|3|

5.3K 484 274
                                    

Levi özel bir şeye tanık oluyormuş hissiyle eli kapının kolunda kalakalmıştı. Kayıt odasından yükselen kahkahalar bir şekilde içeri girmesine engel olmuştu ve saçma bir halde kapı dinliyordu!
Orada dikilmenin ne kadar aptalca olduğunun farkındaydı evet ama ne hareket edebiliyordu ne de davranışına bir açıklama getirebiliyordu.

Kahkahalar kesilince merakına yenilip kapıyı yavaşça açarak içeri girdi. Jean ve Eren müzik setinin önündeydiler. Arka fonda kendi sesi duyuluyor ; dün kaydedilen demodaki Levi şarkı sözlerini haykırıyorken onlar birbirlerine bakıyorlardı.İkisinin yüzünde de yeni sonlanmış kahkahadan arta kalan bir gülümsemenin izleri vardı.
Kapının sesiyle hızla kendisine dönen Eren'in yüzdeki gülümseme solar gibi olmuş ancak bir an sonra toparlanıp tebessüm etmişti. Öyle kısa bir andı ki Levi bunu hayal edip etmediğinden emin olamadı.
Belki de gerçekten özel bir anı bölmüştü.
Çünkü Eren'i tanıyordu ve tebessüm kesinlikle sahteydi.

Levi durumun garipliğiyle kaşlarını çattı. Bakışlarını anlamak istercesine Jean'a çevirdi. Arkadaşı her zamankinden farklı görünmüyordu.
Ama kendisine baktıktan sonra Eren'e dönen gözlerinde değişik bir bakış yakaladığı için kendini iyice rahatsız hissetti.
Eren'e baktı ama genç adamın bakışı bir ipucu vermeyecek kadar sıradandı. Odaya niye geldiğini hatırlamaya çalıştı.

"Eren" dedi bir tuhaflık sezmlerini istemeyerek sesinden kendini kontrollü."İşin uzun sürer mi? Akşam stüdyoda konser provası yapmak istiyorum. Gruba ulaş da orada olsunlar" yapabildiği kadar sıradan ve soğuk.

Jean'a döndü."Sen işe gitmiyor muydun?" dedi.

Jean cevap vermedi ama durumdan hoşnut olmadığını anlatan bir yüz ifadesiyle Levi'i geçip kapıya doğru yürüdü. Kapıdan çıkmadan dönüp Eren'e hitaben "yarın görüşürüz" diye mırıldanması Levi'i iyice şüphelendirdi.Levi asıl tepkisini merak ettiği kişiye bakıyordu o sırada ama Eren çoktan telefonunu çıkarıp müzik setine dönmüştü bile. Jean'a cevap olarak sadece kafasını salladı.
Levi onun bir şeyler söylemesini istiyordu.
Yarın boş günüydü ve Jean'la birşeyler mi yapacaktı ?
Sessizlik büyüdü, büyüdü. Genç adam en sonunda damarlarında dolaşan meraka dayanamadı:
"Eren bir sorun var mı?"
Eren sorunun sebebinin ne olduğunu anlamadığını anlatan bir yüzle Levi'e döndü:
"Hayır Bay Levi. Yarım saate halledip plak şirketine gitmek için çıkmış olurum"

Levi şüphelenmiş olmasaydım diye düşündü bu masum ifadene inanabilirdim sevgili Eren Jaeger. Ama hayır zerre kadar inanmıyordu. Odadan çıkıp kapıyı arkasından kapatırken Jean'ın sonunda Eren'e açılmış olabileceğini düşünüyordu. Öyle olsa yani çıksalar kendisine söylemezler miydi? Jean Eren'e aşık olduğunu ilk kendisine söylemişti oysa ki.
Sonra birden bire bu sevdadan vazgeçmişti. "Olmayacak bir şeydi dostum" demişti. "Kalbinin kırılmasına sebep olmak kadar kalbinin kırılmasını da izlemek istemiyorum ama yapabileceğim hiçbir şey yok." Jean'ın sözleri neden o zaman üstünde durulur önemde gelmemişti ona da üzerinde hiç düşünmemişti?

Levi yatak odasına girip pencere kenarındaki kanepeye oturdu. Burada beste yapmayı seviyordu. Kafasının şehir manzarasına bakarken daha net olduğunu hissediyordu çünkü. Her ne kadar şimdi öyle hissetmese de.
Birbirlerine kilitlenmiş bakışları gözünün önüne gelince sinirlendiğini hissetti. Arkasından iş çevrilmesinden hoşlanmazdı. Çıkıyorlarsa bunu bilmeliydi. Eren'e soramazdı elbette ama Jean'a sorabilirdi ve soracaktı. İç çekip gitarını eline aldı ve son bestesinin notaları odayı çınlattı.
Her ne kadar Levi,Eren ve Jean arasında olanları öğrenmeye karar vermiş olsa da buna vakit bulamadı. Ondan sonraki iki gün büyük stadyum'da vereceği konsere odaklanmak zorunda kaldığı gibi Jean'ı hiç yalnız yakalayamamıştı.Eren ile beraber gelip Eren ile beraber çıkıyorlardı.
Levi onların sevgili olduğundan neredeyse emindi artık. Şu konser olup bitsin mutlaka itiraf etmelerini sağlayacaktı.
Konser günü gelip çattığında işlerin iyice sarpa saracağını nereden bilebilirdi ki?



Denizde Kaybolmuş Orman | RiRenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin