ÇIK AKLIMDAN

BÖLÜM 6

    resimdeki Fatih 👆👆👆👆

Bölüm şarkısı : Taladro - risale 》medyada var 👍👌

         "Asya,  Asya, Asya, kalk yoksa patatesi bitiririm kalk. hadi gidelim . Asya!  " bu abimin sesiydi. gözlerimi zar zor açtığımda etrafın daha aydınlanmamış olduğunu gördüm. bu saatte bu çoçuk burada ne arıyordu. hem bu saatte kalkmayı nasıl başarmıştı. patatesin ismini duyduğumda gözlerimi istemsizce açmıştım. yoksa beni bu saatte asla uyandiramazdı. başımı yastığa gömüp " buğra git yat ya! sonra yeriz patates hadi uykum açılmadan defol!"  patatesi daha sonra da yiyebileceğimi düşünüyordum. bu oğlanın amacı neydi. annem bile daha kalkmamıştı. yoksa şuan telefonum yanımda olmazdı. neymiş yemek tarifi bakıyormuş. kendi telefonu olmasına rağmen illa benim internetimi sömürecekti.  " Asya ece gidelim diyo. hadi kızı oyalamayalım . ilk günden şansımı kaybetmek istemiyorum. hadi içerde patates kızartıyor.  ben de nasıl olduğunu anlamadım ama içeri daldı. " ne saçmalıyordu bu. bu saatte bu kızın bizim evde ne işi vardı sanki. " abi eğer öyle bir şey yoksa , acıktığın için yapıyorsan beni uyumam için ayağında sallayacaksın. " gerçekten sinirliydim. aşırı güzel bir rüya görüyordum.  ama abimin yalan söyleyip söylemediğini anlayıp rüyamı devam ettirmeye çalışacaktım. sinirli sinirli mutfağa giderken ecenin orda olduğunu farkettim. " hıh Asya gelmişsin. ya ben patatesi soyamadim.  zaten şu salak da bir şey beceremiyo. o yüzden direk soymadan attım. " abime gülerek baktığımda sinirle eceye bakıyordu. Ece de ona aynı şekilde bakıyordu.  bu halleri beni güldürmüştü.  " ya boşverin dışarıda pizza falan yeriz." buğra sonunda mantıklı bir şey söylemişti. o bunu söylediğinde ocağı kapattım. eve gelince abimin yaptığını söyleyecektim ve terlikten kurtulacaktım. abimin fikrine " ve çikolatalı pasta." eklemeyi unutmadım. " ama annem bu etrafa sıçramış yağları görürse üçümüzü de keser. o yüzden hemen çıksak iyi olacak." deyip hemen odama geçtim. pijamayla gidecek halim yoktu ya. üstüme bulduğum bir şey geçirdim. çünkü daha eşyaları yerleştirmemiştik. bu yüzden elime geleni giymiştim.  hafif bir makyaj yapıp odamdan çıktım.  eceyle buğra aşırı komik derecede kavga ediyorlardı. tabi onları yalnız bırakmakla hata etmiştin Asya!  bir süre daha onları izledikten sonra " hadi çabuk. çıkalım!  " ikisi de beni onayladı. abim elini öne getirerek ecenin geçmesi için izin verdi. abim sırıtırken ece abime çok pis bakıyordu.  anlaşılan onların bu hali beni çok eğlendirecekti. asansörde bile kavgaları sürüyordu. arada küfürleşmelerini duyuyordum. aslında buğra kızların yanında küfür etmezdi zaten o etmiyordu. zaten onun küfürleri sadece bana işlerdi.  genellikle ecenin küfürlerini duyuyordum. ama neden kavga ettiklerini anlamamıştım. çünkü berke ulaşmaya çalışıyordum. saat çok erken olabilirdi ama açabilirdi değil mi ?" Alo?  " sesi uykulu çıkıyordu. sanırım ben uyandırmıştım. " ben şey ıçın aradım yer falan buldunmu? rahat mısın yani?" evet konuşabilmiştim.  "sen beni boşver rahatına bak ölümlü dünya." ne alakaydi şimdi. ölümlü dünya derken ne kastetmisti. berki çözemiyordum. " hı yani sende kendine iyi bak. " telefonu kapatmıştı. insan bir görüşürüz, bay bay gibi şeyler söyleyebilirdi değil mi? neyse şuan keyfime bakmam gerkiyor.en son bir otobüse binmiştik. en sevindiğim şey de yer bulabilmemizdi.  ankaranın Antalya kadar sıcak olmadığına sevinmiştim. tam ankara otobüslerinin o kadar kalabalık olmadığını düşünüyordum ki otobüs dolmaya başlamıştı. yer vermek istemiyordum ama sonunda dayanamayıp vereceğimi düşünüyordum. ama Kızılaya kadar nasıl gidecektim. bi de beni otobüs tutuyordu ve de açtım o yüzden yer veremezdim. yaşlılar gözümün içine bakmaya başlamıştı. hayır dayanacaktim. burası bildiğimiz havasız insan aracı olmuştu. herkes tıkış tıkıştı. bir sürü yakışıklı vardı otobüste ama şuan nefes almaktan başka bir şey düşünmüyordum. bunları düşünürken bir kadın - yaşlı değildi, hamilede değildi, ve sağlığı yerinde gözüküyordu- beni kolumdan tutup yerimden kaldırmıştı ve benim 'BENİM' yerime oturmuştu. ama bende bu yeri verecek göz var mıydı? yoktu. " hanımefendi ne yaptığınızı sanıyorsunuz? "  dediğimde yüzüme bile bakmamışti. bu kez dürterek ve kadınların hoşalnmayacağı şekilde " TEYZEcim orası benim yerim." kadın bu sefer sinirlenmişe benziyordu. üstelik benden anca 5 yaş büyüktü.  " sen kime teyze diyorsun ya?" evet sinirlendirmeyi başarmıştım.  beni zorla, izin almadan yerimden kaldırmaya hakkı yoktu. hele ki şu havasız ortamda. " e demek yaşlısın ki yerime zorla oturuyorsun?" bildiğimiz bağırarak olay çıkarmıştım.  otobüste herkes beni izlemeye koyulmuştu. he biz burada dizi çekiyoruz ya , herkes izleyebilir. Allah'ım  bir salakta çekirdek çitleyerek izliyordu. " ben mi yaşlıyım sensin yaşlı be ! " arkadan ecenin sesini duymuştum." Yürü be  kızım arkandayım. dövüşe girersen sakın korkma seninleyiiiiiiim!" kadın hiç kavgayı bırakacağa benzemiyordu . ah rezillik çıkarmıştım ama aşırı tehlikeliydim o yüzden kendimi gostermeliydim. kadının saçından tuttuğum gibi fırlattım. yok be güçsüz çıktı salak. hemen fırlayıverdi. ama sonra dördümüz kendimizi dışarıda bulmuştuk.  şoför sanırım bizi dışarıya atmıştı. sinirden ne olduğunu hatırlamıyordum. kadın " üfff ya ben senin seviyene niye düşüyorum ki sanki yani ben zirvelerdeyim tabi ama bu bir hataydı yani please beni seviyene indirme." ne diyo ya bu salak.  " gel gel . fok balığı yutmuş zaten bi de gelmiş burada artistlik yapıyor. bence sen seviyeni bana yükseltmeye çalış. çünkü diplerde kalmışsın canım.  " oha lan! içimden bir canavar çıkmıştı.  artık buğra beni sürüklüyordu.  bense hala kadına laf sayıyordum.    bu neydi şimdi. ama bu olay benim günümü mahvedemezdi tabi ki. hemen ilk gördüğümüz pizzaciya girdik ve pizza kola sipariş ettik. pizzalar önümüze geldiğinde ise ayı gibi yemiştik. gerçekten bu kadar macera sonunda acıkmıştım.  telefonumun çaldığını hissettiğimde uzanıp cebimden aldım. arayan  berk'ti. "evet? " berk hemen söze girmişti.  " Asya internette ne işin var senin. hemen izlenme rekorları kırmışsin. Asya ne ara böyle oldun sen? " neyden bahsediyordu. bi dakika yoksa kavgamız İnternete mi düşmüştü.  " berk şuan kapatmam lazım. " olamaz ya ankaradaki ilk günüm böyle olmamalıydı. " noldu kanka. betin benzin attı birden. " Allah kahretmesin. "İnternete koymuşlar." ece anlamış olacak ki " kızım taktığın şeye bak. ben her gün düşüyorum internete öyle . takma kafaya . " bu beni rahatlatmıştı gerçekten. daha önce de dediğim gibi bu olay günümü mahvetmeye yetmezdi. eğlenecektim. " o zaman dağıtalım ankarayı.  " bunu dediğimde ankaranın gezilmedik yerini bırakmamıştık.  ama bu eğlenceliydi.  ankara harika bir şehirdi ve eğlenceli. en son sıhhıyede otobüs beklerken buğra ve ece sigara yakmışlardı. kokusu bir harikaydı. yalnızlık çekmemek için ben de onlarla içmeye karar verdim. " bana da ."  bunu dediğimde hemen abim " ooooo bizim kardeşi görüyonmu.  vay anasını!  " ona ters ters bakmaya başladığımda hemen bir sigara yakıp elime vermişti.  gerçekten içmesi güzeldi. ama hala sağlığımı bozacağını düşündüğüm için her gün içmeyi düşünmüyordum. oradan ece tahminimce taladro nun şarkısını açmıştı. rap? evet rap severdim. otobüs gelmek bilmiyordu. saat gece 12 ye geliyordu ve hala otobüs gelmemişti. dükkanlar yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı.  diğer yerlerde oturanlarda azalmıştı. " ya gelmeyecek sanırım napsakki taksiye falan mı binsek.  üstelik yarın okul var. sabah kalkabileceğimı sanmıyorum daha da geç kalırsak. " onlar da beni onaylanmıştı. üçümüz de aynı okuldaydık ve okulumuz evden biraz uzak olduğu için daha erken kalkmak zorundaydık.  " taksiye mi binsek ?"  bu fikir mantıklıydı ama " saçmalama bütün paramızı harcadık bugün. sadece otobüs kartında yüklü paramız var " gerçekten de öyleydi. peki ne yapacaktık.  dolmuşa da binemiyorduk. ve ece yine tehlikeli yönünü göstererek " bence sabaha kadar sokaklarda gezelim , eğlenelim. sabaha doğru eve gideriz. " ah! bu çok saçmaydı.  " hayır be saçmalama. aslında babama desek bizi gelip alır.ne dersiniz?" abim hemen söze atlayarak " Asya bilmiyormuş gibi konuşuyorsun.  o şimdi uyumuştur ve onu o yataktan kaldırana helal olsun." doğru babam yattiysa kalkmazdi bu tartışılmaz bir gerçekti. " tamam o zaman sabaha kadar dolaşalım. kafelerde otururuz. otobüs seferleri başlayınca da eve geçeriz oradan da okula. " abim böyle diyorsa ona katılıyorum. o bna güven hissini vermişti. Ece de abimin fikrine katıldığında kafeye doğru ilerlemeye başladık.  bi dakika ya " iyi de bizim paramız yokki kafede ne yapmayı düşünüyoruz.  "  " paramız taksiye yok dedik Asya. benim yanımda bir şeyler içmek için para var, hem bu kafe öğrenciler içinmiş ucuza gelir.  " iyiki öyleydi. bu kafeyi şimdiden sevmiştim. kafeye ulaştığımızda hoş bir ortam kollarını bize sarmıştı.  vay anasını! burası harikaydı. içerde dans edenler vardı. hemen bir yer bulup oturduk ve birer kahve istedik. ama eceyle buğra bir şey için iddialaşıp dansa kalkmışlardı.  ve Asya yine yalnız kalmıştın. ben de etrafı izlemeye başladım.  hoş bir ortam vardı.  bar gibiydi ama içki içilmiyordu. orada barmenlere benzeyen birini gördüğümde o tarafa yürümeye başlamıştım.  su içmeye ihtiyacım vardı. yürürken iki kişinin kavga etiğini görmüştüm. kulak misafiri olup dinlemeye başladım.  bir şeyler uğraşıyo gibi yapıyordum  . ah işsizlik! oğlan "  artık istemiyorum anlıyor musun?  peki niye hala peşimi bırakmıyorsun? "  kız ağlayarak oğlana cevap veriyordu.  yavaşça oğlanın yüzüne baktığımda yüzü kusursuz gibi duruyordu. ve aşırı yakışıklıydı. oğlan ona baktığımı fark ettiğinde beni kendine çekti ve dudağıma bir öpücük kondurdu. kolunu da belime dolayıp kendine çekti.  bu salak ne yaptığını sanıyordu.  böyle şeylerden nefret ederdim. " hey! sen-" sözümü kesmişti. " tamam asi sevgilim. bak o da bizi gördü şimdi gidecek. şimdi anladın heralde neden senden ayrıldığımı şimdi defol. o rahatsız oluyor." ah ne saçmalıyordu. kızın ağlaması daha da artmıştı.  " lanet olsun." bunu söyleyip koşarak uzaklaşmıştı. o gittiğinde oğlanın göğsünden ittirip " ne yapıyorsun ya? beynin mi yok senin? sen nasıl bir kıza sarılabilirsin.  " oğlan beni hiç umursamışa benzemiyordu. " ondan çok sıkılmıştım. ve sen bana bir piyango gibi geldin. bu yardımına ödeyeceğim. hiç merak etme." bunları söylerken sigarasını yakıyordu.  ya içmeyecektim mi demiştim. ama şuan canım çekmişti ve icecektim. " bana da ver." oğlan yüzüme şaşkın sakın bakıyordu. " ooooo sonunda burada yalnız takilmayacağım gibi gözüküyor ne dersin." bunları söylerken elime sigarayı vermişti ben tutarken o da sigaramı yakıyordu.  " hiç sanmıyorum. hani ödeyeceğim dedin ya sanırım odeyemeyeceksin.cunku buraya nadir gelirim ve gelirsem de senin gibi biriyle takilacagimi sanmıyorum. " yüzüme alaycı bir sırıtıs eklemiştim. " peki madem odeyemeyeceğim o zaman seni evine bırakırım ne dersin." bunu söyledikten sonra gözünü kirpmisti. gerçekten ona göz kırpmak çok yakışıyordu. aşırı etkileyici bir suratı vardı. " tamam o zamn, ama  hemen ümitlenme yani sadece şuan eve gitmek zorundayım o yüzden. "  tek kaşını kaldırıp bana bakıyordu.  bu bakışından rahatsız olmuştum.  evet evet gidiyordum. ama şimdi abimgili yanıma alırsam abim bir sürü soru soracaktı oğlan hakkında o yüzden onları alamazdım. zaten kendilerini dansa kaptırmislardi.

      

    oglanla arabaya binmiştik. arabasi aşırı derecede güzel son model bmw'ydi. rahat bir yolculuk olacaktı.  abimgile hemn mesaj attım. atmamın sebebi yarın beni sorguya çektiğinde ben sana mesaj atmıştım demekti.mesaj atmadan önce de bir kere çaldırdım. zaten duymayacağı için sorun yoktu.

' Psikopat abim

   Abi ben gidiyorum. bir kızla tanıştım.  beni eve bırakacak. artık siz ne yaparsınız bilmem. 😛   '

eve yaklasmıştık. gelene kadar sadece adımızı ögrenebilmiştik.onun adı fatihti.  gerçekten bu isimden hoslaniyordum. sonunda evin önüne geldiğimde " rüyanda beni gör" demişti. ah sapikti. " o zaman uyumuycam sanırım." binaya doğru yoneldigimde eve girmemi beklemişti.   sonra gitmiştir heralde. eve gizlice girdim. herkes uyumuştu gerçekten benim de uykum gelmişti. üstümü değiştirmeden yatağa girip uykuya kendimi bırakmıştım. fatih    , bu isim tekrar karşıma çıkacak miydi?

●●●
♡♡♡