Ben kendi kendime gelin güvey oluyorumdur. Dışarı çıkınca bir kaç kız arasa bakınca saçlarını yolasım geldi ne demiş Özdemir Asaf "onda gördüklerimi görücekler diye ödüm kopuyor" bende şuan aynı korkuları yaşıyorum belki onunla yeni bile tanışmış olsak onu asla paylaşmak istemiyordum. Arabaya binince yan yana oturduk şuan yanımdaydı birlikteydik onunla konuşmayı hayal ederken yanımda oturuyor, gözlerinin içine bakabiliyordum. Klube geldiğimizde Emre ve Elvin bizden ayrı oturdular malum yarın mezuniyetleri var. Sesli ortamları çok sevmem ama Aras'ı görmek için herşeye katlanabilirim. Aras elindeki meyve suyunu yudumlarken bir yandan da bana gülümsüyordu. Gülmek en çok onun suratına yakışıyordu gülerken kısılan gözleri onu daha da yakışıklı gösteriyordu. Emre ile Elvin slow müzik çalmaya başlayınca dans etmeye başladılar. Birbirlerine çok yakışıyorlardı. Nişanlanacakları için seviniyordum. Keşke bizde dans etseydik Aras'la. Gözlerim Aras'a kaydığında Asel'le sohbet ediyorlardı. İçtiğim meyve suyu bitince meyve suyu almaya gittim. Barmen meyve suyumu doldururken beklemeye başladım. Gözüm Aras'taydı. Hala Asel'le iş hakkında konuşuyorlardı. Koluma dokunan elle irkildim. Elin sahibine baktığımda genç bir erkekti, sarhoş olduğu belli oluyordu, bundan dolayı korkmaya başladım. "Ne güzel kızsın sen?" diyerek sırnaşmaya başladı. Cevap vermedim. Karşıya doğru bakıyordum yanımdaki bedenin yok olmasıyla gözlerimi oraya çevirdim. Aras çocuğa yumuruk atarken"Aras dur" diye bağırdım. Aras bana aldırmadan konuşmaya başladı. "Niye kıza sırnaşıyorsunna? Burnunu kırayım mı şimdi senin? Ha! Cevap ver! diye bağırdı. Hemen Aras'ın yumruk atacak kolunu tuttum. "Aras lütfen dur yeter.gerçekten." Ayağa kalktı o an ağladığımın farkıına vardım. Aras ellimden tutup beni dışarıya sürükledi. Korktuğumun o da farkındaydı beni kendine doğru çekip sarıldı. İçimi bir huzur kapladı. Kokusu yağmurda ıslanmış toprak kokusu gibiydi. Çocuğu yumuruklarken Aras'a bir şey olucak diye korkmuştum. Aras'ın neden o çocuğu dövdüğünü anlayamıyordum. Yoksa beni kınkanıyor muydu? Bunu sormak için geri çekildim. Hala o anın korkusuyla ağlıyordum. Yüzüme ellerini koyup ağlama ve beni burada bekle eşyalarını alıp gelicem dedi. Bir insan bu kadar anlayışlı olabilirdi. Bu hareketleriyle onun da benden hoşlandığını düşünmeye başladığımda Aras ceketim ve çantamı alıp gelmişti arabaya binip deniz kenarına gittik. Deniz kenarının soğuk havası vicudumu ele geçirirken konuşmaya başladım. -Neden o çocuğu dövdün ki?
-Seni rahatsız ediyordu.
-Ama uyarabilirdin veya gitmesini söyleyebilirdin.
-O an sinirlerime hakim olamadığım için dövdüm.
Beni koruduğu için teşekkür ettim. Kendimi dalga seesine kaptırmışken Asel aradı.
-Neredesiniz kızım siz yoksa diyince lafı ağzına tıktım. Biz otele geçiyoruz Asel sizde gelin diyip telefonu kapattım. Aras'a hadi gidelim diyince elimden tutup beni kaldırdı. Ona dokununca ayaklarım yerden kesiliyordu. Arabaya binip otele gidince Aras resepsiyona gidip kendisine oda isteyince görevli boş odanın olmadığını söyledi. Bende istersen bizim oda da kalabilirsin diyince bu gecelik öyle olsun dedi. Asansöre binip kalacağımız odaya çıktık. Çok geçmeden Asel, Elvin, Emre de geldiler. Asel ne oldu? iyimisin? diye sorunca başımı sallıyarak onayladım. Emre ile Elvinde bizimle kalıcaklardı. Ben çok yorgunum diyip yatağa uzandım. Bir süre konuştuklarına kulak misafiri oldum. Aras ile Emre birlikte, Elvin ile Asel de benimle yatacaklardı. Arasın huzurlu sesiyle uykuya daldım.
Arasın ağzından...
Balkonda oturup Melisi düşündüm. O gün onu cafe de gördüğüm zaman aşık oldum. Akşam bardaki çocuğun ona yanaştığını görünce aklım yerinden çıktı, kıskandım. Melis çok zarif ve güzel bir kız gözlerinin yeşili, sırtına uzanan kumral saçları, yanağında ki gamzesi tüm saydığım bu özellikler adeta onu mükemmel kılıyordu. Hele birde kokusu bir tek ben alıyorum. O konuşunca kendimi kaybediyorum, gamzelerinden öpesim geliyor. Ona aşık olduğumu Emre ve Elvine de söylemiştim. Kısaca geçmişini de biliyorum. Melis küçük yaşlardayken annesi ve babası boşanmış. Yani eksik büyümüş eğer ki bir gün Melis de kabul ederse onun tüm eksiklerini tamamlayacağım. Bu gün odasında ki turkuaz elbisesini gördüm sanırım mezuniyet için giyicekti. Bi an elbiseyi Melis'in üstünde hayal ettim adım kadar eminim ki içinde kuğu gibi güzel olucaktı. Mezuniyet gecesinin sabahı istanbul'a gidicektik. Asel ile konuşup Melis'in yanına benim oturmamı sağlıyacaktım. O uyusun bende onu saatlerce izliyim saçlarını okşayıp, avuç içlerinden öpeyim. Bunların hepsi bi yana, benim de korkularım vardı. Eski kız arkadaşım Tuğçe hala beni seviyordu. Her ne kadar da onu sevmediğimi söylesem de peşimi bırakmıyordu. Tuğçeden gelen mesaj sesiyle kendime geldim.
-Yarın buluşalım mı?
-Hayır Tuğçe ben Antalyadayım.
-Gelince muhakkak bekliyorum seni Aras.
-Tamam iyi geceler
-Sanada
Aklıma iyi bir fikir gelmişti. Tuğçeyle buluşacağım gün melisle sevgili rolü yapıp Tuğçeyi kendimden uzaklaştıracaktım. Havanın estiğini farkedince içeri girdim. Benim meleğim ne de güzel uyuyordu şimdi ona sarılarak uyumak vardı. Onu izlemekten uyuyamıyordu uyurken çok masumdu. Zorla da olsa uyumaya çalıştım. Sabah ben uyanınca kahvaltı ediyorlardı. Elimi yüzümü yıkayıp günaydın diyerek Melis'in yanına oturdum. Hem kahvaltımı edip hemde onu izliyordum. Emre ve Elvin heycanlıydılar. Kardeşim onca yıllık emeğinin sonun da mezun oluyordu. Herkes çok sakindi. Kahvaltıdan sonra ben ve Emre kıyafetlerimizi giyip yavaş yavaş hazırlanmaya başladık. Melis'in nasıl olacağını çok merak ediyordum. Eğer bi erkeğin gözü kayarsa direk dalarım belki sevgilim değil ama o benim sadece ben bakabilirim ben dokunabilirim. Kendimi iyice Melis'e kaptırmıştım. Adeta bir baba gibi sahiplenip kolluyordu.
(VE BÖLÜMÜN SONU BEĞENMEYİ UNUTMAYIN YARIN 4. BÖLÜM YÜKLENİCEK)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Tesadüfleri Sever
ChickLitBir kafede karşılaşma, İki havaalanında, Üç baloda, Peki,bu karşılaşmalar sadece bir tesadüften mi ibaretti? İlk görüşte aşık olan kadın,onu bir daha görüp görmeyeceğini bilmiyordu. Rüyalarında mavi gözlerini görmesi,onu tekrar görm...