|6|

4.6K 432 399
                                    

Eren eve geldiğinde damarlarında kan yerine asitli bir sıvının dolaştığını hissedecek kadar acı çekiyordu. Jean onu odasının kapısına kadar getirip sarıldığında ağlayacak gözyaşı kalmadığı için minnettardı. Kalbi Levi'in ismi zihninde yankılanınca onu nefessiz bırakacak kadar sıkıştığından ağlamak istiyordu.Jean televizyonun karşısında olacağını söylediği anda bu adama aşık olmak istedi. Ama aşk böyle bir şey değildi ki. Yatağına uzanıp tavana yapıştırdığı postere baktı.Levi'nin posteriydi.Ona gülümseyerek bakıyordu.
Uykuya dalmadan önce bunların hepsini hak ettiğini düşünüyordu.

'''
Eren her akşamüstü yaptığı gibi okuldan dönüyordu. Sokakları ve yürümeyi çok sevdiğinden tadını çıkararak yavaş adımlar atıyordu. Acelesi yoktu. Evde onu bekleyen herhangi biri de yoktu. Sabırsızlanmasını sağlayan, heyecandan kalbini zorlayan, koşarak eve gitmeyi istemesine sebep olacak hiç kimse yoktu hayatında. Eve yaklaşınca elinde olmadan üzüldüğünü fark etti. Güneşin batarken tenini yıkamasını seviyordu. Bu yüzden gölgelerden değil güneşin ışıklarını cömertçe savurduğu yerlerden geçiyor şarap içer gibi bir ruh haliyle yudum yudum içerek güneşi uzun uzun yürüyordu.

Evinin bulunduğu sokağa girince tedirgin bir şekilde suratını büzüştürdü. Evinin bitişiğindeki bardan yükselen içki kokuları midesini bulandırmıştı. Yüzünü çevirmeyi denedi. Bu defa da barın karşısındaki kaldırımda sigara içen yakışıklı adamla göz göze geldi.

Eren yüzünü çevirip önüne baktı. İşte yine o adam. Birkaç günde bir eve giderken karşılaştığı hep aynı yerde sigara içerken gördüğü dünya tatlısı. Gay olup olmadığını bilemezdi. Olsa bile tanışacak kadar cesareti yoktu zaten.

Eve çok yaklaşmıştı. Hızını arttırdı. Ancak zamanı iyi tutturamadığından bardan çıkan iki adamla çarpışıverdi.

"Hey gerizekalı nereye gittiğine dikkat etsene!" diye bağırdı iri yarı olanı. İkisi de içkili görünüyordu.

Eren onlara bulaşmamaya kararlı bir şekilde özür dileyip yoluna devam etmek istedi. Ancak diğer adamın onu baştan aşağı süzüp kötü kötü baktığını hissedebiliyordu. Nitekim kolundan tutulup durdurulunca haklı olduğunu anladı.

"Dur bakalım güzel çocuk biraz eğlenmek istemez misin?"

Bu ilk defa olmuyordu. Barın etrafında oturmanın yan etkilerinden biri olarak sık sık kendisine laf atıldığı olurdu. Ancak birisi ona ilk defa dokunmuştu. Eren elinde olmadan irkildi ve kolunu hızla çekti. Bu hareketi adamın bakışlarını sertleştirmişti.

"Ne oldu güzelim bizi beğenmedin mi yoksa?"

Eren kendini gülümsemeye zorlayıp "Üzgünüm gitmek zorundayım" dedi. Cevap vermelerini beklemeden yürümeye başladı. Ancak adamın vazgeçmeye niyeti yoktu. Onun elini tekrar kolunda hissedince Eren başının dertte olduğunu anladı. Tek başına yaşadığı için ona yardım edecek kimsesi de yoktu ki.

"Gidersin tabi ama önce bizimle biraz vakit geçirmeye ne dersin? Sana içki ısmarlarız."

"Teşekkür ederim ama istemiyorum"

"Ama biz istiyoruz." İri yarı adama döndü. "Hadi onu içeri götür Berth eminim birkaç duble içince fikri değişir"

Eren çaresizlik hissinin boğazından yukarı tırmandığını hissetti.

"İstemiyorum dedim." Kibarca kolunu çekmeye uğraştı. Bu arada bir yardım gelmesini umarak hiç konuşmayan 'Berth''e baktı. Berth pişkince sırıtıyordu. Onun gözlerindeki bakış da arkadaşınınkiyle aynıydı. Eren hızlı bir hamle yapması gerektiğini düşündü. Olasılıkları hızlıca tartan beyni alarm sinyalleri veriyordu. Buradan hemen uzaklaşmalıydı. Şu anda evi gözüne öyle çekici ve güvenli geliyordu ki. İkinci el de koluna yapışmak için kalkınca yer çekimi yokmuş gibi her şeyi ağır çekimde gören Eren jet hızıyla dönüp kolundaki ele dişlerini geçirdi. Adam can havliyle onu yere fırlattı.Eren yuvarlandı ve omzunu yerdeki taşa çarptı. Acı vücuduna bıçak gibi girmişti.

Adamları çok sinirlendirdiğini biliyordu. Gözlerini kapatıp bir sonraki darbeyi beklerken boğuşma sesleri duyunca ufak çaplı bir şaşkınlık yaşadı. Tekrardan açtığı gözlerine inanamıyordu. Sigara içen yakışıklı adam çevik hareketlerle kendisini taciz eden adamları pataklıyordu. İkiye bir olmasına rağmen gücü ikisine de yetiyorken Berth ani bir hareketle tutup kafasını barın duvarına çarptı. Ancak yakışıklı kendini toparlayıp onun elinden kurtuldu ve Berth'i karnına savurduğu tekmeyle yere serdi.

Kavga seslerine bardan koşup gelenler yakışıklıyı tanıyor olmalıydılar ki birden kendisini taciz eden adamların üzerine çullanmışladı. Bu arada yakışıklı kavgadan kopup dudağının kenarındaki kanı sildi ve yanına çöktü.

"İyi misin?"

Eren doğrulup oturdu. "Evet. Sayende sağol." Dedi gülümseyerek. Ancak omzundaki ağrı şiddetle geri gelmişti. "Ahhh"

Yakışıklı onu dikkatlice tutup kaldırdı. "Neren acıyor?" diye sordu üzerini silkelemesine yardım ederken.

"Önemli değil omzumu çarptım galiba."

"Hadi içeri gel de omzuna bakalım. Ara vermiştik ama bitmek üzere."

Eren şaşırmıştı. "Burada mı çalışıyorsun?" Hep onun devamlı bir müşteri olduğunu düşünmüştü.

"Barda çalan grubun bir üyesiyim. Ben Levi"

"Eren"

"Memnun oldum Eren. Gel hadi. " Kolundan tutup onu bara doğru ilerletti.

İçeri geçip sıyrılan omzunu içkiyle dezenfekte etmesine yardım ettiler. Eren filmlerin boşuna aynı klişe ile dolu olmadığını düşünüyordu. Bu arada dışarıdaki kavgaya karışanlardan biri içeri geçip adamların koşarak uzaklaştıklarını söyledi.Eren etrafına dizilen grup üyelerine tekrar tekrar teşekkür edip durdu. Bu arada ara bitti. Sahneye çıktılar.Levi her şarkı arasında yanına geliyordu. Yine bir şarkı arasında basçı gelip Levi'a müşterilerden birinin "November Rain"'i istediğini söyledi. Aralarında kimse şarkının notalarını bilmiyordu.Eren Levi'a dönüp şarkıyı dinletirlerse notalarını çıkarabileceğini söyledi. Levi ipodundan şarkıyı açıp kulaklıkları Eren'e verdi. 10 dakika sonra notalar bardan aldıkları kağıdın üzerine yazılmıştı. Levi gözlerini kağıttan Eren'in yüzüne kaldırdı. Parlayan gözlerle,
"Yakında albümüm çıkacak. Asistan arıyorum desem benimle çalışır mısın" diye sordu.

'''
Eren gözlerini açıp tavandan kendisine gülümseyen Levi'a uyku dolu gözlerle baktı.
"Keşke o adamlarla bara girseydim. Ya da keşke o gün evden hiç çıkmasaydım." Diye fısıldadı.

Denizde Kaybolmuş Orman | RiRenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin