Gözlerimi kapatmış ve kafamı demire yaslamıştım.Fazla uykum vardı.Şu anda yatakta olmak var iken soğuk havada burada ne yaptığımı sorguluyordum kendi kendime.Onu gerçekten uykudan vazgeçecek kadar çok mu seviyordum?Uyku benim her şeyimdi.Onu uykudan üstün tuttuğuma göre artık...Benim her şeyim 'o' muydu?
Yanağımda hissettiğim sıcaklıkla gözlerimi açtım.Karşımda bana garipçe bakıyordu.Yaklaşık bir dakika olmasına rağmen bana sadece bir salise gibi gelen bir süre sonra elini hızla yanağımda çekmişti.
"Ş-şey...Fazla üşümüş görünüyordun.B-benim de elim sıcak.O yüzden şey..."
Ona anladığımı belli edercesine başımı salladığımda sustu ,kıpkırmızı olmuştu.Taktığı kalın atkıyı yüzünü kapatacak şekilde düzelttiğinde elindeki paketi görmüştüm.Karnımın aç olduğunu söylemezsem yalan söylemiş olurum sanırım.
Pakete olan bakışlarımı gördüğünde bana gülümseyerek uzattı.Diğer eliyle de kafasının arkasını kaşıyordu.Gözleri kapalıyken onu öpmek istemiştim.Ufak bir hata yapıp sadece onu öpmek.
Paketi elime aldığımda durağa yaklaşan otobüsü görmem fazla sürmemişti.Ve yine beş dakikamın dolduğunu anlamıştım.Her gün cennette beş dakika...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
goodbye °hyungwonho
Short StoryEl ele tutuştuğumuz an korkacağımız ve sorumluluk almamız gereken bir sürü şey olacak. Bu ağırlığı taşıyabilecek kadar güçlü müyüz? |17|
