Dün tüm akşam boyunca Minhyuk'un benimle dalga geçmesini dinlemiştim.Korkak olduğumu biliyordum.Aptal olduğumu biliyordum ama bunu yüzüme vurması biraz kırmıştı.Bana 'Hemen yarın gidip onunla konuşuyorsun!' demişti gülerek.Sonra ise Kihyun ile ufak bir konuşma yapmıştık.Hislerim ile alakalı.
Bana tanımadığım birini nasıl sevebildiğimi sormuştu.Bilmiyordum ki.Ben de bilmiyordum.Onu nasıl sevebilmiştim?
Görüş alanıma giren muzlu süt ile kafamı yana doğru çevirdim.Günümü aydınlatan o mükemmel gülümsemesi ile bana bakıyordu.
"Günaydın."dedi sevimli bir şekilde paket ile sütü bana verirken.
"Günaydın."diye karşılık verdim ona.Bugün yine harika görünüyordu.
Onunla konuşmalı mıydım?Belki de bir gün daha beklemeliyim?Ya cesaretimi kaybedersem?
"Bu arada!Ben Hoseok.Shin Hoseok."diyerek süte pipeti batırdı ve bana verdi.
"Ben Hyungwon."dediğimde ufak bir kahkaha atmıştı.
"Soyadımı söylememe gerek yoktu.Afedersin."dedi elini ensesine atarak gülümsemişti."Fazla konuşma fırsatımız olmadı.Yine de seni tanıyormuş ve yakın arkadaşmışız gibi hissediyorum."diye devam etti.
Ona katıldığımı belli edercesine kafamı salladım poğaçamı yerken.Bir yandan da sütümü içiyordum.Arkadaş demesini duymamış gibi yapacaktım.
"Ş-şey sana söylemek istediğim bir ş-"
"Otobüsüm geliyor.Üzgünüm.O zaman şey...Yarın konuşuruz?"dediğinde kafamı salladım.Bana veda etti ve gülümseyerek otobüse bindi.
Yarının görevi:
-Shin Hoseok'a duygularını söyle.
Dipnot:Yoksa Kihyun ve Minhyuk'dan dayak yersin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
goodbye °hyungwonho
Short StoryEl ele tutuştuğumuz an korkacağımız ve sorumluluk almamız gereken bir sürü şey olacak. Bu ağırlığı taşıyabilecek kadar güçlü müyüz? |17|
