdiğimde meyvelere doğru yürüdüm.

Tam bir elma alacakken boğazıma dolanıp nefes almamı engelleyen eller buna izin vermedi.

"Sanırım herkes uyumamıştı..."

--BÖLÜM SONU--

Arkadaşlar unutmadan sizden küçük bir ricam var.Kitabımı okuyor ve beğeniyorsanız profilime girip beni takip edebilir misinizzz acaba? 😂❤

SERSERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin