|2|

5.6K 514 667
                                    

Levi Ackerman.
Dünyada en sevilen şarkıcılardan biriydi.Sayısız ödülleri,rekor satış yapan albümleri ve hayran kitlesi...Sayısız ilişkileri olmuş medyayı uzun süre meşgul eden fırtınalı aşklar yaşamış ve en sonunda medya önünde uzun bir süre ilişki yaşamayacağını,işine odaklanacağını söylemişti.

Halbuki Eren her sabah zili çaldığında başka bir kadın kapıyı açardı.

Bu arada eve gelebilmişti ve zili çaldı.Anahtarıyla girebildiği eve artık zili çalarak giriyordu çünkü daha bu kötülerinide görmüş olsada onları iş üzerindeyken yakalamak kötü bir seçenekti.Böylesi çok daha iyi fakat üzücüydü..

O bunları düşünürken kapı sonunda açılmıştı.

Levi herzamanki gibi altında boxerı ile açmıştı kapıyı.Dağnık saçları ve morarmış göz altlarıyla uykulu bir şekilde Eren'e bakıyordu.Bu halde ne kadar nefes kesici olduğunda haberi var mıydı acaba? Diye düşünürken en azından kız olmamasına şükretti.

Eren kendini kontrol ederek umursamaz ses tonuyla "Günaydın Bay Levi." dedi.Levi ona her zaman adıyla hitap etmesini söylesede Eren mesafeyi korumak da ısrarlıydı.Çünkü unutmak istediği şeylerin tekrar yaşanmasını istemiyordu ve tekrar yaşanmayacaktı da.

"Günaydı Sebastian." dedi yakışıklı bey.Eren bu bayatlamış espiriye gözlerini devirdi ve içeri girdi.Kahveleri bıraktı ve stüdyo olarak kullanılan odaya ilerledi.Levi'nin dün kaydettiği şarkıları dinlemeli ve prüzleri giderdikden sonra yapım şirketine göndermeliydi.

Koltuğa kendini attı ve elleriyle yüzüne kapatarak düşündü.Hala ne yapıyorum ben burda? Düşünmelerinden biriydi bunlar.Kapının tıklanmasıyla irkildi.Ani bir kalp çarpıntısı yaşamış ve kendini toparladıktan sonra kapıyı açmıştı.

Karşısında Jean'ı görünce rahatladı.Jean Levi'nin sayılı arkadaşlarındandı ve Levi'nin sık gittiği barın sahibiydi bi nevi Jean korumacılıkta yapıyordu Levi'ye.Ayrıca Jean, Erenin çocukluk arkadaşıydı.

"Birşey mi oldu salondan kaçar gibi uzaklaştın?" diye sordu Jean.

Kahretsin.Bu kadar belli mi etmişti yani!? "Üzgünüm orda olduğunu farketmemiştim.Kusura bakma."

Jean,Erene üzüntüyle baktı.Bu kadar acınıcak halde miydi? Yoksa Jean herşeyi bildiği için mi bu kadar ağır geliyordu bakışları.Eren bakışlarını kaçırıp,etrafa saçılmış notaları topladı.Kendini toparlayıp Jeana döndü tekrar.Yüzündeki ifade gitmişti.

"Akşam ne yapıyorsun diye sormaya gelmiştim prenses." dedi Jean.

"Bana prenses deme.Hiç vazgeçmeyeceksin dimi?" diye sordu Eren.

"Hmmm..Hayır." diye karşılık verdi Jean.

İkiside güldü ve müzik setine doğru ilerlediler.Jean Erene aşık olduğunu açıklayalı neredeyse 2 sene olmuştu.Ret cevabını kabul etmiş ve yoğun ısrar ve imalı sorularıyla Eren ona Levi'ye aşık olduğunu söylemişti.Arada sırada üzüntülü bakışlara mağruz kalsada,Jean onun bu konuda içini dökebileceği tek kişiydi...

"Şu işi bitirip beni plak şirketine götürürsen sana yemek yapabilirim."

Jean iştahla gözlerini açtı "Beni can evimden vurdun! Anlaştık." dedi ve birbirlerine bakıp kahkaya boğuldular.

Aynı zamanda Levi üstünü değiştirmişti ve oda Stüdyoya doğru ilerliyordu.Kahkaha seslerini duyunca eli kapı kolunda dondu ve kaşları çatık bir halde kala kaldı.

Denizde Kaybolmuş Orman | RiRenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin