[20]

5.1K 349 474
                                    

Hava kararmaya başlarken güneş, yüksek binanın en üst katındaki odadan gitmeye çekinir gibiydi. Yatakta uzanmış iki bedenin üzerinde oyalanmaya devam ediyor, cilve yapıyor ancak iki adamdan da yüz bulamıyordu bir türlü. Kaderine razı olup yavaşça çekilirken yalnız bıraktığı iki sevgili ne kalkmaya yeltendi ne de ışığı açıp odayı aydınlatmaya.

Levi burnunu Eren'in ensesine gömmüştü. Onun Petra gittiğinden beri karamsar bir havaya bürünmesine anlam vermeye çalışıyordu. Belini sıkıca kavrayan elininin tutuşunu sıklaştırdı zira aklen yanından uzaklaşmış beden onu hissedip geri dönmeliydi. Diğer eliyle de onun karnına yaslanmış elinin parmaklarıyla oynamaya devam ederken "Bana geri dön Eren," diye fısıldadı. "Beni bırakma."

İkisi de bu andan ve Eren'in manevi varlığından bahsettiğinin farkındaydı. Ama Eren gergin bir iç çekiş dışında hiçbir şey söylemedi. Levi ona daha da sarılıp burnunu kulağının altına dayayarak sabırla bekledi.

"Acıktın mı bir şeyler söylememi ister misin?" dedi daha fazla dayanamayarak. Belki gerçek dünyaya dönmek işe yarayabilirdi.

Eren Levi'in sesiyle daldığı düşüncelerden sıyrılmaya mecbur kalmıştı. "Acıkmadım" dedi isteksizce.

"Neyin var Eren? Pişman olduğunu düşünmeye başlıyorum." Kollarındaki beden kaskatı kesilse de sözünü sakınmamaya karar vermişti. Eğer Eren bunca şeye rağmen onu istemediğine karar verdiyse bunu bilmek hakkıydı.

Genç adam sırtını arkasındaki göğse daha da yaslayıp ensesindeki sıcak nefese doğru sokuldu. Kafasındakini nasıl ifade etmeliydi ki Levi'i kırmadan onun hissettiklerini anlamasını sağlasın? Derin bir nefes alarak cesaretini topladı. "Başarabileceğimize inanmıyorum Levi."

"Bu da ne demek oluyor?"

"Yıllardır arkadaşız. Senin hayatına onlarca kız girdi. On binlerce hayranın var. Üstelik beni de tanıyorlar. Nasıl yaşayacağımızı hayal edemiyorum"

Levi iyi ki seni tanıyorum Eren diye düşündü. Yoksa elimden kurtulup yine kaçacaksın. Onu bırakıp doğruldu. Oturduğu yerden hiç kıpırdamadan yatmakta olan adamın sırtına dikmişti gözlerini. "Neden bahaneleri bırakıp gerçek nedeni söylemiyorsun?"

Eren zorlukla duyulabilecek bir sesle "Ben seni gizlice sevmeye o kadar alışığım ki. Ne yapacağımı bilemiyorum. Bir ilişki nasıl yürütülür onu bile bilmiyorum" dedi. Dürüstlüğü Levi'ın gözlerinin dolmasına neden olurken ekledi: "Beni seven bir Levi'ın hayali bile ödümü patlatıyor."

Levi şaşkınlıkla kalakaldı. Bu duymayı beklediği sözler değildi. "Yani beni seviyorsun ama platonik olarak kalmaya devam etsin istiyorsun?" Alacağı cevaptan korkmaya başlamıştı.

Eren bir süre sessiz kaldı. Levi'in kalp atışlarını duyabiliyordu ve bu onu tedirgin ediyordu. "Aslında sadece varlığınla yetinmeye alışkınken fazlasına sahip olmak beni korkutuyor. Hem birlikteyken ne yapacağız? Sevgililer işine karışılmayan, kendi hayatları olan bağımsız insanlardı. Kendi zevkleri ve yaşam tarzları vardı-"

Levi çatık kaşlarla dinlemeye devam ederken sonunda doğru sözcükleri bulmaya başladığının farkındaydı. "-oysa benim bütün hayatım sensin. Zevklerin,yaşam biçmin ortak oluşturduğumuz şeyler. Yokluğumu günlük hayatındaki bir sekteyse ve boşluğu doldurmaya çalışıyorsan? Bir zaman sonra daha farklı insanlar ilgini çekmeyecek mi?"

Genç adam tekrar yatağa uzanıp Eren'i tamamen kendisine çevirip gözlerinin içine baktı. "Günlük hayatımdaki sekme öyle mi?" Uzanıp Eren'in ensesini okşadı parmaklarıyla. Eren'in nefesleri hızlanırken burnunu belli belirsiz genç adamın burnuna sürttü. "O zaman böyle hisseder miydim?" Onun da nefesi hızlanmıştı. Diğer elinin işaret parmağıyla alnını, burnunu, dudaklarının çizgilerini dolaştı ve bu defa iki parmağıyla boynunu okşadı tüy dokunuşlarıyla. Parmaklarındaki titreşimler Eren'in gözlerindeki arzuyu alevlendirirken baş parmağıyla çenesine bastırıp ağzını açmasını sağlayarak onu öpmek için uzandı. Daha fazla dayanamamıştı ve Eren'in bakışları, arzunun gerisinde gizlenmiş eski yalnız hayatına dönmekten korkan sinsi tedirginlik onu vurmuştu. Diliyle öpücüğü derinleştirip aniden çekildi. Eren'in ona dokunmak için kalkan elleri yarı yolda donmuştu.

Denizde Kaybolmuş Orman | RiRenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin