havanın aydınlandığını farkettiğimde gözlerimi ani bir şekilde açtım. yanımda fatihi gördüğümde dün omzunda yattığımı hatırladım. ne kadar masum uyuyordu. ne olur fatih beni bırakma. yanımda en masum, bana zararı dokunmayan kişi sensin. ama fatihin bu masum uyuyuşunu bölmek zorundaydım. "fatih kalk! fatih birlikte yatmışız. fatih uyan ya okula geç kalıcaz. fatih!" bu oğlan niye bu kadar derin uyuyordu sanki. nasıl uyandıracaktım. son çare üstüne çıkıp tepinmeye başladım. " uykucu tavuk! kalk hadı. ya fatih niye uyanmıyorsun!" hala kalmadığında tepinmeyi daha çok attırdım. " Asya in üstümden. bir kere uyarıcam. " hıh sinire gel." iyi ben de bir kere uyarıcam. hemen kalk fatih." yüzünde gördüğüm gözü kapalı,ağzını değişik bir hale sokmuş sinir ifadesi beni korkutmuştu. " sen istedin tatlı bela. " bu sözden şuan korkmuştum. ben üstünde hala tepinirken o ayaklanmış beni omzuna almıştı. " aaaaa! fatih ne yapıyorsun dur sallama. fatih düşcem. " gülme sesi duyuyordum bi de gülüyor muydu yani." bana bak çocuk! beni hemen şimdi indirmezsen seni boğarım." elimi boğazına sarmıştım. " Asya dur boğulacam kızım bana bak burda atarım seni , oradan elini çekmezsen. " bunu zorlanarak söylüyordu. " tamam önce sen bırak beni."
" salak kız! boynumu tutarken seni nasıl bırakabilirim? çok bilmiş hanım bunu da açıkla bakalım." yavaşça elimi bıraktığımda beni bırakmıştı. ve yatağa düşmüştü. acaba gerçekten boğmuş muydum." ah fatih ölme! öldün mü? fatih dayanamam ölme." gerçekten hiç ses çıkarmıyordu olayların nasıl geliştiğini bile anlamamıştım. " imdaaat! yardım edin! fatih bırakma beni. bırakamam seni. fatih." gözlerimden yaşlar süzüldüğünü hissetmiştim. fatihin yatan bedeninin göğsüne başımı koydum. ağlıyordum. " sen de bıraktın beni. birakmayacaktın hani! " bi dakika ya bi gülme sesi duyuyordum. nereden geliyordu bu . ben gülmüyorum o zaman fatih! " ahahahhah Asya ben de ağlayacaktım kızım. öldüm sandım bi an . sanki rolü ben değil de sen yapıyorsun gibi hissettim." beni kandırmış mıydı yani. " na-nasıl yani ölmedin mi hiç? " bunu dediğimde gülmesi daha da artmıştı. "Asya ben hayatımda hiç ölmedim yani daha önce ölmüş olsaydım şuan burada olmazdım hani , mantık yürüt Asya. salak mısın sen?"
" sensin salak be! bi de beni kandırıyo . kendimi katil gibi hissettim. aslında bende de sorun var. nabzına bakmadan öldün sandım. senin için ağlayanda kabahat!" sinirle odadan çıkmıştım. hemen okula gitmezsem geç kaldığım için okuldan atardı o hoca. kendini satmış bildiğimiz ama merak ettiğim şey onu satın alan 2. kişi kimdi. esranın yanındaki kişi kimdi. bir gün esrayı takip etmeliydim. dolaptan dün aldığımız bir şey giyip aşağı indim. " Asya kahvaltı yapalım hadi güzelim." bi de kahvaltı yapalım diyo." şaka beni doyurdu canım ben almayım." Böyle dediğimde yüzüne sırıtış eklemisti. " tamam sen yemiyorsan ben de yemiyorum. ama bebeğim ya açlıktan ölürsem. sen dayanamazsın." hala dalga geçiyordu. yanıma yaklaştığında yüzüme sinsi bir sırıtış ekledigimde o da bu sırıtışımdan korkmuştu. elimi yumruk yapıp sert bir şekilde omzuna yumruk geçirdim.o kolunu acıyla sıvazlarken ben de bundan yararlanarak kaçmıstım. arabasının yanına vardığımda o da evden yeni çıkmış geliyordu. " hala acısı geçmedi beton gibi elin var kızım. bu kadar kızdın mı ya ?"
" tahmin ettiğinden daha fazla."
" ovv sıkıntı büyük."okula geç kalmamak için hemen arabaya bindim. o da gaza basmış gidiyordu. " Niye bu kadar zenginken devlet okulunda okuyorsun?"
" uzun hikaye."
" uzun hikaye deyip geçiştiremezsin fatih bey!"
" orada kızlar para için beni seviyordu. ben de gerçek sevgiyi görmek için bu okula geldim."
" peki buldun mu?"
"sanırım. " gerçekten bulmuş muydu. Asya neden kızdın ki o sana bağlı biri değil herkesi sevmeye hakkı var sen karışamazsın.okula ulaşmıştık. " hı? mutlu ol deyim ne deyim." diyerek hızla sınıfa çıktım. tabiki esra ve yalakaları beni bekliyordu." fatihle gidiyorsun ve onunla geliyorsun. aranızda bir şey varsa söyle hepimiz bilelim."
" kafanda bir sorun mu var ? söyle hepimiz bilelim." bunu söylediğimde sinirli gözleri iki kat daha sinirli bakıyordu.
" fatihi sürtüklüklerine bulaştırma Asya. o benim-" ağzından kaçırmıstı. evet o fatihi seviyordu." sinirini benden çıkararak bi noktaya varamazsın esra. seviyorsan git söyle. beni sevmiyor zaten" esra bunu söylediğimde yüzüme şaşkın şaşkın bakıyordu. gözlerindeki sinir gitmişti. " yani seni sevmiyor mu?"
" demin söyledim ve sen de duydun." acaba bunu söyleyerek doğruyu yapmışmıydım? Esra söyleyecekti kesin ve belki de , kötü bir ihtimal ki fatih de kabul edecekti. sınıfa girdiğimde sınıfta kimse yoktu. Esra fatihi sınıfa zorla soktuğunda benim yanımda itiraf ederek bana acı çektirmeye çalışıyordu. bu kadar emin miydi kendinden? kesin kabul edeceğinden emin miydi? " fatih seni seviyorum. her istediğini yaparım yeter ki sen de beni sevdiğini söyle. benimle çıkar mısın fatih?" esra bunu söylerken fatih beni izliyordu. esranın cümlesi bittiğinde elimi kolumda gezdirip gözlerimi gözlerinden çekmiştim. fatihin de ona döndüğünü hissettiğimde tekrar onları izlemeye başlamıştım. ikimiz de fatihin cevabını bekliyorduk. peki ben neden bu kadar takılmıştım. sonuçta ben ona aşık değildim değil mi ? dokunsalar ağlayacaktım. fatih tekrar bana döndüğünde üzülür gibi bakmıştı. ne yani kabul mu edecekti? " tamam esra senin dediğin olsun."
kabul mu etmişti yani. Esra aşırı derecede sevinmişti. " yani bu kabul ettiğin anlamına mı geliyor?" evet salak kız benim yanımdaki tek kişiyi de sen aldın. olamaz onların yanında ağlayamazsın Asya. fatihe omuz atıp sınıftan koşarak çıkmıştım. hemen tuvalete gidip bir bölüme girdim. artık ağlamamı tutamıyordum. içimde tuttuğum bütün şeyleri şuan boşaltıyordum. gerçekten beni evine götürüp, yanında gezdirip başka bir kızın isteğini kabul mu ediyordu. bi daha onun evine gitmeyecektim. onun yanında gezmeyecektim. ağlamamı bastıramıyordum. bu gözyaşlarını durdurmadan sınıfa gidemezdim. tuvalete birilerinin girdiğini fark ettiğimde ağlama sesimi kısmıştım. kızların ne yaptığını dinlemeye çalışıyordum. " hadi yap artık. " gerisini dinlememiştim hiç biri umrumda değildi. zaten hemen gitmişlerdi. derse geç kalmıştım. ama o da umrumda değildi. ağlamam hiç durmuyordu çünkü kendimi satılmış hissettim. sırtımdan bıçaklanmış gibi hissettim. o da beni bırakmıştı o da gitmişti. ailemden başka kimse kalmamıştı hayatımda.onlara da zaten olayları anlatamadığım için yanımda sayılmazlardi. anlatsam verecekleri tepki ve baskı daha kötü olaylara yol açabilirdi. o zaman yanımda kimse yok muydu? aklıma beni okuldan atmak isteyen hocanın dersi olduğunu hatırladığımda düşüncelerimden sıyrıldım. kapının kolunu zorladığımda kapının açılmadığını fark ettim. daha da zorladigimda yine farkeden bir sey yoktu. peki simdi ne yapacaktim. biraz daha bekleyip klozete çıkıp üstteki bosluk yerden cikmayi denedim. biraz daha bacağımı kaldırabilirsem çıkacaktım. ah ağlayacaktım artik. sonunda üste çıktığımda tekrar diger tarafa atladim. ama bu iş beni baya oyalamışti. elimi yüzümü yıkayıp sildim. gözlerim kıpkırmızı olmuştu. ama şuan hemen derse girmeliydim. koşarak sınıfın önüne geldiğimde kapıyı tıklattım. içeriden sinirle " gel!" sesi duymuştum. kapıyı açıp içeri geçtim. " hocam tu-"
" hiç açıklama istemiyorum Asya. kim bilir ne yaptın. gözlerin de kıpkırmızı olmuş şimdi sen alkol falan da almışsındır. okulu hiç umursamayan öğrencilerle bu okul yükselemez. anlatabiliyor muyum? Asya senin için disiplin kurulunu toplayacağım."
" hocam bir kaç şey gördüğünüz için bunu yapıyorsanız hemen şimdi okuldan atın."arkadan fatihin sesini duymuştum. " Asya ne yapıyorsun?"
" kes sesini fatih. evet hocam her şeyden bıktım beni okuldan atmaya hiç uğraşmayın ben kaydımı aldırıyorum. dayanamıyorum artık . yani siz kendinizi hiç yormayın. " sırama yönelip çantamı aldım ve fatihe son kez baktım gözlerinde acıma duygusu vardı. çaresizlik vardı. " Asya. " sesi kısık çıkıyordu. " ne söyleyeceksen kendine sakla. ve bir daha sakın karşıma çıkma!" ben de fısıldayarak söylüyordum. sınıftan çıkmayı başardığımda ne yapacağımı bilmeden yürümeye başladım. artık ağlamamı tutamıyordum. okuldan ağlayarak çıktım. okulun bahçesinde son kez okula baktığımda fatihin de bana baktığını gördüm. ağlamamı saklamaya gerek duymadım zaten gidiyordum buradan. buraya gelmek artık son isteyeceğim şeydi. fatihi birinin öptüğünü gördüğümde esra olduğunu anlamıştım. o da bana pis pis sırıtıyordu. fatihe son kez ağzımı oynatarak " elveda! " diyebilmiştim. onun da gözleri dolu gözüküyordu ama artık bu önemli değildi.o gitmişti, artık savaşta tektin Asya özay.●●●
♡♡♡
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇIK AKLIMDAN
Teen Fiction"bir uçurumdan düşüyormuş gibi hissediyorum ama uçurum hiç bitmiyor gibi ve ben de düşeceğim düşüncesiyle hep yere çakılmış gibi hissediyorum. elimden tutup beni kurtarmasını bekliyorum. ama elimi de uzatamıyorum ona. kalbim acıyor gibi ama bu acı h...