Durağa biraz korkarak yürüyordum.Gelecek miydi ondan bile emin değildim.Gelirse nasıl davranmalıydım?Her zamanki gibi mi yoksa birbirimizi hiç tanımamış gibi mi?Onunla konuşmalı mıydım yoksa kendi haline mi bırakmalıydım?
Durağa geldiğimde o yoktu.Hayal kırıklığına uğramıştım.Gelmesi için bekliyordum.Gelecekti.İnanıyordum.Küçük bir cümlenin yüzünden gelmemezlik yapmazdı.Yapmazdı değil mi?
Soğuk rüzgar tenime çarptığında titredim.İnce olan ceketime daha da çok sarındım.Geleceğini biliyordum.Gelmek zorundaydı.Öylece giderek beni böyle bırakamazdı.Bu yüzden bekledim.
Otobüsü geldi, o hala ortalıkta yoktu.Benim otobüsüm geldi, hala yoktu.Otobüslerin geliş gidişlerini saatlerce izlemiştim.Gelmemişti.Saat sabah dokuzu geçeli kim bilir ne kadar olmuştu?
Vücudumdaki tek bir hücreyi bile hissedemeyecek hale gelmiştim.Fazla üşüyordum ama eve gidersem onun gelmesinden korkmuştum.Bu yüzden hiçbir yere gitmedim.
Havanın karardığını görmemle etrafıma son bir kez daha bakındım.Gelmemişti.Gerçekten gelmemiş ve tek bir kelime etmeden beni bırakmıştı.Kesinlikle şu an benden tiksiniyordu ya da nefret ediyordu.Onu suçlayamazdım da...Düz biri olarak bir homoseksüelin onu sevdiğini öğrenmek...
Gözlerim dolmuştu.Önümü net olarak göremiyordum ve bacaklarım artık tutmaz olmuştu.Kendimi yere bıraktım.Nefes almak zorlaşmıştı.Gözümden akan yaşlar yer ile buluşuyor hıçkırıklarım havaya karışıyordu.Çalan telefonumun sesini duymak biraz zor olmuştu.Yutkundum ve telefonu açtım.
"Hyungwon?Neredesin, neden gelmedin?"diye telaşla konuşan Kihyun'un sesini duydum.
"İyi miymiş?"diye arkadan bağıran Minhyuk'u da...
"B-ben iyi-iyiyim.Ben-ni mera-rak etme-meyin."
Tutmaya çalıştığım hıçkırıkların arasından konuşmak biraz zor olmuştu.Sesim boğuk çıkmış, kekelemiştim.Kihyun büyük ihtimalle daha çok endişelenecek idi.Onu endişelendirmek istemiyordum ama şu anda tek kelimem bile onu ikna etmeye yetmezdi.
"Hyungwon sen ağlıyor musun?Bana hemen nerede olduğunu söyle.Hemen seni gelip alacağız."
"G-erek y-yok Ki-ihyun."
"Çabuk!"
"O-oto-otobüs durağındayım."
"Hemen geliyoruz.Sakın bir yere ayrılma."
Telefonu kapattığında hala tam olarak nefes alabiliyor değildim.Göğsüm sıkışıyordu.Gözyaşlarımın değdiği yerler soğuk ile buluşunca küçük bir acı veriyordu.Umursamadım.Bu acıyı hak etmiştim değil mi?Kalbimdeki bu acıyı hak etmiştim...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
goodbye °hyungwonho
Short StoryEl ele tutuştuğumuz an korkacağımız ve sorumluluk almamız gereken bir sürü şey olacak. Bu ağırlığı taşıyabilecek kadar güçlü müyüz? |17|