4 - Varsayalım ki benden hoşlanıyorsun

403 49 78
                                    

Şu hallerine bakın. Kuzu gibiler. Soonyoung sinirli aslında. Jihoon ona en başından söylemediği için onu, abisi gittiğinde öldürmeyi düşünüyor. Düşünüyor düşünmesine ama Jihoon'a da bakın. Sevimlilik abidesi kesilmiş. Soonyoung onu bir süre izleyip kafasını iki yana sallıyor. Rol kesmede Seungcheol'den aşağı kalır bir yanı yok. Yakında video kliplerde oynamaya başlarsa şaşırmaz.

Yeni ısınmaya başlayan salonla Chanyeol somurtmayı kesip konuşmak için ağzını açıyor sonunda. "Ne biçim ev bu?" Pekala, ağzından güzel bir şey çıkacağını düşünmüştünüz değil m? Jihoon onun sitem edeceğini biliyordu. Ne de olsa Chanyeol'ü en iyi tanıyanların başını çekiyor.

Size ondan bahsedeyim; Park Chanyeol. Belki Jihoon kadar tanıyamazsınız ama en azından bir fikriniz olsun. Hem söylemiştim anlatacağım diye, Fransız kalmayın. Aralarında kan bağı olduğu pek söylenemez. Jihoon doğduktan sonra babası Chanyeol'ün annesiyle evlenmiş falan. Fakat Park Chanyeol için Jihoon her zaman kanından canından bir parça olmuştur. Çünkü eve ilk geldiği sefer onun, o minicik haliyle kendine kabadayılık taslamaya çalışması hep aklının bir köşesindedir.

Üvey kardeş olmalarına karşın dışarıdan bakan biri buna hemen inanmaz zaten. Chanyeol'ün sıcakkanlı ve sevecen karakteri bir abi edasıyla Jihoon'u sardığında kan bağına ne gerek var ki? Jihoon da, belli etmese de onu seviyor. Her zaman koruyup kollayan bir deve sahip olduğu için mutlu.

"Ne bekliyordun?" diye terslendi Jihoon. Tatlı olmak da bir yere kadardı. Kimseyi memnun edemiyordu zaten, sinirlenmemek elinde değildi.

"O hissiyatı vermiyor."

"Öğrenci olduğumuz için olabilir mi acaba?"

Soonyoung içinden 'belki de sen eve uğramadığın içindir' diye geçirse de susmaya devam ediyor ve gözlerini Chanyeol'e çeviriyor. Size anlatmış olabilirim ama onun hala bir fikri yok. Can sıkıcı kısacası.

"Her neyse, çocuğa da söylememişsin zaten şok geçirdi beni görünce." Üzgünce Soonyoung'a çeviriyor koca gözlerini. "Birkaç gün sizi rahatsız edeceğim, güzel çocuk." Jihoon bundan rahatsız olmuş gibi; görüyor musunuz bakışları ikisi arasında nasıl mekik dokuyor. Ya boğazını temizleme çabasına ne demeli, birazdan boğulabilir.

"Bunun neresi güzel be!" diye çıkışıyor abisine. Kaşları çatılı, işaret parmağı Soonyoung'u gösteriyor ve dudaklarından alay akıyor.

"Sorun yok, zaten günümün büyük çoğunluğu okulda geçiyor." Jihoon hiç araya girmemiş gibi omuz silkiyor Soonyoung, sonra "Zaten o da pek eve uğramaz." diye ekliyor çenesiyle kızarmış Jihoon'u işaret ederek.

Chanyeol tüm bunları sırıtarak izliyor. Fakat Jihoon çok geçmeden topluyor kendini. "Uykum var benim," Ayağa kalkıyor Soonyoung'a bir kere bile bakmadan. "Uyuyacağım."

"İyi geceler o zaman küçük fare." Gıcırtıları duyabiliyor musunuz? Bu ses Jihoon'dan geliyor. Ya Soonyoung? Alt dudağını ısırıp engel olmaya çalışıyor kahkahasına fakat birkaç kıkırtının kaçması olası. Çünkü Jihoon gerçekten komik görünüyor. Chanyeol onu rezil etmeye gelmiş gibi, düşünüyor.

"Benim de uykum geldi." Yoğun bir gülme eylemi yüzünden yaşarmış gözleriyle Soonyoung da ayağa kalkıyor. "İyi geceler hyung," diyor Chanyeol'e. Daha sonra Jihoon'a dönüp saçlarını karıştırıyor ve "Sana da küçük fare." diyerek odasına gidiyor.

Evet çoktan Jihoon onu boğazlamıştı. Sadece, misafirlerine saygısızlık etmek istemiyor diye düşünebilirsiniz. Yani, tekrar kızarmaya başladığını görebiliyor musunuz? Öylece ayakta kalakaldı. Chanyeol mü? Minderi dişlemiş, gözleri kardeşinde, öylece gülüyor. Kendini kastığı için o da kıpkırmızı kesilmiş ama boş verin. Konumuz Jihoon'un bir aptala dönmesi. Neyse ki diğeri kadar kısa sürmese de toparlanabiliyor. İlk işi de Chanyeol'e yönelip saçlarını çekmek oluyor.

LANE BOYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin