1.2

567 83 18
                                    

O günden sonra hiç konuşmamıştık.Belki de ikimiz de korkmuştuk?Söyledikleri cesaretlendirici olsa da hala korkuyordu.O korktuğunda ben de korkuyordum.Ona bir adım yaklaşsam sanki o benden iki adım uzaklaşacak gibi hissediyordum.Korkusu, sevgisinden daha üstün geliyor ve onu geri çekiyordu.Bunu anlamak çok da zor değildi.

Elimdeki topu duvara fırlattım ve sekip yere düştükten sonra zıplayışlarını izledim bir süre.Kafamı geriye doğru atarak yatağa koydum.Ne yapmam gerektiği hakkında en ufak fikrim bile yoktu.Minhyuk'dan telefon numarasını almıştım ve arasam mı, mesaj mı atsam yoksa hiçbir şey yapmasam mı karar verememiştim.

O gün bir anlık gelen cesaret ile söylediyse o sözleri...Kafamı iki yana salladım.Hava almaya ihtiyacım vardı.

Oturduğum yerden kalktım ve yatağın üstünde olan ceketimi üstüme geçirdim.Evden dışarı adımladığımda soğuk bedenimi ele geçirmişti.Ceketin ince olduğunu hiç hesaba katmamıştım.Yine de eve dönmek istememiştim.Bu yüzden parka doğru ilerledim.Genellikle küçük çocuklar ve ebeveynleri, evcil hayvanlar ve sahipleri olan park şu an bomboştu.Kafamı kaldırarak gökyüzüne baktım.Tahmin ettiğim gibi yağmur yağmak üzereydi.Bu havada benim gibi aptal değilse kimse dışarı çıkmazdı.

Bir anda gözlerime kapanan eller ile şaşırmıştım.Her ne kadar çırpınsam da gözlerimin üstünü kapatan ellerden kurtulamamıştım.Yağmur başlamıştı.Bunu yüzüme değen damlalardan hissedebilmiştim.Elini gözümden çekmeden önüme doğru ilerledi.Ben de pes etmiştim artık.Yapacağı şeye izin vermiş ne olacağını bekliyordum.

Yağmur hızla şiddetlenmişti.Kaç dakikadır biri önümde duruyor ve gözlerimi kapatıyordu.Yağmurdan dolayı saçlarım ıpıslak olmuş ve giysilerim de iyice ıslanmıştı.Üşüyordum.

Dudağımda hissettiğim baskı ile şaşkınlıktan ağzım açılmıştı.Karşıdaki kişi bunu fırsat bilerek dilini ağzımın içine ittirmiş ve dillerimizi kavuşturmuştu.

Dudaklarını dudağımdan ayırdığında üzgün hissetmiştim.Sonunda gözlerimi açtığında karşımda duran Sarı-mavi saçları ile Hoseok vardı.Saçları benimki gibi ıslanmış ve bazı teller albina yapışmıştı.

Yağan yağmurun sesi dışında bir ses duymuyordum.Gördüğüm tek şey onun gözleri idi.Beni büyülüyor, etkisi altına alıyordu.

"Kaç gündür bu günü bekliyordum."dedi ve gülümsedi.

"N-neden?"diye sordum.

"Yağmurun, insanın tüm günahlarını temizlediğine inanırım.Şu an tüm günahlarım, kötü düşüncelerim, korkum bu yağmur ile yok olacak.Yarın sabah yeni bir kişi olarak uyanacağım.Yeni bir kişi iken yanımda sen ol istiyorum.Benim yağmurum ol istiyorum.Beni değiştiren sen ol istiyorum, Hyungwon."

Bir süre sadece birbirimize bakmıştık.

"Seni seviyorum Yağmur'um."anlamında dudaklarını oynattığında onu taklit ettim.

"Seni seviyorum."

goodbye °hyungwonhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin